Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Aydın Doğan: “Coşkun, Aşık, Mutlu, Özdil ve Bayer’i Tasfiye Etmemi İstiyorlar…”
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

Aydın Doğan: “Coşkun, Aşık, Mutlu, Özdil ve Bayer’i Tasfiye Etmemi İstiyorlar…”

Hürriyet yazarı Bekir Coşkun’un zorunlu izine ayrıldığını yazınca Bekir Coşkun Gazeteport sitesine açıklamak yapmak zorunda kaldı.

Coşkun yazımı şu sözleriyle doğruladı;

Şimdi neden izne çıktım. Genel bir hava vardı, onun için izne çıktım. Benim hakkımda şimdi bir şey söylemek, yazmak yanıltıcı olur. Benim şimdi bir şey söylemem de yanıltıcı olur. Belirli bir şey yok. Şimdilik bu kadar konuşayım. ''

Bu satırlarda yer alan hiçbir bilgi bu güne kadar sizi yanıltmadı. Bekir Coşkun’un zorunlu izine çıkarıldığı kesin bilgiydi. Zaten Coşkun’un konuyla ilgili yanıtında da bu kesinlik net olarak ortaya çıkıyordu.

Ve bu yazının daha mürekkebi kurumadan Medyatava Bekir Coşkun’un istifa ettiğini duyurdu.

Peki, Bekir Coşkun’u istifaya götüren süreç nasıl gelişti? Perde arkasında neler yaşandı?

Öncelikle şunu bilmekte yarar var: Bekir Coşkun mizaç olarak Emin Çölaşan’la çok farklı.

Çölaşan ne kadar hakkını arayan, hırçın, dediğim dedik diyen bir yazarsa, Bekir Coşkun da tam tersi içine kapanık, sessiz ve kararsız bir gazeteci.

Hatta, asosyal bir yapısı var.

Bekir Coşkun’un bu yapısını iyi bilen Ertuğrul Özkök ve Aydın Doğan yaklaşık 1 senedir Bekir Coşkun’u sıkıştırıyordu.

Coşkun bazen bu sıkıştırmaları dikkate alsa bile, bu 1 yıllık zaman içerisinde genellikle bildiğini, inandığını yazdı.

Israrlı ikazlara rağmen bildiğini yazmaya devam eden Coşkun, 1 ay önce Aydın Doğan’ın yazlığına davet edildi.

Aydın Doğan’ın bazen fırça, bazen de, “Durumu görüyorsun ben bu işi uzatmam” sözleriyle en üst düzeyde ikaz edildi ve izine çıkarıldı.

Peki, Bekir Coşkun’un ruh hali nasıl, ne yapacaktı? Çünkü kelimenin tam anlamıyla çaresizdi.

Aydın Doğan’ın ikazlarını dinlese, kendisini seven okurlarını kaybedeceği gibi, şimdiye kadar kendince biriktirdiği imajını da sele teslim edecekti…

Tek bir alternatifi vardı; Habertürk…

Habertürk açıkça hükümeti desteklemiyor ama muhalif de değil.

Aslında giderek oturan bir yapısı var Habertürk’ün. Umur Talu ile daha da güçlendiler ama; Coşkun şunu biliyor; Habertürk’de de yüksek volümlü muhalefet yapamaz ama başka çaresi de yoktu... O yüzden dümeni zorunlu olarak o yöne kırdı.

Ama asıl bomba şimdi geliyor…

Kulağıma gelen bilgilere göre Doğan Grubu’nun patronu Aydın Doğan yakın çevresine, “Bana tasfiye listesi verdiler. Bekir’i, Melih’i, Mustafa’yı, Yılmaz’ı ve Yalçın’ı çıkarmamı istiyorlar. Nasıl direneceğim ben…” şeklinde konuşuyor.

 

Aydın Doğan akıllı bir patron.

Bu sözleri kamuoyu desteğini arttırmak için de söylemiş olabilir, gerçekten kendisine böyle bir tasfiye listesi de verilmiş olabilir…

Bunu şimdilik bilmek mümkün değil.

Aydın Doğan’ın, “Benden tasfiye etmemi istiyorlar” dediği yazarlar şunlar; Bekir Coşkun, Melih Aşık, Mustafa Mutlu, Yılmaz Özdil ve Yalçın Bayer…

Doğan’ın tasfiyesi isteniyor dediği yazarları analiz edelim;

Bekir Coşkun: Muhafazakar basının sevmediği, laik kesimin Çölaşan’dan sonra baş tacı ettiği gazetecilerden. Esprili dili nedeniyle Çölaşan kadar etkili olmasa da, zeka kokan yazılarıyla sarsıcı bir üslubu var. Muhafazakar okuyuculara göre özensiz ve yıpratıcı bir dil bu...  Laik kesime göre ise o bir espri dahisi.

Melih Aşık: Çizgisini hiç değiştirmedi. O’da muhafazakar kesimin sevmediği bir gazeteci. Köşesi adeta kurtarılmış bir bölge. Köşesinde yer alan karikatürlerle sert muhalefetini pekiştiriyor. Eski kuşaklara özgü alaycı bir dili var.

Mustafa Mutlu: Fikri takibi çok güçlü bir yazar. Bu yönüyle zaman zaman Emin Çölaşan’ı andırıyor. Muhafazakar kesim Mutlu’ya da mesafeli ama Mutlu daha çok yolsuzluk ve haksızlık yazılarıyla tanındığı için Muhafazakar kesimin Mutlu’ya yönelik özel bir alerjisi yok.

Yalçın Bayer: Sağ kuşağın sembol repliklerinden “Yeter söz milletin” başlıklı köşesiyle çok etkin bir yazar. Özel sohbetlerinde yöneticileri için rahat konuşan bir gazetecidir. Muhafazakar kesim Yalçın Bayer’den de fazlaca haz etmez. Son dönemlerde köşesindeki muhalefet profilini biraz düşürse de, her iktidarın korkulu rüyası olmaya devam ediyor..

Yılmaz Özdil: Muhafazkar kesimin en nefret ettiği yazarların başında geliyor. Kafiyeli şiir havasında yazdığı yazılar sabun köpüğü gibi etkili ama etkisi kısa süreli. AK Parti seçmenlerine yönelik, “Bidon kafalılar” sözü yazarlık kariyerine büyük zarar verdi ama o tuhaf bir umursamazlık içinde tavizsiz yazılarına devam ediyor…

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 taraf03
 13 Eylül 2009 Pazar 12:44
Seni sevme nedenim inan bu açıkça yazıların ve ülkene bağlılığın sevgili attila yazıların anlamı ve içeriği çok isabetli terekkürler bolvadinli
 OWLEYE
 11 Eylül 2009 Cuma 18:11
Bir medya grubu ile bir devlet reisi metres ilişkisine girebilir benim memleketimde..,bir köşeyazısına köşe dönülebilir ya da tayininiz köşebent kafalı idarecilerce, uygun görülebilir.Dul kalmış medya patronu neler hisseder, kim bilir ?
 TOTEM
 11 Eylül 2009 Cuma 16:24
BURADA GÜNLERDİR YAZILMIŞ SON YORUM BENİMKİ SEBEBİ NE BİLİYORMUSUNUZ?BİLİYORSUNUZ BENCE:))EĞER BU YORUMUMDA HAKTAN ADALETTEN VE DEMOKRASİDEN YANA OLUPTA DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNMAK YERİNE SÖZÜ GEÇEN YAZARLAR ALEYHİNDE YAZSAYDIM BU KÖŞE BANA YAPILAN SALDIRILARLA DOLU OLURDU AMA ŞİMDİ KEYİFLERİ KAÇMIŞ:))BURADA HER YAZDIĞIM YORUM SONRASI BANA HAKARET EDİP SALDIRAN KİŞİLERİ ENGELLEMEK YERİNE MALESEFKİ EDİTÖR KARDEŞLERİM BENİM CEVAP HAKLARIMI SANSÜRLÜYORLAR.AMA OLSUN KİM HAKKI SAVUNMAK KOLAY DEDİKİ?
 TOTEM-2
 10 Eylül 2009 Perşembe 13:08
baskıcı ve hazımsız tavır militancadır.bu bağlamda ben bu bahsi geçen yazarların susturulmaya ve tasviye edilmeleri çabasına sonuna kadar karşıyım.bir ülkede muhalif sesler ve fikirler sansürleniyorsa o ülkede demokrasiden ve hukuktan bahsedilemez.biz burada onyıllardır ülkeyi dikta ile yöneten güçlere ve oluşumlara muhalefert ederken yeni bir dikta yapılanmayı destekleyip alkışlayacak değiliz.eğer ülkemizde özgürlük ve demokrasi istiyorsak bu yazarlara destek olup bu baskıya karşı durmalıyız.
 TOTEM-1
 10 Eylül 2009 Perşembe 13:04
Daha öncede yazdım;bekir coşkun,e.çölaşan ve özdili uslupları ve saplantılı saldırganlıklarını sevmiyorum.ama bu yazarların hakaret ve aşşağılama içeren tarzlarını es geçersek muhalif türdeki yazılarının devamına sonuna kadar destek veriyorum.siz bir yazarı sevmeyebilirsiniz,fikirlerine katılmayabilirsiniz ama her sevmediğiniz yazarın yada fikirlerin sansürlenmesini yada ezilmesini istiyorsanız siz bir dikta yanlısı militansınız demktir.militanlığın sağcısı solcusu dincisi laiki olmaz.her-
 zort
 10 Eylül 2009 Perşembe 11:45
bekir coşkun yazılarını hasretle bekliyorum.yaz benim dürüst şaibesiz yazarım.bak arkadaşın ne yazmış bu gün.SEN İSTANBULSUN BÜYÜK DÜŞÜN.tabiki büyük şehrin can kaybıda büyük olur.şehitlere kelle diyenlerin bu kayıplara ne diyeceğini merak ediyorum.herhalde yağmur telefatı derler.SELAM OLSUN SİZİN GİBİ YAZARLARA
 zort
 10 Eylül 2009 Perşembe 10:49
valla bu adamlar geçmiştede en sıkı muhalifti şimdide en sıkı muhalif.bu adamlar açık gördümü yazar.tuvaletin kapısına bile yazar.bu adamları hiç bir allahın kuluda engelleyemez çünkü adamlarda mangal gibi yürek var.bu adamlar yazsın bizde okuruz.birileri bu adamlar tasfiye olsun diye kendilerini yırtsalarda paralasalarda bu adamlar okunur.kimse kıçını yırtmasın bu adamların bayağı okuyanı var hemde azımsanmayacak kadar.nasılki m.şevket eygi sevilerek okunuyor bu adamlarda okunur.
 halil gürsoy
 10 Eylül 2009 Perşembe 05:32
sn. bekir coşkun türk basınının yüz akıdır. aydın doğanın onu kovması alçalmanın son aşamasıdır... sanırım bundan sonra doğan medya çukurlaşmaya başlayacaktır. içine düştükleri çirkef çukurunda da hep birlikte boğulacaklardır... birde numaradan haca gidiyorlar!... yeni jenerasyon takıyeciler..
 AYDIN DOĞAN..TAYYIP
 10 Eylül 2009 Perşembe 00:52
İSTEDİ ŞAK DİYE GÖZCÜYÜ KAPATTI..ŞAK DİYE ATAR BU YAZARLARI..PAZARLIK YAPACAK VERGİ BORÇ KALDIR DİYECEK..KATIKÇI KAVGASI ÇOOK GÖRDÜK..N.D
 okuyucu
 9 Eylül 2009 Çarşamba 23:25
sayın Aydın DOGAN bir zamanlar ne diyordu, mesut ziyarete geldi onu pijamalarımla karşıladım karşılıklı birer kahve içip yapacaklarnı söyledim.(Mesut dediği o zaman ülkenin başbaknı olan rizeli mesut dan bahsediyor) bu ülkede yetimim parası ile han hamam sahibi olanlar hesabını bir gün verecekler.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime