Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Laik Yaşamak, Dindar Düşünmek
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
7 Haziran 2012 Perşembe

Laik Yaşamak, Dindar Düşünmek

Laiklik konusu gündeme gelince halk dindar olmaktan yana tavır alır ama uygulamada herkes laik yaşamak ister” demişti eski ve deneyimli bir devlet adamımız bir görüşmemiz sırasında. Çok haklıydı. Bu gün bunu daha net anlıyorum. Halk kürtaj meselesinde inançlarından dolayı kürtaja karşı bir  tavırda görünüyor ama hemen herkes gerek duyduğunda çocuk aldırmıştır.

Kürtaj konusuna şimdiye kadar girmedim değerli yorumcularımızdan da bu yönde yorumlar gelmedi. Bende kürtaj konusunda yazmayı düşünmüyorum ama kürtaj vesilesi ile konu laikliğe geldi, yine laiklik tartışmaya başladık. Bundan sonra da daha yoğun tartışacağız galiba… En azından Anayasa dolayısı ile tartışacağız.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın Anayasa’dan Diyanet’le ilgili 136’ıncı maddedeki laiklik ilkesinin çıkarılmasını önermesi ve Diyanet İşleri Başkanı’nın sanki kürtaj yeni bir konuymuş gibi birdenbire yada iktidara destek verme amaçlı kürtaj için “Haram ve cinayettir” demesi laiklik tartışmalarını tekrar ateşledi. Muhalefet bunu laikliğin içinin boşaltılması olarak yorumladı. Laiklik belki bu gün gündemin ilk sırasında değil ama ilk fırsatta gündemin en tepesine oturacaktır.

Laiklik bizde Avrupa ülkelerinde olduğu gibi çok sıkıntılı bir süreç sonunda ve toplum desteği ile kabul edilmedi. Mustafa Kemal Atatürk’ün uzak görüşlülüğü sayesinde gündemimize geldi. Belki de bu yüzden toplum yeterince kıymetini kavrayamadı. Ancak, Avrupa Ülkeleri bu konuda geçmişte çok sıkıntı çektiler bu nedenle de şimdi rahatlar. Cennetten yer satma, engizisyon işkenceleri, günah çıkarma, aforoz yetkisi, ruhban sınıfının maddi ve manevi gücü gibi din kurumuna ait yetki ve etkiler Avrupa’da laikliği zorunlu ve kalıcı kıldı.

Laiklik konusunun toplum tarafından hazmedildiğini düşünüyorum. Toplumun laiklikle ilgili bir derdi yok. Ancak, toplumda az da olsa iki taraftan da bu konuyu dert eden kimseler var. Sesleri o kadar çok çıkıyor ki herkes bu gereksiz tartışmaya girmek zorunda kalıyor ve yine gereksiz yere gerginlik yaşıyoruz.

Geçen yıl “Müslüman Zihinler” adı ile bir kitabı Türkçeye çevrilip yayınlanan Pakistan asıllı sosyolog Riaz Hassan’ın 2010’da Hürriyet’e verdiği demeçte ilginç tespitleri var;

Araştırmalarım din ile politikanın ayrı tutulduğu ülkelerde dini kurumların daha saygın olduğunu gösteriyor. İslami partiler ve ulema için bence bunda büyük bir mesaj var

Bütün Arap Ülkeleri toplamının bilimsel üretimi, İsrail’in tek başına üretiminin altında. Bu problem Türkiye gibi ülkelerde ele alınıyor ama diğer Müslüman ülke halklarının da bu durumu acilen düzeltmeleri gerekiyor

Müslümanlar Hz. Peygamber’in ilk karısı Hz. Hatice’yi örnek alsalar, kadınların pozisyonları sadece erkeklere eşit olmakla kalmaz, aynı zamanda onlardan üstün olurdu. Hz. Hatice başarılı bir iş kadınıydı

Riaz Hassan gibi çağdaş Müslümanların referansı Türkiye. Türkiye’de ise bir grup illa Ortadoğu’yu esas alma peşinde… Ne diyelim?

Tekrar laikliği tartışacağız ama bu tartışmalar sonucu farklı İslami anlayışlar doğma ihtimalini de belirtmek gerek. Çünkü siyasi duygusallığımızla tartışıyoruz.

Aslında laikliği tartışmaktan çok uygulamasını becerebilmeliyiz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 10 Haziran 2012 Pazar 22:55
Dogru konusmanin sarti egri oturmak degildir her halde, bakiniz ülkemizde harf devrimleri yapilmadan onlarca yil önce yurdumuzda ki kripto kimlikliler coktan latince harflarini kullanabiliyorlardi.Bir tarafta aksamdan sabaha CAHIL birakilmis bir millet diger tarafta ise kolej mejunlari.Iste benim inanmis insanim bunlarin elinde yillarca zülüm adina ne vardi ise yasamistir.Bunlarin basini ve medyayi ellerine gecirmesi kendiliginden olusmadi "olusturuldu ! " .HAMD OLSUN bu günlerte.1453
 Misafir
 10 Haziran 2012 Pazar 14:51
Freuda gelince,Dünyaya yalnız Freud penceresinden bakıp,Freud mantığı ile değerlendirirseniz,haddime düşmez ama,madde aleminde didişenlerin arasında bunalıp gidersiniz.Oysa sizi asıl mutluluğa kavuşturacak olan "MANÂ ÂLEMİDİR".Freud bilmiyor ama biz biliyoruz ki,İnsan denilen canlıyı,diğer memelilerden ayıran ana özelliği,o muhteşem mekanizmaya ÜFLETİLEN ruhtan gelmektedir.Evet Freud gözlüğü,cep tel'i aynen öyle görür,bizlerse yaratanın özelliklerinden bir ZERRECİK olarak görürüz.H.Tahsin-2.
 Misafir
 10 Haziran 2012 Pazar 14:44
Sn OWLEYE,Türk insanına ve Anadoluda kurulan Türk Devletlerine,Selçukludan Osmanlıya,Osmanlıdan Cumhuriyete kadar tamamına İHANET edenler içerisinde birtek TÜRK bulamazsınız.%80 ni Ermeni,geri kalanıda Anadolu dışındaki etnik kökenlerdendir.İhanetçiler içerisinde Kürt olanları oldukça azdır.Ermeniye önyargılı oluşuma dair örneklerin binlercesini sayabilirim.fakat bir tane TÜRK sayamam.Bugün de durum böyledir.Pkk kürt değil,bir Ermeni örgütüdür ve kendi görevlerini yapıyorlar.H.Tahsin-1
 OWLEYE
 10 Haziran 2012 Pazar 09:51
Bilmukabele istanbuldaki toplumsal nevroz içerisinde komedi unsuru benim dikkatimdedir..Son yıllarda milli dürtülerimizden dem vuran ,ulusalcı ve milli etiketli büyük toplumsal eylemlerde türk bayrağını göstericilere satan sokak esnafının hemen tamamı kürt olup, bu alışveriş esnasında herhangi bir saldırganlık vuku bulmamıştır..Silikon vadisine gelince..;Freud yaşasaydı cep tel.denen necip buluş için elle taşınabilir cinsel organ derdi..sosyal paylaşım için ne derdi..,uçmak mümkündür..
 OWLEYE
 10 Haziran 2012 Pazar 09:42
Hasan tahsin beyfendi bakış açıma yaptığınız eleştiriye eleştirel bir karşılık vermeyi seçersem şöyle derim..Sizde yazılarınızda ırksal vurguları fazlasıyla kullanmaktasınız..kürt,türk,ermeni,hunçak,taşnak vesaire..Üstelik rasist sosların bazıları da kullanıldığı gıdanın tadıyla çelişmektedir..Ülkenin en büyük kürt nüfusu istanbuldadır ve bu megaköyde onların ırksal bir derecelendirmeye tabii tutulduklarını düşünmemekteyim...
 Misafir
 9 Haziran 2012 Cumartesi 23:17
yillarca iktidardan uzaklastirmis olup milletle arasina adeta Dogu Almanya(DDR) duvari örmüstür.Bu duvarin bile yerle bir olmasindan bile nasibini almayanlara haddini KILICDAR BEY bildirmistir.Adeta hic bir sey eskisi gibi olmayacak der gibi bir durumu var.Kendisinden ricam, bilhassa bu köseye de zaman ayirimp ülkenin en kücük millet meclisini takip etmesidir.Inanin yorumcularin hepsi bir deger.Hepsine buradan selam olsun.
 Misafir
 9 Haziran 2012 Cumartesi 23:12
Insanlarin tartismasindan dogacak her türlü fikirler artilmis suyun berrakligi kadar güzel ve mis gibidir. 21 Yy fikirlerin özgürce tartisildigi seneler olarak tarihte ki yerini almaya hazirdir.Kaba kuvvetin diyaloga,savaslarin barisa,görgüsüzlügün görgüye yerini verecegi günler pek uzak olmamasi gelecege yönelik kaygimi azaltmistir.Türkiye de, Türkiye laikligini hayal edenler son zamanlarda büyük bir hayal kirikligi yasamistir.Bu tiplerin karargah olarak Halk partisini secmeleri bu partiyi -1
 Misafir
 9 Haziran 2012 Cumartesi 21:55
Sn Kuşoğlu,CHP deki arkadaşlarınıza lütfen söyleyiniz,artık KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ,İNSANLIK ONURU olsun.Bölge ve Coğrafyaya bakışımız bu pencereden olsun.Kürt kardeşlerimizin tüm hakları en ufak detaylarına kadar verilmeli.Bu meyanda lütfen mücadele edelim.Ülkemizi bölgenin CAZİBE MERKEZİ haline gelmesinin yegane yöntemi budur.Dünyanın cazibe merkezi haline getirmenin yöntemi de budur.Artık 200 yıldır bölgeyi sömüren güçlerin ters çalımlarını yutmaktan kurtulalım.Bölge halkıile elele verelim.H.Tah
 Misafir
 9 Haziran 2012 Cumartesi 21:45
Allah'ım aklıma mukayyet ol. Tam da "tut kelin perçeminden" vaziyeti. Demokratlığı, kerameti ve de tarihçiliği(!) kendinden menkul birisi sansür istiyor, sayın yazardan. Nereden başlamalı? Sen kalk uzaklarda tezgahlamış darbeyle iş başına gelen bir seyrekbıyıklıasabişahsiyetin peşine takıl sonra da demokratlık tasla, yetmemiş gibi CHPye ayar ver, AKPye ettiği değerli(!) hizmetler kesmemiş. Dünyaya bir uzun borunun ucundan bakan sadece bir küçük daire görür, sonra da herkese ayar vermeye kalkar.
 Misafir
 9 Haziran 2012 Cumartesi 20:30
CHP tıpkı 1971 sürecinde rahmetli Ecevitin Darbeci-Cuntacı çukur yapılar karşısında sergilemiş olduğu red edici tavrını,bugünkü çukur yapılar karşısında da sergilemeyi becerebildiği gün,kimsenin şüphesi olmasınki tıpkı 73 ve 77 seçimlerinde olduğu gibi yine %40 lara %44 ler tırmanacaktır.Hele kürt sorununun çözümüne yönelik attığı adım ile,Ergenekoncu ermeni uzantılarını sükutu hayale uğratan tavrını ısrarla sürdürebilirse,CHP nin gücü AKP yi yakalayıp geçecektir.H.Tahsin.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime