Cennet herkese yeter!
Dünkü Yeni Asya Gazetesi’nin manşeti, “Yeni Türkiye’nin referansı Nutuk” şeklinde atılmıştı.
Bir süredir Risale-i Nur eserlerinin bandrol engeli yüzünden hükümetle arası bozulan Yeni Asya, “Yeni Türkiye’nin referansı Nutuk” manşeti ile mevcut iktidarı Atatürkçü olmakla suçladı!
Yeni Asya’nın bandrol konusundaki haklı ya da haksızlığını bilecek kadar konuya vakıf değilim ama, gazetenin bu manşeti tez konusu olacak kadar ilginç.
Aslında tüm yazacaklarımı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın , “Herkesin başka bir Atatürk’ü var.” sözü yeterince özetliyor ama yine de birkaç değerlendirme daha yapmak istiyorum.
Milletçe, mümkün olduğu kadar daha fazla insanı cehenneme sokmaya bayılıyoruz.
Sanki, Cehenneme ne kadar çok kişi girerse, Cennet’te kendisine düşen arazi o denli büyük olacak.
Tam da bu histeri, Atatürk’ü Cehennem’e sokmak için tüm delilleri toplamakla meşgul.
İyi de bu görev, Allah’ın ilgili meleklerine ait değil mi?
Meleklerden bile rol çalıyoruz!
Evet, Atatürk bir melek değildi.
İnsani zaafları, ve zaman zaman yaşadığı zihni savrulmaları, bize Atatürk’ün insan olduğunu hatırlatıyor.
İçki içen, sigara içen, hatta kaçamaklar yapan bir Atatürk olduğu doğru.
Doğru da, biz Allah’ın icra memuru muyuz?
Dağılmış, çözülmüş, onlarca fırkaya ayrılmış bir ulusu tek yürek olarak toplayan, Türk askerine, “Ya istiklal, ya ölüm!” diyen, düşman askerine, “Geldikleri gibi giderler!” diyerek kurtuluş mücadelesini ateşleyen o Atatürk değil mi?
Said-i Nursi’nin bile, “Güçlü olduğu halde bana ilişmedi. –ilişemedi değil-” dediği kişi Atatürk değil miydi?
Ve nihayet, son nefesinde, “Aleykümselam” diyen Atatürk değil miydi?
Hani hüsn-ü zan, su-i zan’dan daha kıymetliydi?
Talat Atilla/Güneş