Yavuz Yılmaz’ın vefatıyla gündeme gelen epilepsi haberleriyle ilgili Türk Epilepsiyle Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Seher Naz Yeni bir açıklama yaptı.
Eski başbakan Mesut Yılmaz’ın oğlu Mehmet Yavuz Yılmaz’ın intiharının ardından, Yılmaz’ın İcra Kurulu üyesi olduğu İstanbul Kent Üniversitesi yazılı bir açıklama yapmıştı. Açıklamada Yılmaz’ın “Temporal Lob Epilepsi” tedavisi gördüğü ve ağırlaşan komplikasyonlar nedeniyle ağır stres altında olduğu ifade edilmişti.
Yavuz Yılmaz’ın vefatıyla gündeme gelen epilepsi haberleriyle ilgili açıklama yapan Türk Epilepsiyle Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Seher Naz Yeni, epilepsi hastalarının gündemden etkilenerek gereksiz endişeye kapılmamaları gerektiğini belirtti. Epilepsi hastalığının son derece kişisel bir rahatsızlık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Naz Yeni, epilepsili bireylerin çıkan haberlerden kendilerine yönelik yorum çıkarmamaları gerektiğinin altını çizdi.
‘EPİLEPSİLİ BİREYLER KORKMADAN TEDAVİLERİNE DEVAM ETMELİ’
Prof. Dr. Seher Naz Yeni’nin konuyla ilgili açıklaması şöyle:
Türkiye’de yaklaşık 800 bin epilepsi hastası bulunuyor. Hemen her yaştan ve cinsiyetten bireyi etkileyen epilepsi, beyindeki elektriğin aşırı artması sonucunda kişiden kişiye değişen nöbet türleriyle kendini gösteren kronik bir rahatsızlık.
Epilepsi, diğer birçok kronik hastalık gibi tedavi edilebilir, uygun ve doğru bir tedavi süreci ile kontrol altına alınabilir. Düzenli tedavi gören hastaların yüzde 60 ile yüzde 70’i tedaviye yanıt verdiği görülüyor. Epilepsi hastaları genel düşüncenin aksine doktor kontrolünde kalarak, ilaç tedavisine özen göstererek düzenli ve beklenen uzunlukta bir hayat yaşayabilir, evlenebilir, çalışabilir ve çocuk sahibi olabilir.
Her hastalıkta olduğu gibi epilepside de da tedaviye yanıt vermeyen dirençli formlar bulunuyor. Ancak bu hastalarda dahi çeşitli tedavi alternatifleri oluşturulabilir. Nöbetlerin sıklığı ve şiddeti üzerine tedavi sürecinde bazı olumlu değişiklikler yapılabilir. Bu nedenle özellikle direnç gösteren epilepsi türleri başta olmak üzere tedavide alternatif oluşturacak yeni ilaçları geliştirme çalışmaları devam ediyor, epilepsinin bu tiplerinde her zaman yeni tedavi seçeneklerine ihtiyaç olacak.
Epilepsi, nöbetlerin sıklığı ve günlük hayat üzerindeki etkisi nedeniyle diğer kronik hastalıklar gibi, kişinin depresyona girmesine neden olabilir. Ancak epilepsi hastalığı bu açıdan bakıldığında diğer kronik hastalıklardan farklı değildir. Bu nedenle epilepsili bireyler korkmadan ve umudunu kaybetmeden yakın çevrelerinin de desteğiyle birlikte düzenli tedavilerine devam etmelidir.
Epilepsi değişik sebeplere bağlı olarak gelişir. Epilepsinin sebebi hastalığın sürecine etkilidir. Çoğu epilepsi hastasının hastalığı statiktir, yani ilerleyici değildir. Ancak altta yatan sebep, örneğin; bir tümörse ve tümör ilerliyorsa bunun doğal bir sonucu olarak epilepsi de kötüleşebilir. Ancak epilepsili bireyler ve yakınları hastalığın ilerleyici olacağı şeklinde bir endişe duymadan tedavi sürecine devam etmelidir.
Sonuç olarak, epilepsi tedavi edilemediğinde zorlukları olan, sosyal yaşamda bazı kısıtlayıcı koşullara neden olabilen bir hastalık. Ancak, bütün bunlara rağmen çoğu epilepsili hasta uygun koşullar sağlanarak yaşamına normal şekilde devam edebilir.