Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Norveç Katliamı, Özerklik İlanı ve Biz
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
28 Temmuz 2011 Perşembe

Norveç Katliamı, Özerklik İlanı ve Biz

Geçen yazım hatırlarsınız ekonomi, yerel siyaset (Tayyip Erdoğan eleştirisi) ve Norveç olayı gibi üç farklı konuyu içeriyordu.  Genellikle çok yerinde ve çoğunlukla Norveç olayı ile ilgili yorumlar aldım. Hatta galiba yerel siyasete bu sefer biri dışında değinen yorum da yoktu. Hayret ettim… Norveç hadisesi ile ilgili yorumlarınız ise haklı olarak batı sisteminin ve özellikle kapitalizmin sorunlu olduğunu vurguluyordu ve gerçekten çok seviyeliydiler. Teşekkür ederim.

Norveç’deki katliamı konu alan medyadaki diğer yazar ve yorumcular da bizim yorumcularımızın yaptığı gibi derin bir sistem eleştirisine girişmişler, özellikle batının İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı politikalarını eleştirmişlerdi. Doğrudur Avrupa ülkelerinin bir çoğunda İslama ve doğu kökenli yabancılara karşı tavır politikacılar tarafından hatta bazı uygulamaları ile hükümetler tarafından geliştiriliyor. Hatta ve hatta bunlar kişi hak ve özgürlükleri veya basın özgürlüğü adına yapılıyor. Ancak, ben bu noktada sormak istiyorum; Batının bir özeleştiri yapması zamanı geldiği, kapitalizmin sıkıntıda olduğu doğru. Peki biz ne yapmalıyız?

Biz hem doğulu ve yabancı hem de çoğunluğu itibarı ile Müslüman bir toplumuz. Katliamı gerçekleştiren Anders B. Breivik’te yaptığı açıklamada doğrudan bizi, yani Türkiye’yi hedef almış ve haritamızla oynamış, Ergenekon davasına dahi değinmiş. Evet, suç onlarda ama muhakkak ki bizim de hatalarımız var. Bizim Müslüman ve doğulu bir yabancı toplum olarak yanlışlarımız nelerdir? Örneğin İslamiyeti biz yeterince doğru tanıtıyor muyuz? Daha doğrusu biz islamiyeti yeterince biliyor ve yaşıyor muyuz? Batı uygarlığını yeterince biliyor muyuz? Biz üzerimize düşeni yapıyor muyuz? Biz bu katliam dolayısı ile sadece kapitalizm eleştirisi yaparak yetinemeyiz. Yetinmemeliyiz…

***

Yazmayacaktım ama bu hafta başı tarafta Neşe Düzel’in Bengi Yıldız ile yaptığı Demokratik Özerkliği konu alan açıklamalarını okuyunca dayanamadım; Bengi Yıldız, demokratik özerkliğin ne olduğunu açıklayamamış, coğrafya veya nüfus esaslı olduğu konusunda boş laflar etmiş. Taraf yazarları Ahmet Altan ve Melih Altınok sonraki günler Bengi Yıldız ve BDP’lileri eleştiren yazılar yazdılar ve “Bu ne garip özerklik ilanı! Açıkladığınız demokratik özerkliğin içini doldurun biz de sizi destekleyelim” anlamında yazılar yazdılar.

Bana göre sorun demokratik özerkliğin içinin doldurulup-doldurulamamasında değil, niyette… BDP’nin niyeti önce demokratik özerkliği kullanarak yumuşak bir geçişle idari otorite oluşturup muhtemel karmaşayı önledikten sonra bağımsızlık talep etmek. Ben BDP zihniyetinin asla Türkiye ile birlikte olmakta olduğunu düşünmüyorum. Zaten sürekli düşmanlığı artırıcı politikalar izliyor ve söylemler geliştiriyorlar. Dolayısı ile demokratik özerkliğin içinin doldurulması değil niyetlerinin ne olduğu önemli…

***

Hırsız gece karanlığında altın-gümüş parçaları götürmek üzere kiliseye girmiş. Karanlıkta korka korka ilerlerken garip bir ses duymuş “Tanrı seni görüyor, İsa seni izliyor” Korkudan tüyleri diken diken olmuş altına kaçırmış. Bir süre olduğu yerde kalmış sonra kımıldayınca aynı sesi yine duymuş; “Tanrı seni görüyor, İsa seni izliyor” Yine dakikalarca olduğu yere çökmüş, kımıldayamamış… Birkaç kere bu olay tekrarlanınca el fenerini açmış korkuyla etrafı kolaçan etmiş. İlk gördüğü kocaman gözlerle kendisine bakan bir papağan olmuş. “Sen mi konuşuyordun? “diye bir az rahatlayarak sormuş. “Evet” demiş papağan. Hırsız iyice rahatlayarak hatta azıcık ukalaca tekrar sormuş; “Yani beni gören Tanrı sen miydin?” Papağan “Evet” demiş “Ben Tanrı ama İsa doberman

Yorumlar size ait…  

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 31 Temmuz 2011 Pazar 23:15
450 Milletvekili ile eger bir Ülkede Basbakanin bogazina yagli urgan geciriliyorsa o ülkedeki secmenlerin sadik bir partili olmasi beklenemez.Mademki konu demokrasi sehitlerimizden acildi N.Dönemz beye sormak isterim sehitlere ne kadar sahip ciktiniz ve kac adim attiniz ? Sizin elinizde Allah korusun iktidar olsa yine yagli urganlari hazirliyanlarin agizinin suyu akar.Imamin oglu diyerek sözde intikam aliyorsun, eger bana biri imamin oglu diye hitap ederse benim icin bir gururdur,ya sizin icin ?
 Misafir
 31 Temmuz 2011 Pazar 14:47
demokrasi sehidimiz mendereste karamandan aydına gç eden türk..akape ile menderes ne alaka.chp.den vekil secilen menderes adam gibi adamdı.oglu yüksel üniv.bitirip baba ben ithalat ihracat şti kuracagım deyınce HAYIR benim başbakanlıgım pazarlanır müsaade etmem git 3.sınıf katıp ol az maaşla diyecek kadar ..şimdi imamın çocuklarına bak maşallah pırlanta magazası.havuzlu villacıklar.allah hep imam takımına yürrü ya kulum dedi 9 yılda...anlayana
 Misafir
 31 Temmuz 2011 Pazar 10:11
Anadoluda yaşamış olan Hıristiyan Türklerin büyük bir bölümünü,malesef MUBADELE yıllarında, "RUM diye" Anadoludan SÜRMÜŞÜZ büyük çoğunluğunu Yunanistana göndermişiz.Yunanistanın muhtelif bölgelerinde iskan edilen Anadolulu Hiristiyan Türklerin büyük çoğunluğu Atina ve Prenin Kenar mahallelerinde yaşamaktadırlar.Bu İnsanlar,Yunanistanda da,Osmanlı diye anılırlar.Bahse konu mahalleleri yerinde inceleme fırsatı buldum,Hepsi Türkçe biliyor ve Türkleri çok seviyorlar.Çünkü Türk Kökenliler.H.Tahsin.
 Misafir
 31 Temmuz 2011 Pazar 10:07
Yahudi HAZAR TÜRKLERİ ise,zaman içerisinde Türk Kimliklerini kaybetmişlerdir.Bunlara AŞKENAZ yahudileri deriz ve İsraildeki nufusun %50 den fazlası AŞKENAZ yahudisidir.Mesela HÜRREM Sultanda bir HAZAR Türkü,Aşkenaz yahudisi idi.Hazar Türklerinden Türk Kimliğini kaybetmemiş olanların 100-150 bin kadarı,bugün Avrupanın birçok Ülkelerinde dağınık halde yaşamaktadırlar.Bunlara KARAİMLER diyoruz.Karaimler Özellikle Baltık Devletlerinde ve bir Miktarda Istanbulda bulunmaktadır....H.Tahsin.
 Misafir
 31 Temmuz 2011 Pazar 10:02
"31 Temmuz 2011 Pazar 01:04-Pazar 01:13" Yazan dostum,Yazdıkların doğru,Fakat bunlara "Balkan Türklüğü" sıfatını ekleyemeyiz.Böyle bir kavram yok.Türklerin Müslümanlaşmadan önce,Hazar ve Karadenizin Kuzeyinden Avrupa İçlerine göç etmiş olması,Bunların,Avarlar,Kumanlar,Peçenekler,HUNLAR ve HAZARLAR olduğu doğru.Bunlardan HAZARLAR,Yahudi Türklerdi,diğerleri Hıristiyan Türkler ve malesef Hıristiyan Türkler zaman içerisinde SLAVLAŞMIŞ ve kimliklerini kaybetmişlerdir.H.Tahsin.
 Misafir
 31 Temmuz 2011 Pazar 01:13
Ebu Hamid el-Girnatî (öl.1170), Tuhfetü'l-Elbab ve Nuhbetü'l-A'cab adlı eserinde Macar krallığı sınırları içerisindeki Müslümanlardan söz ederken, onları Magribîler ve Harizmîler (Türkler) diye ikiye ayırmıştır. Ona göre, devrin Macar kralı “Müslümanları seven hükümdardı.” Gırnati devamla “Bugün itibariyle böyle bir ülkede 10 binden fazla yerde Cuma namazı kılınıyor olması muazzam bir olaydır" diye kayıt düşer. Balkan zaten Kuman Kıpçak Peçenek Avar Bulgar soylu Türklerin yurduydu.**
 Misafir
 31 Temmuz 2011 Pazar 01:04
14:08 Balkan Türklüğü diye bir kavram elbette vardır.Balkan'a Türkler Osmanlı hükümetleriyle gitmediler , zaten vardılar.Selanik şehrini de bizzat Türkler kurmuştur.Macar Ovası da dahil bütün Balkan'da Hristiyan ve Müslüman Türkler zaten meskundu. Macar kralı Geza (927-997)'ya Bizans imparatoru tarafindan verilen tac üzerinde “Ki Ovtis Despotis Pistus Kralis Turkiyas”, yani “Lütufkâr Hükümdar Türkiya Kralı'na.” yazmaktadır. Endülüs'ten Macaristan'a göç etmiş ve yüksek düzeyde görev yapmış olan**
 Misafir
 30 Temmuz 2011 Cumartesi 19:11
Sayin N.Dönmez Bey,avundugunuz fikirler ve siyasi görüsünüzün rahmetli demokrasi sehitimiz A.Menderes ve arkadaslari ile hic uzaktan ve yakindan ilgi ve alakasi yok,Kuran ile yalan nasil bir arada duramazsa demokrasi ile totaliterizm bir arada duramaz.Demokrasi bir oyuncak degildir elinizde cok acilar cekti.Kendinize elestiri yapma ihtiyaciniz var sanirim.YS
 Misafir
 30 Temmuz 2011 Cumartesi 14:08
Cumartesi 07:19,Dostum,Hürriyetten Y.Bayere haber eyle de biraz TARİH dersleri verelim.Balkanlara göç eden Anadolu Türklerinin,hangi beyliğinden kalkanlar,Balkanların hangi AKINCI Beyliklerinde,Hangi Uç beyliklerinde istihdam edilmişlerdir anlatalım.Sizin anlattığınız Mubadele(!),Geriye GÖÇ,1878 den itibaren değil,1820 lerden itibaren başlamıştır.Balkan Türklüğü diye bir Kavram yoktur.Doğruları TELAFUZ etmek,"AKP lik" ise,...anladığın gibi olsun.Keşke Chp doğruları yapsada,bizde chp li olsak.H.T
 Misafir
 30 Temmuz 2011 Cumartesi 07:22
NECDET ÖZEL...komuta kademesinden istifa edemeyen tek komutan niye acaba.24 saatte kkk p.tesi gk başk olacak jetgilerden..a.gül c.başk.secilince 7 pare top atısı yapan tek komutan oldugu için tek özellğiğ buymuş sorun ögrenin
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime