KILIÇDAROĞLU’NUN DİYARBAKIR FİTNESİ

Birileri pimini çekti ve KILIÇDAROĞLU’NU tam da DİYARBAKIR’IN göbeğine bir el bombası gibi bırakıverdi. Her an patlamaya hazır bu bomba, patlamadan önce daha çok tahribat yapıp zarar vermesi için, içini şarapnel parçaları olarak ekstra HELALLEŞME/KÜRT SORUNU/DEMİRTAŞ’A ÖZGÜRLÜK/HDP KAPATILAMAZ gibi bölgede tesir gücünü arttırıcı bölücü, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı şarapnellerle destekledi. Aslında bu DİYARBAKIR’A ve bölge halkına sadece 2023 Haziran seçimlerinde ittifak oldukları 6’lı ya oy vermeleri için HDP’NİN de içinde bulunduğu ittifak tarafından kurulmuş seçim ayarlı bir kumpas ve ihanetten ibaretti. İşin merkezinde ERDOĞAN ve BAHÇELİ ortak paydası Cumhur ittifakının bir şekilde iktidardan indirilmesi gayesi var. Evet bu işlerin kıvılcıma oradan da yangına dönüşmesi için tam da UKRAYNA/RUSYA savaşı ve ANTALYA FORUMU esnasında bu gezinin tertip edilmesi ne KILIÇDAROĞLU ne de HDP ve Millet İttifakı aklıdır. TÜRKİYE’NİN Cumhurbaşkanı ERDOĞAN liderliğinde barış çabaları verirken bunu ucuz bir akılla baltalamak ve sen UKRAYNA/RUSYA’YI bırak ülkende (millet nezdinde kapanmış bir konu olan) KÜRT SORUNU var söylemini DİYARBAKIR’DA yapmak aleni bölücülük ve ülkeyi kaosa ateşe sürüklemekten başka ne amaç güdebilirdi ki. Elbette hedefi belli amacı belli bu söylemin o bölgede ve dış ülkelerde çok alıcısının olduğunu bir siyasetçi olarak KILIÇDAROĞLU’DA çok iyi biliyor. Bu ülkenin asli bir KÜRT VATANDAŞI olarak şahsi kanaatim şudur. “Bu ülkede artık “KÜRT SORUNU” diye bir sorun yoktur. Bu sorunun çözüm mimarıda Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’DIR. Var olan sorun HDP’NİN bölgedeki KÜRT vatandaşlar üzerindeki tahakkümü ve faşist baskısıdır. İşte KILIÇDAROĞLU’DA bu aşırı hassas ve ince kılcal damarı kaşımak baskılayıp patlatmak için bölgeye gelmiştir. Derdi ne Kürtlerin sorunu ne de dertleridir. Öyle olsa idi ilk söylemesi gereken cümle, bölgenin tamamında Kürt vatandaşlara zorbalık yapan bir terör uzantısı siyaset odağının yapmış olduğu iradeye ipotek koyma zulmünü kesmesi için HDP’YE uyarı yapması gerekirdi. Ve demeliydi ki  bizimle ittifak için de olmak istiyorsanız Kandille örgütle aranıza duvar çekin ve onları RED edin. KILIÇDAROĞLU bunu demek yerine onların bölgedeki bu faşist zulmüne adeta daha da katkı yapmak adına KÜRT SORUNU var ve bu sorunu biliyorum çözeceğim gibi bir akıl tutulmasıyla katkı sundu. Yetmedi helalleşme gibi bir takiyye cümlesi kurdu. İyi de arkadaş bölgede onca yatırımı bölgeye giderken havadan karadan giderken göremeyecek kadar mı gözlerin ERDOĞAN nefretinden kör olup görmez dilin lal olup konuşmaz oldu. Oysa bölgede Devlet ve Millet barışalı helalleşeli çok oldu çok. O helalleşme olmasaydı sen ve Genel başkanı olduğun CHP asla bölgeye giremezdi. Zira bölgeye zarar veren ve millete zulmeden akıl sizdiniz zihniyet ve parti olarak. Eğer bugün bölgeye bu kadar rahat girebiliyorsanız işte bu barışın ve helalleşmenin mimarı da ERDOĞAN ve Ak Partidir. Sadece sen ilk defa geldiğin için etrafını saran kendi gibi vesayetçi kodlardan yetişen kan ve kaosla beslenen bölge vesayetçileri yüzünden bunu göremiyorsun. Bu gezi şunu da bize gösterdi. HPD il binası önündeki çadıra evlat nöbeti tutan anaların yanına gidemeyecek kadar korkak bir adamdan bu ülkeye hiçbir halt olamayacağı. Bu gezide bunu da tescil etmiş oldun. Seni o çadıra yollamayan akıl işte o yavruları dağa kaçırtan akıldır. Bunu unutma. Madem Demirtaş’a özgürlük diyorsun hazır oradayken neden örgüt tarafından zorla dağa kaçırılan çocuklara da özgürlük istiyorum diye haykırmadın? Şayet ANKARA’DA GEZİ ihanetinde Devlete sapanla taş atan Berkin ELVAN için nasıl haykırabiliyorsan adalet diye, DİYARBAKIR’DA da daha çocuk olan ve kurban eti dağıtmak için çıktığı sokakta, hunharca katledilen Yasin BÖRÜ içinde adalet diye haykıracaktın. Ve onu katledenler ve de azmettiricileri yargıda ve vicdanda bunun hesabını verecek bende bunun takipçisi olacağım deseydin, belki bu millet o zaman seni samimi bulabilecekti. Ama diyemedin. Zaten seni oraya götüren akıl bunu sana dedirtmezdi. KILIÇDAROĞLU ve CHP’nin bölgeye yaptığı fitne ve ihanet dolu DİYARBAKIR gezisinden ders çıkarmayanlar üstüne oy da verdiler mi daha da iflah olmazlar. Bu gezi celladına aşık mahkûm ile katilin olay mahalline dönüş halinin resmiyetidir.