Aylin Kotil herkesin kafasındaki soruya ilk kez yanıt verdi

Aylin Kotil herkesin kafasındaki soruya ilk kez yanıt verdi:

GEREKİRSE SARIGÜL’LE UYUM İÇİNDE ÇALIŞIRIZ!

Aylin Kotil ziyaretime geldi. Aylin Kotil ismi her ne kadar Mustafa Sarıgül’le anılsa da, Kotil soyadı siyasette, Sarıgül soyadından daha eski. Çünkü, Aylin Kotil, CHP’den İstanbul Belediye Başkanlığı yapan Aytekin Kotil’in de yeğeni. Yani, siyaset genlerinden geliyor. Şu anda CHP’nin Beyoğlu Belediye Başkan aday adayı. Fotoğraflarında soğuk ve ifadesiz görünen Aylin Kotil yakından tanıyınca tam aksine cana yakın ve mütevazi. Hiç hoşlanmadığını bildiğim Sarıgül sorularında zaman zaman nezaket sınırlarını zorlasam da olgun yanıtlar verdi.

Sarıgül sorularına olan sitemini de, “Ben bunları aştım. Umarım kamuoyu da bir gün aşar.” şeklinde aktardı. Aylin Hanıma, “Siz Beyoğlu, Sarıgül de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirse ne olacak?” dedim.

Bana, “Çocuk değiliz. Yetişkinler bu tür şeylerle uğraşmaz. Gerekirse Sarıgül’le uyumlu şekilde çalışırız. Ben CHP disiplini altında büyümüş bir kadınım.” yanıtını verdi.  “Siyasetçi Sarıgül hakkında ne düşünüyorsunuz?” soruma ise, “Nötr..” karşılığını verdi. Anketlerde en yakın rakibine fark attığını belirten Kotil’in son sözleri şöyle oldu;

 “Sayın Genel Başkanımız anketleri önemsediğini ifade etti. Hem sahada, hem anketlerde öndeyim...”

Başbakan’ın talimatına rağmen!
Ak Parti, bir kaç gün önce Ankara'da yerel seçim adaylarını belirlemek için temayül yoklaması yaptı. Bu sıradan siyasi gelişmeyi köşeme taşımamın nedeni, bu temayül yoklamasında, Başbakan Erdoğan'ın son il başkanları toplantısındaki açık talimatının tam tersine bir operasyon yapılması.

Başkentte yaşanan ilginç gelişme şöyle gelişti;

Ankara'da temayül yoklamasının yapıldığı gün, form doldurarak temayülde oy kullanan Ak Parti'lilerden tanıdığım bir grup ile tesadüfen bir otelin lobisinde karşılaştım.

Ankara Büyükşehir Belediye adaylığı için Ankara İl Başkanı Murat Alparslan'ın temayül yoklamasında önde çıkması için Ankara Milletvekili Zelkif Kazdal'ın kulis yaptığına dair kendi aralarında konuştuklarına şahit oldum.

Doğrusu, ilk anda bu kulis bana çok normal geldiği için, "özel bir haber yok mu?" diye takıldım. Sonradan Ankara Milletvekili Kazdal'a muhalif olduğunu öğrendiğim bir isim, "Kazdal’ın telkinleriyle temayülde il başkanımıza çalıştık. İl başkanı Murat Alparslan Ankara Belediye başkanı olamazsa, Keçiören’e garanti gözüyle bakıyorlar. Zelkif Kazdal’ın kulis çalışması aslında Başbakanımızın yasakladığı bir eylem. Başbakanımızın il başkanları toplantısındaki konuşmasına bir göz at!"

diyerek bana bir metin uzattı.

Metinde, Erdoğan'ın genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, "Bu dava şahsi bir dava değildir. Basit kulislerle, basit lobi faliyetleriyle aday belirlenmemesi için tüm teşkilattaki arkadaşlarımın dikkatli olması, buna müsade etmemesi gerekir." şeklindeki konuşmasını okuyunca, Ankara Milletvekili Zelkif Kazdal'ın son kongrede yedek listeye kendisine yakın isimleri yazdığı için Erdoğan tarafından genel başkan yardımcılığı görevinden alındığını hatırladım.
Başbakan Erdoğan'ın açık talimatına rağmen bir milletvekilinin üstelik ikinci kez Başbakan'a kafa tutma cesareti göstermesi bana çok normal gelmedi.

Sanırım son dönem Gökçek'i istemeyen grupla beraber hareket etmenin rahatlığı var Ankara Milletvekili Zelkif Kazdal'da.

Kazdal’la ilgili başka bir ayrıntı da, Milli Gazete yazarı Mustafa Yılmaz, ‘Erdoğan’ın veliahtı Kazdal mı?’ başlıklı 4 nisan 2012 tarihli yazısında aynen şunları yazmış;

 “Nereye gitsem aynı ismi duyuyorum. Erdoğan gibi ekipçidir deniyor. Onun ismi söyleniyor. Erdoğan gibi teşkilatçıdır deniyor onun ismi söyleniyor. Erdoğan gibi Rizeli'dir deniyor, yine onun ismi söyleniyor. Sonra da ekleniyor; ‘Erdoğan'ın asıl veliahtı O’ diye. Kim mi? Şaşırtıcı gelecek ama Zelkif Kazdal. Ben de ismini pek fazla duymamıştım; 'Sessiz çalışır' dediler...”

Açık yazayım; Melih Gökçek yerine başka bir isimin Ak Parti adayı olması beni rahatsız etmez. Hatta, Gökçek'in bir çok başarılı icraatına rağmen artık yorulduğunu da düşünüyorum. Bu olayda ilgimi çeken ana nokta, Ankara Milletvekili Kazdal'ın Başbakan'a rağmen nasıl böyle bir kulis yapmaya cesaret edebildiği... Yoksa?

NOT: Yazımı bitirmek üzereyken gelen bilgiye göre Zelkif Kazdal’ın desteklediği AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan temayül yoklamasında büyük süpriz yaparak 2. Sırada çıkmış! Bu sonuç yukarıda yazdıklarımı yeterince ete kemiğe büründürüyor!

Çaktırmadan yükseliyor!

İktidara muhalif gazete sayısı çaktırmadan tek tek artıyor. Muhalif gazetelerin başında 300 bini aşkın tirajıyla şüphesiz Sözcü geliyor. Hemen ardınddan 62 bin tirajla Aydınlık, 51 bin tirajla Yurt, 50 binlik tirajıyla Cumhuriyet de arkadan geliyor. Sol, Evrensel, ve Birgün’ün toplam tirajları da 25 bin civarında. Yani, toplam 500 bin civarında iktidar partisine kemik muhalefet eden bir medya grubu var. İktidarlar meşruiyetlerini biraz da muhalefetin varlığından alırlar. Hakaret olmadığı sürece iktidarı kamuoyu adına denetleyen muhalif gazetelerin sayı ve tirajlarının artmasını demokrasimizin zenginliği olarak görüyorum.

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…