Meral Vakası, Yarım Kadın ve Yaşar Nuri Bey!
Her şey gözümüzün önünde gerçekleşiyor.
Hukuk eli ile oya işler gibi yeni bir MHP inşa ediliyor.
MHP’nin yeniden dizayn edilmeyi hak ettiği bir gerçek ama…
Tereddüt gösterilen nokta, bunun bir CEMAAT OPERASYONU olduğuna dair güçlü kuşkuların varlığı…
Bir de şöyle kadeh kaldıran gurup var;
“Olsun kardeşim, cemaat memaat, hükümeti götürsün de! Götürüşün şerefine yarasın, haydiiii…”
Oktay Vural gibi Bahçeli’nin demirbaşını bile koparacak bir güçlü akıl ile karşı karşıya MHP…
Farklı ve çapraz kuvvetlerle vuruyorlar MHP surlarına…
Bugüne kadar Bahçeli’nin, “Küçük olsun, benim olsun!” tavrı muhalefet bloğunun altın kozu.
Bir de tabi ağır gel gitleri oldu Bahçeli’nin!
Bir gün, “Bilal’i ver, koalisyonu al” dediği Erdoğan’a, sıkışınca, “Sayın Cumhurbaşkanım” ile başlayan övgüler dizmesi doğrusu çok sırıttı.
Olmadı yani. Gerçekçi değildi.
Tabi bir yanlış, başka bir yanlışa kapı aralamamalı.
Akşener müstakil bir halk hareketi olduğuna Türk Milletini inandırmalı.
Yaşar Nuri Öldü mü, vefat mı etti?
Malum; muhafazakar gelenekte , ‘Falanca öldü’ deniyorsa, “Gömün gitsin. Duaya da gerek yok!” şeklinde anlamak mümkün.
“Vefat etti” deniliyorsa, Elham- kulfü yolda demektir.
Muhafazakar geleneğin ezici çoğunluğu Yaşar Nuri Öztürk’e , “ÖLDÜ..” dedi ama nihayetinde ölüp (!) ölmediğine (!) Allah karar verecek.
Yaşar Nuri Hoca aslında büyük bir alimdi ama son söylediği , “DEİZM” başlıklı sözlerle kendine, okuyucularına ve okuduklarına yazık etti.
“Keşke böyle olmasaydı” diyebileceğim bir insandı Öztürk.
Tabi son nefeste ne dediğini bilemeyiz.
Yahudi cenazesinde ayağa kalkan bir peygamberin ümmetiyiz.
Allah rahmet eylesin der, kenara çekiliriz.
Allah’ın yetkisini kimseyle paylaşmadığını biliyoruz.
Haddimizi biliriz.
Kadının yarımı olmaz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından dökülen sözler hoş olmadığı kadar, doğru da değildi.
Kendisine yakışmadı.
Yarım diye tarif ettiği kadınların bedduasını aldığını düşünse, anında bu sözlerinden dolayı helallik dilerdi!
Yanlış, nereden gelirse gelsin yanlıştır.
Doğru, kimden gelirse gelsin doğrudur.
Makamlara ve kişilere kudsiyet atfedilemez.
Doğurduğuna bakmayan, hatta cami avlusuna bırakan binlerce anne’nin varlığını da biliyoruz.
Kimin yarım, tam, imanlı, imansız olduğuna yalnızca Allah karar verir.
Allah yetkisini kimse ile paylaşmıyor.
Az kaldı Mahşer’e biraz daha sabredelim.
Ak koyun, kara koyun orada çıkacak ortaya!