Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Memleketin Hali Başbakan'ın Kibri
Bülent Kuşoğlu
YAZARLAR
18 Ağustos 2011 Perşembe

Memleketin Hali Başbakan'ın Kibri

Televizyon kanallarının birinden mutlaka izlemişsinizdir. AKP’nin 10’uncu yıldönümü nedeniyle her kanalda sanki bedava imişcesine bol bol yayınlanan müthiş bir reklam var. Kurgu müthiş, müzik damardan… Gerçi en fazla tahrip ettiği kesimle başlıyor; fırıncı, berber, terzi, manav esnafı bu sihirli müzik eşliğindeki sihirli görüntüleri izlerken dertlerini unutuyorlardır sanırım ama benim belirtmek istediğim bu değil. Benim canımı sıkan hele de bugünlerde hemen her gün şehit haberleri gelirken, özellikle esnafın çocukları şehit edilirken bir mehmetçiğin resmi üniforması ve elinde Türk bayrağı ile AKP’lilerin arasına katılması…  Mehmetçik partili oluyor…

Bu istismar reklamı neyi ifade ediyor?

Ekranda Mehmetçik AKP’li oluyor, gerçekte Mehmetçikler şehit oluyor…

Üstelik Siyasi Partiler Kanununa da aykırı.

İstismarı bu boyutlara da çıkarmayalım artık.

Ayıp” desek az kalacak. Ne diyelim?

***

Daha önce de değinmiştim. Alabildiğine kutuplaştık. Ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu şu günlerde aramızda uçurumlar oluştu, gittikçe derinleşiyor. Siyasette orta kesim yada merkez diyebileceğimiz bir bölüm yok artık. Ya AKP’li-Tayyipçi-Cumhuriyet karşıtıyız yada Cumhuriyetçi veya AKP karşıtı. Bu makul ve daha tarafsız düşünebilen kesimin olmaması demek. İki kutuplu ve merkezi olmayan siyaset partiler arasında geçiş olmaması demek. Artık haklı yada haksız partilerin yaptıklarının arkasında sadece eleştirel yaklaşan veya asla eleştirmeyen bir taraftar kitlesinin olması demek. Nasıl futbolda taraftar takımını sadece kaybettiğinde eleştirirse siyasette de aynen bu şekilde sadece kaybettiğinde eleştirmesi demek. Bir kesime göre iktidar süper bir kesime göre ise hain. Tayyip Bey birilerimiz için süper, birilerimiz için ise başbelası.

Normalimiz yok artık.

İtiraz eden sadece bizim yorumları okusun yeter…

Nerede ise her yorumcu konu ne olursa olsun belli bir safta. “Geçen olayda iktidar yanlısıydım ama bu konu farklı, bu defa muhalefet haklı” diyen yok. Yada tam tersi. Bu anlayış iktidar partisine çok rahatlık sağlar ama ülkeye de çok sıkıntı getirir. Dikkat ederseniz iktidarın Libya kıyılarına asker sevk ettiği yada Suriye’yi tehdit ettiği bir noktada dahi kamuoyuna ve muhalefete bilgi verme yada onların desteğini lütfen alma eğilimi yok. Ben ne yaparsam doğru anlayışı var. Nasılsa kendi cenahı asla eleştirel yaklaşmıyor, neden yapasın ki…

Bu durum yavaş yavaş günlük yaşamımızı da etkilemeye ve ayrışma topluma da sirayet etmeye başladı. Fanatizm stadyumları aştı, adeta sokaklarda da mücadele eden taraftarlar gibiyiz. Asmalı Mescit olayı, şortlu voleybolcu kıza atılan tokat, Erzurum’da sigara için bayana linç girişimi gibi… Tabi medyaya yansımadığı için de bilmediğimiz binlerce olay ayrıca var. Libya’da ki olaylar esasında kabile temelli imiş. Yani aslında demokrasi-özgürlük mücadelesinin altında kabileler arası mücadele varmış. Bizde o noktaya gidiyoruz nerede ise… 

Biz sonuçta makul insanlarız ama bu koşullarda makulü buluncaya kadar çok zarar görürüz.

Ben Başbakan’ın “Herşeyi ben bilirim, en büyük benim, ben insan üstüyüm” havaları ile  sorunları çözebileceğini düşünemiyorum. Terör konusunda dahi ülkenin değil de kendisinin karizması çiziliyormuş havalarında bir yaklaşımı var… Bu kadar şişik ego kimseye hayretmez.

Allah yardımcımız olsun.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 22 Ağustos 2011 Pazartesi 08:50
18:42 yorumuma bir de örnek nasib oldu, S.B. sağolsun. Mesela sağlık sisteminde bir iyileşme var bunun herkes hakkını vermeli. Yandaş olarak S.B.'nin de bunun propagandasını yapması hakkı. S.B.'nin bir kulak ve göz muayenesine de ihtiyacı yok, çünkü seyrettiği ve duyduğu ona itibarımız var deyip duruyor. Misal: önce Suriye ile cankuş olunca, sonra Hillary ile ona saldırınca. Politika 180 derece değişti demeyin. Muhakeme kabiliyeti ve vicdanın iyileşmiş AKP sağlık sisteminde de tedavisi yok. GKA
 Misafir
 21 Ağustos 2011 Pazar 22:55
TARZAN SIKISTI...bir ayda 40 sehit.hemen somaliye sefer eski kaşarlarla amaç dikkati dagıtmak.kankasıydı esad ne oldu?sıfır sorun dediler sorun savaşa kadar tehdide kadar gitti.cenabı allahım bizi tez günde imam sef takımından kurtar yarabbim.
 Misafir
 21 Ağustos 2011 Pazar 22:50
Yav arkadaslar, bilhassada..kidemli yorumcular,biliyorsunuz ülkemizde artik hasta olmak hastalik olmaktan cikmistir,en kral doktora ve hastahaneye gidip gönül rahatliligiyla tedavi olabiliyorsun,evet dediniz simdi iste faka bastiniz..bir zahmet gidin göz ve kulak muayenesi olunuz,sekiz senedir duyarli bir kisi olarak vatanimizin itibar kazandigini duydum gördümde siz bundan kendinizi niye mahrum birakiyorsunuz..! S.B.Han
 Misafir
 21 Ağustos 2011 Pazar 18:42
Değerli Owleye, geçmişte "Devlet ideolojisinin duruşsal temsili olan ve aynı zamanda statükonunda belirleyicisi olan Chp" artık yerini AKP'ye bırakmıştır. Evet, bilinçaltından oluşmuş önyargıları silmek çok zor. Yine bilinçaltının kavranmış bilince dönüşmesi de zaman alır. Bu dönemin cehaletle birarada hareket eden ve ölümcül bir karışım oluşturan hastalığı YANDAŞLIK. Siyasetçinin aslında en büyük zehiri de bu karışım. AKPnin bugün en büyük dostu ama yarınları için handikapı da bu yandaşlar. GKA
 OWLEYE
 21 Ağustos 2011 Pazar 16:54
Devlet ideolojisinin duruşsal temsili olan ve aynı zamanda statükonunda belirleyicisi olan Chp, esasında tamamlanmamış bir devrimin silaha yaslanmış siyaset tarzını temsil etmiş olmak durumunu günümüz halkının bilinçaltından silememektedir..Karşınızda bireyden güruha doğru geçişlerin alt metninde ne olduğunu siz de benim kadar bilmektesiniz sayın yazar..
 OWLEYE
 21 Ağustos 2011 Pazar 16:47
Demokrasi kötü hükümetlerin son sığınağıdır demiş Bernard Shaw..Bu tekerlemeyi en akıcı okuyanların siyasal yetilerinin derecesini de anlatmaktadır bu durum..Tam bağımsızlığımızı kaybedebileceğimizi, ilk amerikan dış borcunu aldığımız dönemde J.Carter dan duyduğumuzda pek önemsememiştik üstelik..Ortada cehalet gibi biryaştan sonra aşılması mümkün olmayan bir hendek varken ve aslen tüm bu sorunlarımızın hammaddesi de bu iken sorun kutuplara bölünmekten daha derindir...
 Misafir
 21 Ağustos 2011 Pazar 10:12
Ulemaya DANIŞ demek bir grubun uhdesindeyse ve ben buna dahil olduysam tamam kabul. Fakat ben grubumuz müritlerinin başbakana dokunmak ibadettir yorumuna katılmıyorum, o biraz Şirk Koşmak, vebali ağır. O yüce liderimizin laflarını tekrar edip müritleri arasına beni dahil ettiğine göre YS kardeşim, bana da ihale ve dağıtılan kadrolardan payıma düşenleri ne zaman alacam, yoksa daha erken mi? BirDost
 Misafir
 21 Ağustos 2011 Pazar 04:02
ALLAHIMA ŞÜKÜR...azman jıplere binen.löküs trıpleks havuzlu altın kaplama musluklu villacıklara oturan.gemicikli imam sef takımına oy vermedim.900 sehit verdik 9 yılda pkk azdıranlara.kürt oyları için haburda seyyar mahkeme.pkk kuurucusu kürtcü kemal burkayı el üstünde tutanlara.imralı canisiyle pazarlık yapanlara..vicdanım rahat demek ki dogru yapmısım..her sehit cenazesinde ..oy verenler bu takıma vebalinizi düşünün.allaha bile hesap veremeyeceksiniz mübarek günde..n.dönmez
 Misafir
 21 Ağustos 2011 Pazar 00:54
Iste sevgili Bir Dost,o kadar islami terimlerlerle alay yapmislarki alayci tavirla ULEMAYA DANIS diyerek sende bu gurubun icerisne girdin bilmiyerek.Kendin calip kendin oyna ifadende tam bir cumartesi lafi oldu..YS
 Misafir
 21 Ağustos 2011 Pazar 00:16
YS sen kendi yorumundan TATMİN OLDUYSAN ne mutlu sana. Yoksa bi de ULEMAYA DANIŞ. Kendin çalarken oynamayı da ihmal etme. BirDost
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Turktime