Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Şükür ki; reenkarnasyon yok!
Talat Atilla
YAZARLAR
20 Kasım 2013 Çarşamba

Şükür ki; reenkarnasyon yok!

18 Kasım 2013 tarihli Güneş’in sür manşetinde, yayın yönetmenimiz Murat Büyükçelebi’nin iyi özetlediği bir Ertuğrul Özkök haberi vardı.

Kaçtı mı?” başlıklı yazıda, Özkök’ün kendi yazısına atıfta bulunarak, tek tanrılı dinlerden bıktığı ve Budizm de huzur bulduğu ifade ediliyordu.

Özkök giderek sanal bir çizgi film karakteri olmaya başladı.

Bu kadar sık dönmeye insanın beli kırılmaz mı?

Kırılmıyor işte.

Esnek…

Özkök, kendisine yönelik ilgiyi diri tutmak için vazgeçmeyeceği değer olmadığını defalarca kanıtlamış popüler bir yazar.

Evet, bu tarzı kişisel bir tercih ama işin kamuoyu mühendisliği kısmında problem var.

Ahmet Kaya’ya, “Şerefsiz” derken milliyetçi.

Federasyon olabilir” derken de ayrılıkçı genlere sahip olduğunu düşünmemizi istiyor.

Bunlardan hangisinin gerçek Özkök olduğuna kafa yorarken de, bize nanik yapmaya bayılıyor.

2009 yılında yaptığı Umre ziyaretinden huşu içinde dönen Özkök’ün bu manevrası iktidar partisinden karşılık bulmayınca, bir süre, “İktidar başarılı” mealinde yazılar kaleme aldı.

Özkök DNA’sını iyi bilen iktidar, bu yazıları da müstehzi bir tebessümle karşılayınca, tekrar nehrin kenarında oturup, “Nehirden Enis Berberoğlu’nun hareketsiz bedeninin geçmesini” bekledi.

Özkök, kuşatmayı yaran Berberoğlu’nun canlı-kanlı halini görünce, kendini, kendisine bile hayrı olmayan bir heykele; Buda’ya teslim etmek zorunda kaldı.

Hayırlı olsun…

Şükür ki;

Ahret dışında insanın yeniden defalarca dünyaya gelmesi ne bilime, ne akla, ne de dine sığıyor.

Bir Özkök’le baş edemedik, 16 kez dünyaya gelen Özkök’le aynı havayı teneffüs etme hayali bile beynimizi felç ediyor!

 

 

Gani; Bağış yapmak hata, normal değil!

 

İki gün önce, “İş yapmayan 14 minibüs sahibinin, işlek hatlara sahip olmak için, her biri ayrı ayrı, bir futbol kulübüne 120’şer bin TL bağış yaptığını” yazdım.

Neresinden bakarsanız bakın bu bir skandaldı.

İlk ses, konunun iki muhatabından birisi olan Ankara Minibüsçüler Odası Başkanı Hacı Gani’den geldi.

Başkan Gani, “Evet bu bağışlar yapıldı. Normal olmadığını da kabul ediyorum ama benim bu yönde kimseye bir baskım, telkinim olmadı. Bu konu gündemde olduğu zaman, ’ beni karıştırmayın’ dedim. Ayrıca mal beyanı veren nadir başkanlardan birisiyim” dedi.

Gani’ye, “Konunun iki muhatabından birisi sizsiniz. Diğeri ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner. Bağış için siz çağrı yapmadıysanız, Yiğiner yaptı. Aksi bir durum fizik kurallarına aykırı. Bu durum haksız zenginleşmeye yol açtığı gibi, diğer minibüsçülere de haksızlık” dedim.

Tüm işaretler, ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner’i gösteriyor.

Yiğiner, ANKESOB Başkanlığının yanında, Ankaragücü spor kulübünün de başkanı.

Ankara’da bazı hatlarda 1,5 milyon değeri olan minibüslerin bir bölümüne, yüklü bağış karşılığı çok para kazanan yerlerin tahsis edilmesi etik dışı olduğu kadar da, haksız rekabet açısından da suç…

Ankaragücü’ne bağış yap, çok para kazanacak hatta geç!

Devlet uyuyor mu?

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 21 Kasım 2013 Perşembe 23:13
Hülya hala ne konuşuyorsun? 4.000 biraz abartı geldi bana da neyse,sonuçta Budizm Tanrıya dayalı bir din değil o yüzden senin Sayın Atillayı yersiz bulmanın yersizliğpi hala olduğu yerde duruyor ve bu yazdıklarına karşı söyleyebileceğim iki söz var ne alaka? ve eeee yani ne demek istiyorsun:)
 hulya
 21 Kasım 2013 Perşembe 13:25
Bugün dünyada 4000'e yakın inanma şekli vardır.Bunlar'ın her biri varlığını sürdürebilmek için diğerini yok sayar.Her biri'nin Tanrı ile irtibat kurma şekli ve vasıtası farklıdır sadece, neticede hepsi Yaradan'a sığınır,yakarır,af diler.
 hulya
 21 Kasım 2013 Perşembe 13:19
Teoloji Tanrı Bilimi'dir.Yani Tanrı'ya ulaşma,irtibat kurma yollarını araştıran bilim dalıdır.İnsanoğlu yapısı gereği bilmediği herşey'den korkar.Taş devrinde uzaktaki birinin sesini yanındaymış gibi duymayı tahayyül bile edemezdi insan.Bunu biri gizlice yapsa doğa üstü güçlere sahip sanabilirdi.İnsanlar korktukları herşeyden Büyük Yaradana sığınmışlardır ondan yardım almak için yakarmışlardır.İstekleri gerçekleşince irtibat kurduklarını düşünmüşlerdir.
 TOTEM
 21 Kasım 2013 Perşembe 09:15
Ediyorsun diye tüm dinleri kabul etmek diye bir durum söz konusu olamaz eğer senin savın mutlak ve geçerli olsaydı tüm dünya Müslüman olmalıydı biz zaten tüm dinleri kabul ediyoruz tüm peygamberleri de ve en son peygamber HZ. Muhammettir diyoruz senin tezin üzerinden yola çıkarlarsa hırıstyanlar ve museviler Müslüman oldu gitti:) Zira Hz Muhammet i peygamber olarak kabul ettikleri an Müslüman olmaları kaçınılmazdır zira İslamiyet son din. yani neymiş?iki kelime öğrenip ahkam kesmeyecekmişsin.
 TOTEM
 21 Kasım 2013 Perşembe 09:11
Hülya kardeşim Teoloji tanrı bilimi dir yani içinde Tanrı bizim deyişimizle Allah yani yaratıcı olmalıdır ancak Budizm felsefedir ve mutlak bir yaratıcı düşüncesi yoktur yani teoloji denen bilim dalının kapsamında olmadığından bütünün içerisinde de değildir ve senin tabirin ile teolojinin herhangi bir kısmı da değildir. ve bu sebeple senin sayın Atilla nın tepkisini yersiz bulman çok yersiz olmuştur:) İkinci bakış açısı ile de teoloji tanrı odakları dinlere dayalı bir bilimdir bunu kabul-
 FRONTAL
 21 Kasım 2013 Perşembe 09:00
Sayın editör günaydın. Ben bu yazıya dün ilk yorumu yaptım. fakat görüyorumki kurallara aykırı olmadığı halde silinmiş. Peki neden sayın editör, dün sadece Özkök hakkında birçok yabancı ülkelerdeki insanlar müsliman olurken, bizim sözde Aydın yazarlarımız arakanda müslimanları katleten, budistlerin inanışı olan budizimi tercih etmesini kınadığımı yazmıştım. Sizden rica ediyorum lütfen bu yorumumuda silmeyin.
 Misafir
 20 Kasım 2013 Çarşamba 23:55
Hülya yine uçmuş bütün kutsal kitaplar "teoloji" tarafından yazılmış.Sanki teoloji bir şahıs...Kuran peygamberimiz zamanında yazıldı.Sonradan sadece derlendi...Hulya şu "teoloji tarafından yazıldı" cümlen bile ....Bu kadar kültür bizi aşar en iyisi seni yüksek entelektüel birikiminle baş başa bırakmak..Çünkü her cümlen yeni bir yanlışa kapı açıyor...Allah yolunu açık etsin..Gerçekten huzurlu bir ömür sana...
 Misafir
 20 Kasım 2013 Çarşamba 19:56
Sn Atilla,Ankaranın CHP li Belediyelerinin yüzünden, kaç yıl daha Melih Gökçeğe katlanacağız.Allah aşkına bir Ankara gazetecisi olarak bu duruma lütfen el koyun.CHP Belediyelerinin İMAR MÜDÜRLÜKLERİ başta olmak üzere, tüm birimleri rezalet kokuyor.Yurtdışından döndüm.DÖNÜP DÖNECEĞİME pişman oldum.Bu ne rezilliktir arkadaş.İkibinli yıllarda KAĞNI arabası bile bunlardan daha çabuk iş görüyor.Bu ne rezilliktir yahu.?
 TOTEM
 20 Kasım 2013 Çarşamba 17:01
Ertuğrul Özkök Üzerinde konuşmaya değmeyen bir adam bakın gazeteci bile demeye dilim varmıyor.Münibüs olayı ise beni çokta ilgilendirmiyor Ankara dedikodusu beni pek sarmaz tıpkı başında Ankaralı lafı gelen şarkıcı türkücü takımı ve söyledikleri, bence abuk sabuk türkülerin sarmadığı gibi. Sayın Atilla Lütfen artık Ankaranın bağlarından çıkıp Türkiyenin geneline ilgi gösterin ve ben acaba ne zaman bir makalenizin altında GÜNEŞ GAZETESİNDEN ALINMIŞTIR ibaresini görmeme mutluluğuna erişeceğim?
 hulya
 20 Kasım 2013 Çarşamba 13:25
Talat bey teoloji bir bilim dalıdır yani "Tanrı Bilimi",bizler ne biliyorsak bu teoloji vasıtasıyla öğrenmiş bulunuyoruz.Kutsal kitapların hepsi peygamberlerin ölümünden yıllar sonra teoloji tarafından yazılmış bir gerçektir.Teoloji sadece tek tanrılı dinleri kapsamaz tüm Tanrı Bilimi'ni kapsar.Bu bağlamda teoloji'nin bir kısmına inanıp bir kısmına inanmamak,başkaları içinde geçerli olacağından bu çıkışınızı çok yersiz buluyorum bağışlayın beni...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime