Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Buna Güçlülerin Terörü Derler...
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

Buna Güçlülerin Terörü Derler...

Adı Zafer Aslan…

Gazeteci…

İyi bir televizyoncu…

1998 Ağustos ayında büyük umutlarla ATV televizyonuna muhabir olarak başlıyor…

Kısa bir süre sonra hafızalarda kalan bir çok habere imza atıyor…

ATV yönetimi bu başarılarından dolayı Zafer Aslan’ı istihbarat şefi yapıyor…

Zafer Aslan bu görevde de başarılı oluyor…

Haber üstüne haber çakıyor ekranlara…

Mütevazi ve çalışkan tavrıyla ATV çalışanlarının da kalbini kazanan Aslan’a ilk darbe haber yolunda geliyor…

ATV’ye haber yetiştirmek için hızlandırdığı araç, onu özürlü yapıyor…

Zafer Aslan geçirdiği trafik kazasıyla bir ayağının kullanım hakkını kaybediyor…

Yılmıyor…

Yine Aslan gibi ATV surlarına haber yığmaya devam ediyor…

Zaman tüm bu acılarla su gibi akıyor…

Sabah ve ATV satılıyor…

ATV yönetimi bu Ağustos ayında Zafer Aslan’ı gerekçesiz bir kararla işten çıkarıyor…

Aslan, kararı yargıya taşıyor…

Yargı, Zafer Aslan’ı haklı buluyor…

Ya işe dönüşü, ya da tazminatının ödenmesi” şeklinde bir karar veriyor…

ATV direniyor…

Bu kararı Yargıtay’a gönderiyor…

Yargıtay’da Zafer Aslan için, “Ya göreve iade, ya tazminatının ödenmesi” diyor…

ATV yönetimi yargı kararlarına rağmen Zafer Aslan için, “Ne göreve iade ederiz, ne de tazminat öderiz” diyor…

Neden?” diye soruluyor ATV yönetimine…

ATV yönetiminin aklına dahiyane (!) bir mazeret geliyor!

TMSF öde derse, öderiz!..

Cem Yılmaz repliğini andıran bu sözlere rağmen TMSF’nin kapısı çalınıyor…

TMSF, cebinden ödeyecekmiş gibi sesini çıkarmıyor…

Bu süreçte yaşanan sıkıntılar, Zafer Aslan’ın aile düzenini sarsıyor…

Aslan, eşinden de ayrılıyor…

Aslan; eşini, işini, ayağını ve parasını kaybettiği günlerde Sabah ve ATV plazalarında başka heyecanlar yaşanıyor…

Zafer Aslan’ın hayatı kayarken resetlenen vicdanlar; Nazlı Ilıcak’ın 4. sayfadan, 20. sayfaya kaydırılan köşesi için kıyameti koparıyorlar…

Zafer Aslan ATV için kaybettiği bacağını Belediye Otobüsüne zorlukla yerleştirirken; Aynı grubun lokomotif yayın organında; Audi Q7 Yavuz Donat’ın mı, Yayın Yönetmeninin mi olacak tartışması yapılıyor…

Hıncal Uluç TV’de kahkahalar, yazısında fıkralar atmaya…

Haşmet Babaoğlu, “Bir kere şunun altını çizmek gerekir” diyerek başladığı yazılarında trend adamı ünvanını korumaya…

Yavuz Donat; kısa, ağır çekim yazılarıyla, "Sıcak günler yasadığımız bu ortamda, eski Cumhurbaşkanı tecrübeli siyaset adamı Süleyman Demirel'e konuk oldum... Baba çok dertli" demeye devam ediyor…

Umur Talu da; uzansa dokunabileceği bu sorunu görmezden geldi. Talu, “Basının vicdanı” kimliğini kendisine dokunmayacak konulardan, öğretmenlerden astsubaylara, kart mağdurlarından işçilerin sorunlarından seçerek daha rafine ve tehlikesiz sularda kulaç atmayla tatmin etti...  

Engin Ardıç mı?

O’da; "Akıl akıl, gel takıl" başlıklı yazısında oy kullanacak seçmenlere "eşek" demesine rağmen münevver yazar edasıyla olta atmaya devam ediyor…

Zafer Aslan’ın ismini “Kaybedenler Klübü”ne yazdıranlar, bu toplumun kazananları…

Hep kazanıyorlar…

Yok sayarak…

Umursamayarak…

Oynayarak…

Buna, “Güçlülerin terörü” denir…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ben Scoop
 15 Ekim 2008 Çarşamba 
Belki bu yazının ardından Gazeteci arkadaşa tazminatını ödemişlerdir. Son durumu ne acaba.. Hayret UMUR TALU BU İŞLERE KAYITSIZ KALMAZ AMA NE YAPSIN, HER HALTA DA O MU YETİŞECEK..
 selami Aydın
 12 Ekim 2008 Pazar 
TBMM hakkı yenen gazetecileri de unutmayın, yıllardır yargı kararlarını dinlemiyorlar, insanları süründürüyorlar, aile saadetleri ile oynuyorlar. kış mevsiminde utunmadan kapı önüne koyuyorlar, ramazan ayında işten atıyorlar ? BUnları yapanların ' AK ' LIKLARINI TARTIŞACAĞIMI GÜNLER GELECEK, Zafer, hakka ve hukuka inananların olacak. Meclis'te bile aynı durum söz konusu
 şafağın sesi
 12 Ekim 2008 Pazar 
HERKESİN İBRET ALACAĞI BİR ÖYKÜ. TALAT ATİLLA ELİNE SAĞLIK, UNUTULMUŞ, SANDİKASIZLAŞTIRILMIŞ, HAKLARI SATILMIŞ GAZETECİLERİN SAVUNUCUSU OLDUN ELİNE SAĞLIK KARDEŞİM. ALLAH SANA YAR VE YARDIMCI OLSUN. KAHROLSUN GAZETECİ HAKKINI YİYENLER, ÖBÜR DÜNYA DA NASIL YANACAĞINIZI DÜŞÜNÜN. BİR DE TOPRAĞIN ALTI VAR. TOPRAĞIN ALTI, ÜSTÜ GİBİ OLMAYACAK UNUTMAYIN... TAM CEHEMNEMLİK BU HAK YİYENLER
 şuayip
 12 Ekim 2008 Pazar 
herkes kendine dikat etmeli osman pamukoglu ve erdal sarızeybek bugüne kadar gördügüm duydugum türkiyenin ayıbını göz önüne seren iki büyük komtan damarımda türk ruhunu dışarı cıkaran insanlar ve emegini haklarının yenilmesi heb başımıza geliyor bi insanda din iman vatan ve milet sevgisi olmadı sürece batmaya ve vefalı insanların hakı yenmeye devam edecektir bu ülkede BU ÜLKE KARANLIGA GÖMÜLMEDİGİ Bİ SÜRECE AYDINLI GÖREMEZ haklıların hakı heb yenecek açıyoruz ve kınıyorz ibrette almalıyız
 İlk Misafir
 8 Ekim 2008 Çarşamba 
Ah şu koskoca yazılı basın patronlarının pek çoğunun uyguladığı yöntemler.. Emekçilerin çoğunu asgari ücretle işe alır.. Yıllarca sigortasını yapmayıp, imzalattığı muhabir makbuzları ile elden ücret ödemek suretiyle satış ve pazarlamada eleman çalıştırır.. Böylece hem çalışanın hem de Devletin milletin hakkını iç eder.. Basın İş Yasasının kendisine yüklediği sorumluluk ve edimlerden kaçmak için, iş sözleşmelerini kendi lehine olacak şekilde ( ..önceki iş yerimden tüm tazminatlarımı alıp yıllık izinlerimin tamamını kullanmak suretiyle ayrıldığımı beyan ve taahhüt ederim vs. gibi) hazırlayıp işe aldığı basın mensubu personeline imzalatır.. Ondan sonra da gerektiğinde gözünün üstünde kaşın var deyip kapının önüne koyuverir.. Haklarını mı istiyorsun, şeytan azapta gerek, dava aç al kardeşim… Yardakçı avukatları ile açılan davayı sallayabildiği kadar sallar.. Sonuçta adaletin elinden kurtulamaz ve ödemesi gerekeni 3-5 yıl içinde ödemeye mecbur kalır.. Ama işinden olan zavallı basın emekçisi de o zamana kadar şu acıklı öyküde olduğu gibi alacağından çok daha fazlasını kaybeder.. Dostlarına da “ama o zalimden ahirette tahsil hakkı saklı” züğürt tesellisi ile yetinmek kalır ne yazık ki..
 dilek
 7 Ekim 2008 Salı 
medyada çalışan herkesin heran başına gelebilecek bir şey yaşamış zafer aslan. benzer tavır ve işten çıkarmaları ben de yaşadım. hatta fazla çalışmanız suçtur bu yerlerde, başkalarının çalışmadığı göze batar çünkü. mahkeme ise mutlaka kazanılmalıdır, zaten kazanılmış bir davada karar nasıl olur da yerine getirilmez anlaşılacak gibi değil. bu laçkalık, bu pespayelik çok insanın canını yaktı. birinin yandaşı veya sevgilisi değilseniz işiniz çok zor medyada
 volkan tibet
 7 Ekim 2008 Salı 
baki bey bu ne bilmiş tavır?köşe yazısıymış!peki köşe yazılarının içeriği bir heberi bir konuyu içermezmi? ? dolayısı ile her köşe yazısı aslında bir haber niteliğindedir ki bu yorum,konudan haberdar olmayanlar için bir haber niteliğindedir.herkese ders verir edalardasınız ve bir stenin yazarını bile yönlendirme hakkını kendinizde görürken,size yapılan eleştirilere bir okadar tahammülsüz ve saldırgan bir tavır sergiliyrsunuz.bu davranış tarzınız çok antipatik.
 TANER
 7 Ekim 2008 Salı 
OKUNMAMIŞ HER HABER(KÖŞE YAZISI) YA DA GAZETE YENİDİR.TALAT BEY'İN YAZDIKLARI İÇİMİ ACITTI.BU OLAY HERKESİN BAŞINA GELEBİLİR.EŞİMİZLE SORUNLARIMIZ OLABİLİR AMA İŞSİZ BİR KOCA OLARAK EŞİMİZİN KARŞISINDA DURAMAYIZ.BENCE ÇOK ÖZEL BİE HABER.BİZİM ÇALIK'TAN DA BU BEKLENİR.BUNLARIN ALLAH'I PARA OLMUŞ İNANÇLARI DÖVİZE ENDEKSLİ KIBLELERİ DE DENİZ FENERİ.YOLSUZLUK KRALLARI BİR İŞÇİLERİNİN ÇIKIŞ PARALARINI ÖDEYEMEZ Mİ? KENDİLERİNDEN DEĞİL YA ONDAN ÖDEMİYORLAR. SABRİYE HANIM'IN DA HİÇ YALAKA YORUMU OLMADI.
 SABRİYE
 6 Ekim 2008 Pazartesi 
SİZE SON CEVABIM...YOK İNCİNMEM MERAK ETMEYİN.KADIN OLABİLİRİM,ANCAK SİZİN GİBİ 10 TANE ERKEĞİN YÜREĞİNİ BEN TEK BAŞIMA TAŞIYORUM.ZANNEDİYORUM YETERİNCEDE İNSANİYİM VE SAYGIN İNSANIM BUNU SİZE İSPAT ETMEK ZORUNDADA DEĞİLİM.HUYUM KURUSUN,HEM BU SİTEDE,HEMDE ÖZEL YAŞANTIMDA,ORTADA EN UFAK BİR HAKSIZLIK OLUNCA,BAZILARININ DEDİĞİ GİBİ SAZAN GİBİ ATLIYORUM.DEDİM YA İŞTE HUY..NE YAPARSINIZ CAN ÇIKMADAN HUY ÇIKMAZMIŞ İŞTE..
 Baki Karakol
 6 Ekim 2008 Pazartesi 
Sizinle atışacak değilim. Yazılarınızdaki yanlışları düzeltmek istiyorum, o kadar.. Kadın erkek ayrımına ta baştan karşıyım. Kadın olmanın arkasına saklanılmayın. Sağlıklı ve gerçekçi düşünebilen, konuşup hareket edebilen, iletişim kurabilen herkese saygım vardır ve onlara nasıl davranacağımı çok iyi biliyorum. İncineceksiniz ama söylemeliyim: Üzerinize vazife olmayan konuya balıklama atladınız ve beklediğiniz saygınlığı hak etmediniz.. Önerim: Düşüncelerinizin insanı olun ve yazılar yazın...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime