Kandil tek muhatap olmak istiyor!
Çözüm süreci ile ilgili HDP’lilerin kafası yine karışık.
Kürt vatandaşlarımızın terörden yaka silktiğini iyi bilen HDP’nin, silahların susmasını istiyormuş gibi yapmasından başka çaresi yok.
Terörün bitmesi, HDP’nin siyasi varlık nedeni bitireceği gibi, şimdiye kadar PKK terörüne kurban edilmiş Kürt vatandaşlarımızın yakınlarını da, HDP’yi geçmişe dönük sorgulamaya tabi tutacaktır.
İmralı, HDP ve Kandil’in temel stratejisi; muhatabın kim olduğu konusunda devletin kafasını karıştırarak, ipe un sermek.
Oysa, süreci Kandil’in yönettiği gün gibi ortada.
Kandil’in, “Barışa Öcalan, savaşa Kandil karar verir.” sözleri bile fotoğrafın saklanan kısmını görmemiz için yeterli değil mi?
Barışı bozan, savaş değil midir?
Savaşa kendilerinin karar verdiğini açıkça söyleyen Kandil’in Öcalan’a sombolik bir değer biçtiği ortada.
Evet, Öcalan sıfırlanmış bir güç değil ama PKK’lılar üzerinde, Kandil’in yarısı kadar bile ağırlığı, otoritesi olmadığı, son aylarda meydana gelen cinayetlerden belli değil mi?
Kandil’in her fırsatta cinayet işlemesinin asıl nedeni, Öcalan’ın kalan otoritesini bitirerek, devletin kendisini direkt muhatap almasını sağlamak.
Öcalan’ın bu oyunu anlamaması imkansız.
Muhtemelen kendisine göre strateji geliştiriyordur ama elinin çok güçlü olduğunu sanmıyorum.
Başta Selahattin Demirtaş olmak üzere HDP’nin en az yarısı, ya korktukları, ya da sevdikleri için Öcalan’ın sözünü dinlermiş gibi görünerek, Kandil’e boyun eğiyor.
Dünya tarihinin hiçbir yerinde, barış görüşmesi yaptıkları devleti her fırsatta tehdit etmeye çalışan bir sürece rast gelmedim.
Kürt vatandaşlarımız bu fotoğrafı yeterince görürlerse, barış sanıldığından daha yakın zamanda mutlaka gelecektir.
Talat Atilla/Güneş