Baykal’ın kapısını kırdılar! Dakika dakika o anlar!
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ani rahatsızlığı herkesi şaşırttı.
Şaşırttı çünkü, 79 yaşına rağmen istikrarlı bir şekilde spor yapan, beslenmesi ve uyku düzenine çok dikkat eden Baykal’ın aniden komaya girmesi, ihmal ya da başka şüpheleri de gündeme getirmeye aday görünüyor.
Antalya Milletvekili Baykal yalnızca spor yapan, beslenme ve uyku düzenine değil, rutin sağlık kontrollerini de aksatmayan bir siyasetçiydi.
Çok kısa süre önce de sağlık kontrolünü yaptırmıştı.
Baykal’ın komaya girmeden önce geçirdiği süreç, koma anı ve sonrasının tüm ayrıntılarını dakika dakika Türk basınında ilk kez aktaracağım ama şu dip notunu da ekleyerek…
Türkiye, komplo teorilerinin bol üretildiği bir ülke ama tarih bize gösterdi ki, komplo teorisi denilen bir çok olgu buz gibi gerçek olarak karşımıza çıktı!
STRAZBOURG’DA ZEHİRLENDİ Mİ?
Deniz Baykal 8 Ekim pazar günü Türkiye’nin AB üyeliği konularını konuşmak için gittiği Strazbourg’dan, 14 Ekim cumartesi günü Ankara’ya döndü…
Baykal’ın Srazbourg’da ne yediği, nasıl bir tempoda, kimlerle görüştüğü şu aşamada bilinmiyor. Baykal’ın Strazbourg dönüşü komaya girmesi zehirlenme ihtimalini de gündeme getirebilir!
Gelelim o anlara…
Baykal Antalya ziyaretini, Bakan Ahmet Aslan ile ilgili gensoru nedeni ile erteleyerek Ankara’da kaldı. Eşi Olcay Baykal Antalya’daydı.
Evde bir yardımcısı da olmayan Baykal yalnızdı.
BAYKAL EVDE YALNIZDI, EN SON AHMET HAKAN İLE GÖRÜŞTÜ
Son günlerde ve sık konuştuğu gazeteci Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’dı.
Baykal, sık sık sohbet ettiği Ahmet Hakan’la, bugünlerde çıkmayı planladığı Hakan’ın CNN TURK’deki programının ayrıntılarını konuştular…
Geç saatlerde yatan Baykal, sabaha karşı 05:20’de fenalaştı.
Son bir gayretle koruması Mehmet Güleç’i aradı.
KORUMASINA, “MEHMET, BURAYA GEL, KÖTÜYÜM!” DEDİ
Korumasına, boğuk bir sesle, “Mehmettt.. Mehmet buraya gel, kötüyüm!” diye seslenince, koruma güleç, “Efendim ne dediğinizi tam anlayamıyorum ama merak etmeyin belli ki, sıkıntı var. Hemen geliyorum” yanıtını verdi.
Koruma Güleç hemen Angora villalarının güvenliğini arayarak, “Deniz Beyin evinde tuhaf bir durum var. Deniz beye bir şey oldu. Benim gelmemi beklemeyin. Kapıyı kırın!” diye talimat verdi.
BAYKAL’IN KAPISINI KIRARAK İÇERİ GİRDİLER!
Angora güvenliği, “Kapıyı kıramayız!” yanıtını verince, Güleç hiddetli bir sesle, “Kardeşim derhal kapıyı kırın. Sorumluluk bende. Kapıyı kırmaya gücünüz yetmezse, camı kırın ama Deniz Beyi kurtarın!” diye seslenince, Angora Villalarının güvenliği kapıyı kırarak Deniz Baykal’ın evine girdiler…
Baykal evde yalnız, yatağında kusmuş, ağız kenarında da bir miktar kusmuk bulaşığı ile acil olarak önce sedyeye sonra ambulansa kaldırıldı.
TELEFON SOL TARAFTA OLSA, BAYKAL ÖLMÜŞTÜ!
Baykal’ın telefonu sağ tarafındaydı. Sol tarafında olsa, ağır bir felç geçiren Baykal telefona ulaşamayacaktı!
Yolda olayın kahramanı koruma Mehmet Güleç, Baykal’ın oğlu Ataç Baykal’a ulaştı.
Oğul Ataç’ın yönlendirmesi ile Memorial Hastanesi’ne hareket eden ambulans, İbn-i Sinahastanesine yönlendirildi.
Baykal durumu ağır olmasına rağmen kendindeydi.
BAYKAL’DAN HEMŞİREYE, “İSTERSENİZ ELİNİZİ HİÇ BIRAKMAM!”
Baykal, ziyaretine gelen CHP Milletvekili Metin Lütfü Baydar’a,”Riskimiz ne kadar?” soracak kadar kendindeydi.
Hatta, felç durumunu ölçmek isteyen hemşirenin, “Elimi sıkar mısınız efendim” sözlerine espri yaparak, “İsterseniz elinizi hiç bırakmam” diyecek kadar kendindeydi…
Ve Baykal şimdi komada…
Allah şifa versin…