Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Teyze, Sen Hiç Küresel Güç Mensubu Gördün mü?
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
8 Kasım 2010 Pazartesi

Teyze, Sen Hiç Küresel Güç Mensubu Gördün mü?

Geçen hafta “Günlük Tartışmalarımızı Küresel Pencereden Yorumlayabilir misiniz?” başlıklı yazım ile ilgili bir yorumunda bizim Teyze, “…hayatımda hiç küresel güç mensubu olan görmedim ki.” diye yazmıştı. Bana ilginç bir cümle ve tespit olarak göründü. Kendim için düşündüm, 10-11 yıl önce birisi ile tanışmıştım. Bana küreselleşmenin kaymağını yiyen, uluslararası ağa tipi gibi gelmişti. Adını unuttum ama kartviziti sanırım arşivde duruyordur. Bahamalar’da yaşıyormuş. Ofis kullanmıyormuş. Sabah kalktığında havuzlu malikanesinin güvenlikli duvarları arasında, üzerinde robdöşambrı, telefon ve mail kullanarak önce Çin’deki yatırımlarını kontrol ediyormuş. Sonra günün değişimi süresince mesai saatlerine göre Hindistan, Türki Cumhuriyetler, Avrupa ve Amerika yatırımlarını takip ederek günü tamamlıyormuş. Gün, 24 saat yetmiyormuş. Brezilya’daki bir adamı yakında enerji bakanlığına gelecekmiş. Bunu başardığında Brezilya’dan da bazı enerji işleri alabilecekmiş. Bunları söylerken yanında da Başbakanlığa hazırladığı Azeri bir politikacı vardı. Ukalalığını ve dünyaya tepeden bakışını biraz da imrenerek hatırlarım. Belki imajını biraz abarttım ama hiç unutamadım bu tipi. Bana tam bir “Küresel güç mensubu” izlenimi vermişti. Küreselleşme denince hep bu kişi aklıma gelir. (Küresel güç mensupları uluslararası kabul görmüş, ünlü yazar-çizer, sanatçı, sporculardan ziyade uluslararası ekonomik ve politik dengeleri etkileme iddiası taşıyanlardır, diye düşünüyorum) 

Peki, bizde küresel güç mensubu kişi neden yok?

Şimdi bizden şu iki gerçek örneğe bakalım;

Başbakan yardımcılığı görevi yapmış, çok başarılı olduğu halde sürpriz bir şekilde görevden alınmış olan değerli bir ağabeyim hiç unutmam şöyle demişti; “Allaha şükür, ben bir fakir köylü çocuğu olarak başbakan yardımcığına kadar yükseldim. Görevden almış olsa da bunu Başbakan’a borçluyum. Hayatta çok şey gördüm. Ben huzurluyum, mutluyum. Beni kavgaya zorlamayın. Bu yaşadıklarım bana yeter.”

Yine bir işadamı tanıdığım buna benzer bir şekilde; “Tokat’ta ki köyümüzden çıkıp mühendis oldum. Müteahhitlik yaptım. Allaha şükür çok başarılı oldum. Çevremde kimseye nasip olmayan bir başarı elde ettim. Yurt dışından milyar dolarlık iş teklifleri alıyorum ama ben mutluyum. Daha fazlasını istemiyorum.”

Bizde neden pek küresel güç mensubu olmadığı ile ilgili tabi ki bir çok sebep sayabiliriz. Galiba en önemli sebep henüz kendimizi yeterli göremeyişimiz. Yukarıda bize ait örneklerdeki tavır, mütevazilik, kalenderlik veya kanaatkarlık gibi görünse de değil. İşin gerçeği başarı hikayelerimiz çok ve gerçek olsa da henüz hayallerimiz, küresel güç mensubu olmaya yetmiyor. Anadolu çocukları hayallerinin ötesinde yerel başarılara imza atınca uluslararası risklere, mücadelelere giremiyorlar, büyük düşünemiyorlar dahi. Hemen mütevazi, kalender ve bilge bir tavırla şükrediyorlar. Kısaca korkuyorlar. Halbuki aramızda “Ben nereden nereye geldim, ne şartlarda okudum, çalıştım” demeyen, başarısı ile övünmeyenimiz yok. Evet, hayallerimizin sınırı Ankara, İstanbul’du, öteye geçememişti. Küresel güç mensupluğu ise sınır tanımazlık gerektiriyor.

Küresel güç mensubu Türkler görmek gelecek nesillere nasip olacak sanırım.

Çocuklarımız daha eğitimli, daha güvenli ve daha iddialı oldukça inşallah toplum olarak göreceğiz. “Dünya iki padişaha dar imiş” diyen Yavuzlar yetiştireceğiz.

Hem övüneceğimiz hem de bizi utandıracak küresel güç mensuplarımız olacak…

Konuyu basit anlatmaya çalıştım. Eksiklerimi siz tamamlayacaksınız diye düşündüm… 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gerçekvatandaş
 9 Kasım 2010 Salı 20:28
(2) Keza, Türkiye’de kurulu dünya meşrubat devi Coca-Cola, çabalarına karşın bir türlü çok yağlı bir müşteri olan THY da uçaklardaki meşrubat servisini Pepsi-Cola ile Fruko-Tamek Şirketlerinin elinden alamıyordu.. Ne yaptı biliyor musunuz?.. 1998 de THY Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu’ya hayal bile edemeyeceğiniz ücret ve sosyal olanaklarla Genel Müdürlük beraberinde Yönetim Kurul Üyeliği teklif ederek kadrosuna alıverdi, böylece işi damardan girerek bitirdi.. Üstelik Cem Kozlu uzun süre THY Yönetim Krl.Bşk.lığı ile Coca-Cola Genel Müdürlüğünü birlikte yürüttü de zamanın hükümetinden nedense(!) tık bile çıkmadı iyi mi?..
 Gerçekvatandaş
 9 Kasım 2010 Salı 20:27
(1) Hadi bu parasal küresel güçlerden, genelde ABD menşeli çok uluslu şirketlerin işlerini nasıl bağladıklarına ilişkin ülkemizden bir iki örnek vereyim sizlere; O ünlü (Ülkemizde de kurulu NATO’ya hizmet veren silah sanayi şirketleri yanında, Sheraton Otellerinin ve AVIS in de sahibi) Şili’de hükümet devirmiş ITT Şirketi; 1988 yılında PTT den ihale ile Telefon rehberlerinin hazırlanması ve bilinmeyen numaralar sisteminin tüm ülkede yeniden yapılandırılması gibi büyük bir telekomünikasyon işi almıştı.. Hemen ardından 1989 da PTT genel müdürü istifa edip ITT de astronomik bir ücretle Genel Müdür Yardımcısı olarak işe başlayıverdi(!)..
 Gerçekvatandaş
 9 Kasım 2010 Salı 20:01
Küresel güç derken, yer küredeki hemen tüm ülkelerde yerleşik bazı çok uluslu şirketleri de gözden ırak tutmamalıyız.. Örneğin 1973 de Şili’de kurulu şirketlerini devletleştirmeye kalkıştığı için Allende hükümetinin devrilmesini sağlayan (Silah üretimi yanında telekomünikasyon sektörü devi) ABD li ITT Şirketi gibi.. Bu arada İran’da, yine ABD menşeli devlerden Pepsi-Cola Şirketinin bi dolu meşrubat şişeleme fabrikası bulunduğunu ve bu fabrikaların sahibinin de, sözde Amerika düşmanı bu devletin yönetiminde görevli mollalardan birinin oğlu olduğunu biliyor muydunuz?.. İşte bu gibi çok uluslu dev şirketler de, faaliyet gösterdikleri ülkelerde siyaseti ve devlet bürokrasisini bi şekilde kullanıp yönlendiren (ne şekilde olduğunu tahmin edersiniz) parasal küresel etkin güçlerden oluyorlar..
 Misafir
 9 Kasım 2010 Salı 17:35
Bugünlerde İktidar ve Muhalefet arasında ÇAPSIZ bir diyalog var.ÇAPSIZLIĞIN kaynağı olan,Bahçelinin "alt çeneleri",siyaseten yenemedikleri Sn Başbakanın "DİLİNİ KAOPARACAKLARMIŞ".Oysa biz sn Bahçeli ve avanesi ALT çenelerini iyi tanıyoruz.Onun"ÜLKÜCÜLÜĞÜNÜN(!)" ölçüsünün zaviyesinin ne olduğunu 1999-2002 arasında Bebek katili terörist caninin İDAM dosyasını aylarca BAŞBAKANLIĞIN sümen altında bekletilip,TBMM de İDAMININ onaylanmamasına YUMDUĞU GÖZLERİNDEN çok iyi biliyoruz.H.Tahsin.
 Misafir
 9 Kasım 2010 Salı 13:35
Turktime de İLGİNÇ "HERON Skandalı" haberi.Yıllardır bir İDDİADA bulunuyorum.Şanlı Ordumuzun bünyesine sızmış olan bir kısım İhanet odaklarının maşalarının ortaya çıkarılabilmesi adına,Şanlı ordumuz kademelerinde görev alan hassas kadrolardakilerin, geriye dönük 150 yıllık SOY ARAŞTIRMALARI muhakkak araştırılıp,gerekli merciler tarafından değerlendirilmeye alınmalıdır.Bu öneriyi Irkçı duygularla dile getirmiyorum.IRKIMA yapılan Saldırılara istinaden savunma refleksi ile talep ediyorum. H.Tahsin.
 Misafir
 8 Kasım 2010 Pazartesi 22:51
Yorumcu bir kisinin cok güzel yazilarindan birini Ana Baslik olarak Mansetten vermeniz,bu sene Ahte Vefasizlarin yili olmasina ragmen,Ahte vefasizlilara iyi bir DERS verdiniz sanirim.Devletini milletini ve Okuyucunu Mezara kadar seveceksin,sizin yaptiginiz gibi.Ben her zaman söylüyorum bu Teyze´nin yorumlarinda hayat var.Aman ALLah´im yine basladim icimden geldigi gibi yazmiya,bilsem yorumcular gönül koymiyacak biraz daha Teyze´yi övmiye.Sabire biraz daha sert mizaclimi ne?
 Misafir
 8 Kasım 2010 Pazartesi 21:20
Yine bendeniz bildigim telden ve kaydadan calacagim,velevki de bilsem sizin ve yorumcularin tepkisini cekmis olsamda.Konumuz egitimlede ilgili oldugu icin belkide arti puanlarda alabilirim.Bu arada da Sampiyonlugada kilitlendigimizi söyliyebilirim 2.0,anlayan anlamistir.Buradan aksam sabah bu DIZI senin bu DIZI benim diyip,cocuklarinin egitiminden bir haber olan,dizilere göstermis oldugunuz ilgiyi yavrularinizdan niye esilgiyorsunuz?dizi zehirlenmesi gecireceksiniz yakinda.
 Misafir
 8 Kasım 2010 Pazartesi 20:34
Teyze SABRIYE ile ilgili yazinda aba altindan sopa gösteriyorsun,hani biliyorsun deli sarhosu görünce degnegini saklarmis.Bende öyle meydani küresel güc dahi olsa verecek göz yok.Ben ya bu Deveyi güderim ya buradan gitmem.Kücük bir Not olarak bir yere yazmani tavsiye ederim.Paucu hic kimseye,hele Sabiriye´ye asla birakmam:))
 Misafir
 8 Kasım 2010 Pazartesi 20:12
Zenginin parasi fakirin cenesini yorarmis.Fazla mal da, Parada, bunun cok ileri boyutu olan Küresl güc de basa bela,sagliga zarardir.Zenginligini istihtam yaratmak icin gören birileri beni rahatsiz yapmaz,beni rahatsiz eden parasal gücünle fakir fukarayi ezip,caka satanlardir.Avrupa´da zenginligin bile bir asaleti var,hic kimse ne oldum delisi degildir.Fakir insanlar hic bir surette asagilanmaz,hic kimsede Babasinin malinla hava atmaz,atanida görmedim,bizim sonradan görmeler haric tabi .Capanogl
 Misafir
 8 Kasım 2010 Pazartesi 17:56
SABRİYE:Bu lanet kelimeyi(küreselleşme)duyduğum anda SÖMÜRÜ ama hertür sömürü aklıma geldiğinden ve İÇİM acıdığından ESLİYORUM bu konuyu sn yazar.Emeğinize yüreğinize sağlık diyorum sadece.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime