Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İroni Değil! Numan Kurtulmuş İçin, “Katli Vaciptir” Fetvası Çıktı… Bekir Coşkun Vakası…
Talat Atilla
YAZARLAR
22 Eylül 2010 Çarşamba

İroni Değil! Numan Kurtulmuş İçin, “Katli Vaciptir” Fetvası Çıktı… Bekir Coşkun Vakası…

Saadet Partisi kayyum kararıyla artık kesin olarak ikiye bölündü.

Bu habere AK Parti yönetimi kadar sevinen olmamıştır sanırım.

Oyları % 7 bandına dayanan Saadet Partisi artık siyasette etkisiz bir aktördür.

Mahkeme kararından daha çok, mahkemenin, “Parti kayyuma devredilsin” diyenleri, partinin kayyumuna ataması ilgimi çekti.

Kayyum, tarafsız gözlemci demektir, oysa, taraf olduklarını, “Parti kayyuma devredilsin” diyerek resmileştiren 3 Saadet Partisi yöneticisi, partiyi kongreye taşıyacaklar.

Komplo teorilerinden hoşlanmam ama bu iş biraz sırıtıyor.

Her şey AK Parti’nin işine yarıyor ve her şeyi tesadüf olarak görüyorsak, akıl denen olguya hürmetimiz yok demektir.

Nokta…

Saadet Partisi Lideri Numan Kurtulmuş’u, bazı isimleri yönetime almayarak en sıkı eleştiren gazetecilerden birisiyim ama bu süreçten sonra gelişen bazı olaylar Numan Kurtulmuş’u aklayan mahiyette gelişti.

Size çok net ve doğruluğundan şüphe etmediğim bir bilgi vereceğim;

(Gazeteci arkadaşlarım bu bilgiyi teyit edebilir, geliştirebilirler)

SP Lideri Kurtulmuş bazı yöneticileri yönetime almadığı için durumdan vazife çıkaranlar Kurtulmuş için, “KATLİ VACİPTİR” diye karar çıkarttılar.

 

Daha açık yazayım;

"Numan Kurtulmuş'u öldürenlerin sevap kazanacağı" fetvası verildi.

İnanmanızın zor olduğunu biliyorum ama bu bilgi kesinlikle doğrudur.

Şayet konuşursa, Numan Kurtulmuş bu bilgiyi teyit edecektir.

“Numan Kurtulmuş’un katli vaciptir” kararını verenler ve destekleyenlerin kimler olduğu şu ya da bu şekilde ortaya çıkacaktır.

En az bu karar kadar vahim olan, “Bir insanın ölümü kainatın ölümü gibidir, bir insanın yaşaması kainatın yaşaması gibidir” düsturuna inananların bu karara sahip çıkmalarıdır.

Çok yazık…

Bu saatten sonra Numan Kurtulmuş için tek seçenek ayrı bir parti kurmasıdır.

Kayyumun yapacağı seçimle yeniden lider olsa bile, orada fazla duramaz.

Kurtulmuş, er ya da geç mutlaka yeni bir parti kuracaktır.

Tayyip Erdoğan’ları, Abdullah Gül’leri milli görüşten koparan süreçlerden Erbakan’ın zerre kadar ders almadığı görülüyor.

Ya da böyle olmak işine geliyor!

Bir ideolojinin lideri ancak bu kadar kötü ölebilirdi!

Erbakan öldü!

Erdoğan, bir daha dirildi!

Son not;   

Erdoğan köşke çıkarsa, Numan Kurtulmuş AK Parti genel başkanlığı makamının en güçlü adayı olur! Erdoğan, Numan Kurtulmuş'a kendi makamını vermekten rahatsız olmaz!

 

 

Bekir Coşkun

 

Şu ya da bu şekilde Bekir Coşkun yeniden mağdur.

Kıymetli yorumcuların, “Emin Çölaşan’dan sonra Bekir Coşkun’un da başını yedin, kına yak!” mesajlarına ifrit oluyorum.

Bu bana karşı yapılmış büyük bir haksızlık.

Evet, Emin Çölaşan’la yaptığım röportaj yüzünden Emin Çölaşan Habertürk’te yazamadı ama lütfen Emin abiye sorun; Tek kelimelik bir yalan, tek kelimelik çarpıtma var mıydı röportajda? Evet, Bekir Coşkun’la ilgili, “3 günlük yayın yasağı” haberimden sonra Bekir Coşkun Habertürk’ten kovuldu ama daha haberimin üzerinden 10 gün geçmeden haberimin doğru olduğu ortaya çıkmadı mı?

Bana hakaret etmek, kızmak yerine, birkaç dakika, “Bu adam yalnızca röportaj, yalnızca haber yaptı. Her ikisinde de yalan yoktu” demeyecek misiniz?

Bir gazeteci yaptığı haberin sonucu ile niye ilgilensin ki?

Dikkat edeceği tek unsur;

Doğru mu, değil mi?

Tekrar Bekir Coşkun olayına geliyorum…

Coşkun’un işsiz kalmasının uzun uzun sosyolojik nedenlerini sıralayacak değilim.

Mağdur, mağdurdur…

İçinde her ne kadar Bekir Coşkun’un mağduriyetten beslenme gayreti varsa da, basın özgürlüğü açısından hoş bir tablo değil bu.

AK Parti iktidarının basın özgürlüğünü içselleştiremediği ortada.

Farklı, aykırı seslere tahammül edemediği sır değil.

Gazeteleri, gazetecileri susturduğunu yedi düvel biliyor.

Demokrasi” diye bir kavramla kısmen barıştıkları aşikar.

Kendisi gibi düşünmeyeni istese bile sevemiyorlar!

Bunlara ve bunların yanına eklenecek bir çok şeye imza atarım ama içimdeki his Bekir Coşkun işinde AKP’nin parmağı olmadığını söylüyor.

Niye?

Bekir Coşkun bir Emin Çölaşan değil.

Evet, etkili ve iyi yazıyor ama yazılarının ana dokusu mizahla örüldüğü için Bekir Coşkun’un AKP üzerinde yıkıcı bir etkisi yok.

Aydın Doğan’ı parmak uçlarıyla sarsan bir iktidar gücü Bekir Coşkun’dan niye korksun ki?

(İster misiniz, Bekir Coşkun’u işinden eden AKP yöneticisi bu yazımı okuyunca, kıkır kıkır gülsün!)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 25 Eylül 2010 Cumartesi 08:45
Prof. Dr. N. Kurtulmuş, iki yüzyıldan bu yana bizi bölen, bitiren kavgacı üsluptan uzak duruyor. Hakaretlere cevap vermiyor, polemiğe girmiyor… Her yerde barıştırıcı ve sakinleştirici üslupla konuşuyor. İşte bu yüzden millete, ‘patetes dinliler, sütü bozuklar, bizansın çocukları, kasketli hüsnü, mayası bozuklar, sakallı recep…’ şeklnde aşağılamyı, hakaret etmeyi siyaset zanneden Erbakan ve adamlarınca istenmiyor…
 Misafir
 23 Eylül 2010 Perşembe 16:40
Hayal Perest insanlara bayılıyorum.Bunca partinin kuruluşunda yer almış insan dururken Kurtulmuş'u AKP ye Genel Başkan yapacaklar. Esas ben bu işlerde AKP nin parmağı olmadığından şüphe edenin aklına şaşarım. Abdullatif Şener Kurtulmuştan daha etkin ve çevresi kalabalık biriyken ne oldu? Erdoğan'ın birlikte yaptıkları konuşmadan sonra niye referanduma kadar da sonra değil fırçasını yiyen ve gülümseyerek onay veren kimdi? Katli vaciptir sözünü gazeteciler duyduysa söyleyeni çarmaha gererler.
 Misafir
 23 Eylül 2010 Perşembe 15:18
Dini ve milli değerleri tepe tepe kullanıp bu söylemler üzerinden makam-mevki ve para kazanmanın yolu bir an önce kapanmalıdır.Katli vaciptir şeklinde bir önerme dğruysa ve bunu kabullenen isyan etmeyenler mevcut ise bu tür söylemlerin halk üzerinde ki yansımalarından korkmak gerekir.Türkiye için en büyük tehditlerden birisi dini kullanan sahtekarlardır.Allah muhafaza etsin cümlemizi amin.
 Misafir
 23 Eylül 2010 Perşembe 13:52
AKP'ye alternatif kim varsa elimine ediliyor. Numan Kurtulmuslu SP son secimde yükselise gecti. Iktidar adamin dengesini bozmak icin, RTE'den sonra basbakan olacak adamsin diye aklini celdiler. O da iktidarin bu oyununa güvenerek, cin olmadan Erbakan'i carpmaya kalkti. Yarin iktidara geldiginde istedigi adami cizerdi. RTE'nin gaziyle, hizli davrandi kendi ayagina kursun sikti. Muhsin Yazicioglundan sonra, bir alternatif daha harcandi...
 Misafir
 23 Eylül 2010 Perşembe 12:45
KAOSUN MİMARI NUMANIN KENDİSİ-5 kurucu iradeyi temsil eden doğal liderin rızasını da hiçe sayarak görülmemiş bir pişkinlikle işgal ettiği koltuğa kurulup teşkilatları tasfiyeye yönelen hiçbir meşruiyeti kalmamış bir genel başkan olarak Numan Kurtulmuş’a artık anladığı dilden konuşmak kaçınılmaz hale gelmişti. Mesud Akgül.
 Misafir
 23 Eylül 2010 Perşembe 12:45
KAOSUN MİMARI NUMANIN KENDİSİ-4 delegenin salt çoğunluğu ile olağanüstü büyük kongre toplanabileceğini yazan parti tüzüğü geçersizdir. Zira tüzük yasaya aykırı olamaz. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi’nin daha önce CHP için aldığı içtihat niteliğindeki bir kararla topluca yapılmış bulunan bir olağanüstü kongre talebinden sonra delegelerden bazılarının imzalarını çekmiş olmaları geçerli sayılmamıştır. Delegelerin 4’te birinin desteği ile demokratik anlayıştan uzak ve hukuka aykırı bir şekilde,
 Misafir
 23 Eylül 2010 Perşembe 12:44
KAOSUN MİMARI NUMANIN KENDİSİ-3 iletildi. Olağanüstü kongre kararını derhal alması gerekirken çeşitli hile ve baskılarla 33 delegenin dilekçesini geri çekmesini sağlayan çeyrek Genel Başkan Numan Kurtulmuş yeni bir kongreye gerek kalmadığını açıkladı. Oysa yaptığı, delegenin iradesini hiçe sayan bir antidemokratik uygulama olmaktan öte tam bir hukuksuzluktu. Çünkü bir kere Siyasi Partiler Yasasına göre olağanüstü kongre için delegelerin 5’te birinin talebi yeterli idi. Yasaya aykırı olarak
 Misafir
 23 Eylül 2010 Perşembe 12:43
KAOSUN MİMARI NUMANIN KENDİSİ-2- isteğine büyük çoğunlukla ret cevabı almasına karşın bir çeyreğin iradesi ve desteği ile demokratik ve ahlaki olmayan bir şekilde yoluna devam etmeye çalışan Numan Kurtulmuş, Millî Görüş Partisi Saadet’in kurucu iradesinin sahibi Erbakan’ın derhal istifa çağrısını reddetti. Bu alışılmadık durum karşısında Erbakan’ın isteği üzerine 800 Büyük Kongre delegesinin noter kanalıyla gönderdiği yeni bir olağanüstü büyük kongre talebi Saadet Partisi Genel Merkezine
 Misafir
 23 Eylül 2010 Perşembe 12:43
KAOSUN MİMARI NUMANIN KENDİSİ-1-Yapılan tüm ikazlara rağmen cahil cesaretiyle inisiyatif alarak bizzat topladığı Saadet Partisi olağanüstü büyük kongresinde 1250 delegeden sadece 310’unun oyunu alarak tek aday olduğu için son turda tüzük gereği genel başkan seçilmiş sayılan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş uğradığı yenilgi üzerine demokrasi gereği derhal istifa etmesi gerekirken hiçbir şey olmamış gibi pişkinlikle koltuğuna yapıştı durdu.
 Misafir
 23 Eylül 2010 Perşembe 12:14
gene medya birini parlatıyor nereye hazırlık...önce mağdur sonra mağrur bu filmin suyu çıktı.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime