Çoğumuz içimizde bir değişim arzusu hissederiz zaman zaman. Kimi işini, bazısı evini, yaşadığı yeri hatta şehri değiştirmek ister. Bizi boğan kalıplardan kurtulmak isteriz bazen. Hayatımız çoğunlukla aynı davranışların tekrarından ibarettir. Ne kadar da sıkıcı değil mi? Oysa içimizde bir yerlerde bir sancı hissederiz. Değişmek isteyen yanımızın sesidir bu. Peki her gün aynı yatakta aynı zihinle uyanıp işimize aynı yoldan gidip aynı davranış kalıplarını tekrarlayarak ne kadar değişim yaratabiliriz hayatımızda.
Farkında olmadan kendimizde bir alışkanlık yaratırız. Ve bu alışkanlıklar otomatikleşmiş davranış kalıplarımızdan meydana gelir. Sabah uyandığımızda hiç düşünmeden lavaboya gider elimizi yüzümüzü yıkarız, dişimizi fırçalarız üzerimizi giyiniriz. Bu davranışlar otomatikleşmiştir artık. Düşünmeden yaparız çoğu kez. Tıpkı araba kullanmak gibi. Otomatikleşen bedensel davranışlarımızla aracı kullanırken farkına bile varmadan gideceğimiz yere çoktan varmış oluruz.
Dünyaca ünlü araştırmacı, konuşmacı yazar Dr. Joe Dispenza; “Vazgeçebileceğiniz en büyük alışkanlık kendiniz olma alışkanlığıdır.” Demiştir. Aslında ne kadar da doğru değil mi? Hayatımızda her gün tekrarladığımız düşünce, davranış ve alışageldiğimiz duygusal kalıplarla kendimize bir kendilik hali yaratırız. Ve bu hal kendimizde bir değişim yaratmak istediğimizde karşımızda duran en büyük engeldir. Çünkü kalıplaşmış alışkanlıklarımız çoğunlukla farkında olmadan yerine gelmektedir. Farkındalık, bizlerin çevremizi ve kendimizi algılama ve duyumsama becerisidir. Alışkanlık seviyesindeki davranış kalıplarımızla ne kadar geliştirebiliriz farkındalığı. Oysa her şey fark etmekle başlar. Sizlere zaman zaman sıklıkla bahsedeceğim Quantum yasası evrendeki tüm potansiyelin eşzamanlı var olduğundan bahseder. Peki bu eş zamanlılık denilen şey şimdide mi? Geçmişte mi? Gelecekte midir? Ya da tüm zamanları mı kapsar? Sahip olduğumuz zihinsel yapı ile zihinsel konuşmalarımızı susturabildiğimiz ölçüde içinde bulunduğumuz anı fark ederiz. Ve farkındalık burada başlar. Cowley’nin söylediği gibi; “Geçmiş ya da gelecek yoktur. Sonsuz bir şimdi vardır.” Bunu anladığımız takdirde geçmişin illüzyonundan, geleceğin belirsizliğinden sıyrılıp anın içinde oluruz. Bu da farkındalığının farkında olmak ’tır.
Farkındalıkta kalın.
Acı çektim bunca zaman
Hüznü bende sefası sende
Ne olur artık çık aklımdan
Çık hayatımdan be adam
Sana ne ben kendimden kaçtıysam
Kendimle savaştıysam
Sana ne her gece ağladıysam
Kendimle kavgalıysam
Sonu yok imkansızda kaldım
Biraz yorgunum biraz dikkatsiz
Benim sana başka sözüm yok
Senin sevdan senin gibi hadsiz