TBMM 1 Temmuz'da başlayacak tatilini Ağustos ayına bıraktı.
'Yapılacak daha çok iş var' diyerek yola devam kararı aldı.
Bu hafta Meclis'te salı günkü parti grup toplantıları ( CHP ve MHP) yapılmadı.
Ancak kulisler çok hareketliydi.
Meclis Genel Kurulu da öyle.
Çiçeği burnunda bakanlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu Meclis'e gelişlerinde ilgiyle karşılandılar.
Bu hareketlilikler yaşanırken kulislerde de son dönemde ülke gündemini meşgul eden konularla ilgili yorumlar vardı.
Ülkenin önemli gündem maddelerinden sığınmacılar ve Suriye meselesini AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Tarihçi Prof. Dr. Mehmet Şahin ile konuştuk.
Şahin'e göre Suriye meselesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan son derece kararlı. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşecek ve sorunlara çözüm arayacak.
'Ne zaman?' sorumuza "Fazla uzun sürmez" yanıtını veriyor.
Ziyareti ilk kimin başlatacağı konusunda net birşey söylemiyor. Ziyaretin birkaç kez görüşmelerle devam edeceğini belirtiyor.
Son günlerde Suriye'de yaşanan Türkiye karşıtı çirkin olayların tek sorumlularının da iki ülke arasında yeniden barışın sağlanmasını istemeyenler olduğuna dikkat çekiyor.
Tabi AK Parti Kulisleri açısından diğer bir önemli konu da bakanlar düzeyindeki değişiklikler.
Görüşler yapılan değişikliklerin en azından şimdilik iki bakanla sınırlı kalacağı yönünde.
Muhalefet Kulislerinde ise Anayasa değişikliği, erken seçim çağrıları öncelikli yorumlar arasında.
DP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt, Anayasa değişikliği süreci ile ilgili protestolarını dillendirirken bir noktaya dikkat çekiyor;
Enginyurt'a göre Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, Muhalefet Partileri ile görüşmelerinde yanlış bir yol izliyor.
"Bazı partileri ziyaret eden Meclis Başkanı bizim partimizi ayağına çağırıyor. Protesto ediyoruz. Bazı partiler TİP, EMEP gibi gittiler ama biz gitmeyeceğiz."
diyor.
Kısacası kulislerde tevatür çok.
Bu durum bir gün biter mi?
Bunların sonu öngörülen bir kıyamete kadar gider.
Üçüncü dünya savaşı gibi...
Bence öyle!
Siz ne dersiniz?