Dost görünen sinsi düşman!
Dost görünen sinsi düşman!
Neden mi bahsediyorum?
Sigaradan…
Bugün itibari ile 8 ay geride kaldı. Dile kolay. Gün saymıyorum artık. Tam olarak 24 yıl içtim bir fiil. Hem de günde en az 2 paket içerdim. Bazı insanlar grip olduklarında ya da baş ağrısı çektiklerinde sigara içmezler ya ben o zamanlarda da içerdim. Öyle bir sigara içicisiydim anlayacağınız. Son üç yılım onunla cebelleşerek geçti. Hani evinizde çok da istemediğiniz bir misafiriniz olur. İstemezsiniz ama gitmez bir türlü. Evin her yerinde karşınıza çıkar, kendini hatırlatır. Öyleydik biz sigarayla. Sonunda gitti. Kurtuldum. Denemediğim neredeyse hiçbir sigara bırakma yöntemi kalmadı. İlaç yöntemleri, nikotin bandı, elektronik sigara, soğuk lazer, biorezonans, Allen Carr (Easy Way) .
Burada size sigaranın kanserden tutunda, solunum, boşaltım, üreme, sindirim ve daha birçok hastalığa yol açtığından söz etmeyeceğim. Zira sigara şirketleri de sigaranın bizzat üzerine yazıyor bunları. Hatta iç karartıcı fotoğraflarda koyuyorlar sigara paketlerine. Ve sigara içenlerde zaten bunları bilerek içiyor. Peki sizce bunun bir etkisi oluyor mu? Hiç sanmıyorum. Evet uzunca bir mücadelem oldu sigarayla. Denemediğim sigara bırakma yöntemi kalmadı. Bırakıp tekrar başladığım zamanlarımda oldu. Hala unuttum mu diye sorarsanız? Hayır unutmadım. Zaman zaman kendini hatırlatıyor. Geçenlerde rüyamda kendimi sigara içerken bile gördüm. Rüya da denmez tam bir kabustu. Çünkü tekrar sigara içme düşüncesi bile kanımı donduruyor. Ama Önemli olan artık sigarayı hayatımda nereye koyduğum.
Sigara bırakmanın çok fazla yöntemi var. Bunların içinde özellikle yerine koyma yöntemleri bana çok samimi gelmiyor. Zira çoğu sigara şirketlerince finanse edilen yöntemler. Nikotin bantları, sakızları, şekerleri vs. Etkinliği tartışılır (!) Evet beni en iyi sigara içip bırakmak isteyenler anlar. Bana kalırsa sigara bırakma sürecinin üzerine roman bile yazılabilir. Çünkü sigara bırakma süreci bir nevi insanın kendini çözümleme sürecidir. En azından benim için öyle oldu. Defalarca bıraktığım sigaraya çeşitli sebeplerle tekrar tekrar başladığım oldu. Kiminde moralim bozuktu, kiminde üzgün ya da mutlu olduğum gibi sayısızca sebepten tekrar sigaraya başladığım oldu. Ama başka bir şey vardı ortada.
Dünya sağlık örgütü (WHO), “Sigara psikoaktif bir maddedir” demiştir. Yani; Fiziksel ve Psikolojik olmak üzere iki tip bağımlılık yapmaktadır. Ben sayısız sigara bırakma denemelerimde şunu keşfettim; insan sigarayı kendisinde etkin olan bir duyguyla eşleştiriyor. Ve bu eşleştirme bağımlılığı daha da derinleştiriyor. Kendi üzerimizde biraz çalışırsak aslında sigarayı ne ile eşleştirdiğimizi bulabiliriz. Bu, değersizlik, endişe, suçluluk, korku, kaygı, üzüntü, kızgınlık ve daha birçok olumsuz duygu olabilir. Olumsuz diyorum çünkü olumlu duyguların bizde bağımlılık yaratabileceğini sanmıyorum. Yani zor olan kısım fiziksel yani nikotin bağımlılığı değil psikolojik bağımlılıktır. “Sigara bırakmanın kolay yolu” yönteminin kurucusu Allen Carr’ da yöntemini bu sistem üzerine kurmuştur. Ben başardım. Bu yazıyı okuyan ve sigara içen insanların bir an için durup; bağımlılıklarını hangi duygu ile eşleştirdiklerini düşünmelerini istiyorum. Bu, özgürlüğe giden ilk adım olacaktır. Yoksa siz hala kendine;
“Ben sigarayı severek içiyorum” yalanını söyleyenlerden misiniz?
Sevgiyle kalın.