Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Korku filmi gibi!
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Ocak 2014 Çarşamba

Korku filmi gibi!

Bir dostum telefonda anlatıyor;

"Ortalık o kadar karışık ki; haberleri kaçırmamak için toplantıları bile iptal ediyorum!"

Bir başkası tam panik atak halinde;

"Bakanlardan birisiyle bir kaç kez görüşmüştüm. Telefon numaramı değiştirdim!"

Bu örnekleri zenginleştirmek mümkün.

Ankara koyu bir sis halinde.

Göz gözü görmüyor.

73 milyon; kapalı gişe, biletsiz, korku filmi izleyen bir kitleye dönüştü.

Bu öyle bir ateş ki;

Kavganın her iki tarafını yakan, eriten, belki tüketecek bir boyuta doğru hızla yol alıyor.

Ne yazık ki; barıştan çok kavgayı seven bir toplumuz.

Bir nesil, çizgili pijamalarıyla mahalle aralarında kavga eden abileri seyir etmekle büyüdü.

Kavganın şehvetine alışığız.

Canımı sıkan;

Türkiye’nin yeterli derecede yangına su dökecek insan yetiştirmediğinin de bu olaylarda görülmesi.

Kavgayı önlemenin en kestirme yolu, kimin haklı-haksız olduğuna bakmadan, Türkiye için tarafların, iki adım geri çekilme erdemini göstermektir.

 

 

Belediye Başkanı tehdit mi ediliyor?

Bir kaç gündür ilginç bir bilgi dolaşımda.

İddiaya göre; Ak Parti'li önemli bir belediye başkanı, "Gözaltına alınmakla" tehdit ediliyor.

Tanınmış belediye başkanına gözaltı tehdidinde bulunanların iki talebi var;

Partisinden istifa ederek, Ak Parti'nin karşısına bağımsız aday olarak çıkması.

Belediye başkanının ne yanıt verdiğini bilmiyorum.

Daha da ötesi; söz konusu siyasetçinin iddia edildiği gibi yolsuzluk belgelerinin olup-olmadığını kesinleştiremedim ama bu bilgiyi, bir günde 3 önemli kişiden duyunca kayıtsız kalamadım.

Bu toz dumanda bilgi kirliliği için ortaya ustaca atılmış bir mayın olma ihtimaline karşı, söz konusu belediye başkanının ismi ve robot resmini burada çizmiyorum.

"Keşke yazsaydım!" dememek için de kaleme alıyorum.

 

Başbakan’ın kaderi!

 

Başbakan Erdoğan’ın kader çizgisi çok ilginç.

Mağdur olarak girmediği hiçbir seçim yok.

Bu sefer de öyle olacak gibi.

Seçmen, henüz gözetleme kulesinde, “Neler olduğunu” anlamaya çalışıyor.

Bu operasyonların, iktidar partisinin çekirdek kitlesini birbirlerine daha sıkı yapıştırdığı görülüyor ama yüzer gezer, başka deyimle emanet oyların kaderi konusunda bir şey söylemek için henüz çok erken.

Anketlerde, seçmenin yapılan operasyonların “Başbakanı indirmek” amacı taşıdığına dair görüş ağırlık kazanıyor.

Erdoğan’ın elini güçlendiren bir başka unsur ise;

Muhalefet, Türkiye’yi yönetebilecek güven ve güç algısını veremiyor.

Tüm bunların yanında, muhalefetin “Başbakan’ı indirmek” isteyen unsurlara lojistik destek sağladığı yönündeki görüntü, Erdoğan’a can suyu veriyor.

Erdoğan, seçmene yaralı halinde bile “Farkındalık” algısı vermeyi beceriyor.

Bazı televizyonların sürekli operasyon anında çekilmiş para görüntülerini vermesinin, seçmenin şuur altına hoş olmayan duygular verdiği gerçeğini de es geçemeyiz ama

henüz başını kaldırmaya fırsat bulamayan bir Erdoğan var karşımızda.

Kavgayı, en güçlü olduğu alan olan miting meydanına çekmeyi başarırsa, karşı cephe büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilir!

 

Seçim havası henüz yok!

 

Operasyonlardan dolayı Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi Ankara’da da seçmen henüz havaya giremedi.

Melih Gökçek’in Ankara üzerindeki gücü biliniyor ama bu sefer karşısına gelebilecek en güçlü rakip olan Mansur Yavaş’la yarışacak.

MHP adayı Mevlüt Karakaya’nın hareket alanını daraltan, yine Mansur Yavaş.

Seçim yarışı şimdilik Gökçek ve Yavaş arasında geçecek gibi görünüyor ama Karakaya’nın seçimlerde final koşusuna katılacağını iddia eden bir kitle de var.

Neresinden bakarsanız bakın;

Ankara, tarihindeki en çekişmeli seçim yarışlarından birisini yaşayacak.

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 FRONTAL
 3 Ocak 2014 Cuma 00:45
usulsüzlük varsa, ve kim yaptıysa fazlasıyla cezasını çeksin.fakat benim ülkeme emperyelist çete ile işbirliği yapıp, suikast hazılayıp, kimse üzerinde fantazi kuramaz buna izin vermiyelim.bu topraklar bizim göz göre göre düşman ellere teslim etmiyelim, oyunlarını tarumar edelim.Tüm dünyanın dilindeydi Türkiyenin gelişip ilerlemesi. türkiye nin geleceğini yok etmiyelim. fırsat vermiyelim.Allah Türkiye nin yar ve yardımcısı olsun...
 Misafir
 2 Ocak 2014 Perşembe 18:12
daha düne kadar "patagonya'nın adamlarına" tercümanıyla "beni kullanın deliğe süpürmeyin" diyen, önceki partisi kapatılırken "patagonya"lılarla halvet olup sırf seçimi kazanmak uğruna kapalı kapılar ardında "patagonya"lılara onların her istediğini yapmaya sözler veren, sözünü tutamayınca da kendi ülkesinin askerini yoketmeye yeminli F tipi ÇETE ile ortak olup askere KUMPAS kuran hep CHP idi galiba. AKP ve onun başı hepten AKKAŞIK, parti yobazlığı nasıl da kör ve utanmaz etmiş birilerini.
 TOTEM
 2 Ocak 2014 Perşembe 12:06
Herkesin kendileri gibi körü körüne militan olmasını istiyorlar. Gülen in militanları da çaresizce çırpınıyor. maske düştü çirkin yüz ortaya çıktı gülen artık bu ülkede itibar görmez bir yıla kalmaz ondan eser kalmaz bu ülkede kendi tabanı bile büyük hayal kırıklığı ve kandırılmışlık hissi içindeler.Emperyal çete ile işbirliği yapıp ülkede de Chp ile ittifaka girecek kadar şuurlarını yitirdiler ve buradan söylüyorum Gülen cemaatinin yapılanması bu ülkeden kazınacak. ben buradayımonlar olmayacak
 Nihat Ünal
 1 Ocak 2014 Çarşamba 20:34
Talatbey yazınızı dikkatle okudum ,tespitlerinizin isabetli olduğu görüyorum ve takdir ediyorum.iyi seneler dilerim
 Misafir
 1 Ocak 2014 Çarşamba 15:46
yorumlarda PARTİ YOBAZLIĞInın insanları nasıl körleştirdiğini dehşet ve ibretle okudum. Arada bir "hem nalına hem mıhına" havası vermeye çalışıp ortadaki vatandaşı kandırmaya çalışsalar da, parti taassubu nicelerini vatan ve millet kaygusunu unutturmaya kadar götürüyor. Bu güruhtan o her iki tarafı ateşlere gelesi kavgaya su dökecek kimse çıkmaz. Çünkü tehlikede gördükleri menfaatlerdir, vatanın elden çıkması ve birliğin bozulması kaygusu değil. Allah(cc) her iki tarafı da kazandırmasın. Amin...
 Misafir
 1 Ocak 2014 Çarşamba 13:37
bir koltuk nasıl da değiştirirmiş insanı. hayal kırıklığı
 Misafir
 1 Ocak 2014 Çarşamba 12:45
Hayırlı işler Talat Atilla. Hayırdır inşaallah!!
 Misafir
 1 Ocak 2014 Çarşamba 12:05
Merhaba Atilla bey üslubunuz birikiminiz sizin daha iyi yerlerde olmanızı hakettiriyor lakin yazınızda da belirttiğiniz gibi türkiye çatışmacı dili seviyor
 FRONTAL
 1 Ocak 2014 Çarşamba 10:11
Ürperdim. Bu kadar kirli bir tezgah ülkemde nasıl köklenir anlamıyorum PKK bile yanlarında mazlum kalır , hiç değilse onların düşman olduğunu biliyorduk. Merak eden yorumcu arkadaşlar Google arama motoruna baş vursun ve okusunlar . Sayın Atilla emeğinize, kaleminize , yüreğinize sağlık esen kalın.
 FRONTAL
 1 Ocak 2014 Çarşamba 10:08
Talat bey yılbaşına rağmen boş durmamış, yazmışsınız kaleminize sağlık. 1 Ocak Mekke'nin. Fethi nin de yıl dönümü, tüm islam alemine kutlu olsun. Yazınıza gelince sayın Atilla, aslında bizlere yorumlayacak. Cümle bırakmamışşınız. Çok objektif olmuş düşünceleriniz. Ve şunu eklemek istiyorum; bu flm değil sadece fragmanı. Asıl flm daha başlamadı. Cemaatin üst düzey çalışanlarından biri, kendini ihbar eden bir mektup yazıyor. Ve cemaatin tüm pisliklerini adeta kusuyor. O mektubu okuduğumda inanın-
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime