Ramazan’da rakı, seçimde müftü!
Son Cumhurbaşkanlığı seçimi ve CHP kurultayı, bize muhalefetin neden iktidar olamadığının canlı kanıtlarını yeterince veriyor.
Cumhuriyet’ten bile daha eski bir partinin, yeni dünya anlayışına paralel bir siyaset geliştirememesinin sancılarını, hem Türkiye, hem de CHP derinden yaşıyor.
CHP’deki savrulmanın siyaset sosyolojisi açından o kadar çok kompartımanı var ki; hepsini bir çırpıda izah etmek, Sokrat’a bile zor gelir.
İran İslam devrimini savunan da CHP’de, Atatürk’e hakaret eden de …
Müftü’de CHP’de, ramazan ayında, “şerefe…” diye kadeh kaldıran da…
Bazı CHP’lilerden, “Ama biz Türkiye’nin her rengine kucak açıyoruz!” itirazı gelebilir ama CHP’nin kuruluş amacı, misyonu, tarihi ve taban dinamikleri bu itirazı tekzip etmeye yeter.
CHP bir ANAP değil ki?
Beraber düşünelim;
CHP’nin fikri olarak dayandığı ana kolonların başında, Atatürk ilkeleri gelmiyor mu?
Peki, partiye almak için kadın kotasından soktukları Mehmet Bekaroğlu’nun Atatürk’e yönelik ağır eleştirilerinden, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun haberi yok mu?
Yok ise facia, var ve buna rağmen partiye alıyorsa, CHP’nin varlık nedenini inkar değil mi?
Ya İhsan Özkes?
CHP delegesinin, İhsan Özkes’e en yüksek oyu verme nedeninin, CHP’nin inançlara duyduğu saygı olduğu söyleniyor.
Olabilir mi gerçekten?
Küçük bir test yapalım;
CHP delegesi, Özkes’e inançlara saygının gereği en yüksek oyu verdiyse, ramazan ayında bira içen Muharrem İnce’ye verdiği 415 oy neyin nesi?
Delege, “Aferin Muharrem, oruç bira ile açılır!” ödülü mü verdi?
CHP, sağ ve muhafazakar seçmeni etkilemek için böyle ucuz siyaset numaraları yapmak yerine, tarihsel sürecini yeni siyaset paradigmasına uygun şekilde realize etmeli.
Yeni kurulmuş bir siyasi parti, “Ya tutarsa!” diye yeni siyasi açılımlar yapabilir ama yüzyıla yaklaşan bir partinin, istikrarlı şekilde saçmalamasının izah edilir yanı var mı?
Seçmenin, “Ramazan ayında rakı, seçimde müftü” siyasetini, Recep İvedik komedisi olarak gördüğünü, CHP iradesinin görememesi fena halde acıklı…
*Bu yazı Talat Atilla'nın Güneş Gazetesi'ndeki köşesinden alınmıştır...