Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
AK Parti Ötekisi Olmaktan Çıktı Ama Hikayesi Yine de Bitmiyor…
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

AK Parti Ötekisi Olmaktan Çıktı Ama Hikayesi Yine de Bitmiyor…

Erdoğan’ı hiç tanımayan yabancı bir entelektüele Başbakan Erdoğan’ın da içinde bulunduğu onlarca fotoğrafı göstererek, “Bu fotoğrafların içinde seçkin olmayan kim?” deseniz, işaret parmağını Erdoğan’ın suratının üzerine koyacaktır…

Seçkin olmayan adamın seçilme sırrı işte budur…

Daha doğrusu karizmasının başlangıç noktası…

Rüzgara karşı tükürenleri sever bu millet…

İsyankarı sever…

Başkaldıranı, kaldırdığı başı eğmeyeni…

Erdoğan bu milletin boks eldiveni gibi…

O eldivenle, kendisini yıllarca döven Anavatan, DYP, MHP ve CHP gibi partilerden kinini aldığı bir nakavt makinası…

Bu hikaye ne zaman biter” diye soranlar az değil…

Bu milletin eski partilere olan kini bittiği zaman, Erdoğan’ın hikayesi de biter…

Yanılgı şu;

Seçkin olmayan adam, seçkin oldu. Hatta, seçkinlere kan kusturuyor. Öyleyse kahrolsun!

Bu millet matematikten hoşlanmaz…

Matematiksel zekadan da…

Erdoğan, Sabah Grubunu aldığı gün, psikolojik üstünlüğü ele geçirdi…

Küçük bir kaş işaretiyle müesses nizama uygun bir isim Sabah'ı alabilirdi...

O gün anlaşıldı ki, nizam uykuda!

AK Parti yola devam!

Yıllardır geride kalan bir sınıfın beraberliği, galibiyet demektir…

Başbakan, amatör ligde top koşturan bir İETT memuruydu…

Fenerbahçe’de top koşturmak, belkide en büyük düşüydü…

Şimdi tüm ligler onun…

Topu patlatana kadar oynayacak…

Hakem mi?

Yusuf Yusuf…

Tribündeki kalabalığı görünce düdüğünü saklıyor!

Tribünlerin haksız penaltılarda hakeme ne dediği malum!

Şaban Dişli

Şaban Dişli’yi ne kendisi, ne de partisi savunabiliyor…

Fena yakalandı…

Basın toplantısında bitik haldeydi…

Basın toplantısına beraber çıktığı AK Parti’li Milletvekili de, “Mecburen buradayım!” tavrındaydı…

Dişli, kesinlikle görevinden alınacak…

Bir süre sonra da siyaseti bırakacak…

Oysa, Sayın Başbakan bu olayın patlamasından hemen sonra bir basın toplantısı yaparak, “Sayın Dişli’ye hizmetleri için teşekkür ederim” deseydi, büyük puan kazanırdı…

Yerel Seçimler

Yaklaşan yerel seçimler; DP, Anavatan, DSP gibi siyasi partilerin ömrünü tayin edebilir… Muhtemelen de bazı partiler tabela partisi rütbesine inerler…

Anavatan’ın ağır koma halini normalleştirecek bir süreci öngörmüyorum…

Anavatan’ın sokakta karşılığı yok ama psikolojik bir varlığı var…

O varlık, yerel seçimlerle muhtemelen tamamen tarih olur…

DSP de aynı Anavatan gibi misyonunu bitirmiş, uzatmaları oynayan yaşlı bir büyükanne gibi.

Hatta, tabut gibi…

DP için söylenecek bir iki kelimenin halen kaldığını düşünüyorum…

Sağ siyasetin çıkış kaynağı DP, yerel seçimlerde boğulursa, Anavatan’ın pozisyonuna düşebilir…

DP başlangıç olarak kadrosunu süratle yenilemeli.

Delegenin seçtiği Genel Başkanlarına, en az delegeleri kadar saygılı olmalılar…

Çiller elini, eteğini derhal DP’den çekmeli…

Şu ortaya çıktı ki, Süleyman Soylu kesinlikle emanetçi değil.

Seçildiği günden bu yana Türkiye’nin yarısından fazlasını gezen bir siyasetçi.

Yaşı henüz 39.

Önünde uzun yıllar var…

Çiller ve koltuk bağımlıları bırakırsa Soylu, şaşırtıcı başarılara imza atabilir…

DP’liler şunu unutmamalı; Genel Başkanı marka olmayan bir partiye seçmen oy vermiyor…

Serdar Turgut

Serdar Turgut çok ilginç bir gazeteci.

İçeriklerini beğenmesem bile köşe yazıları etkileyici.

Çocuksu, tuhaf bir duruşu var…

Yöneticilik damarı zayıf…

Son verdiği ropörtajlardan anladığıma göre Akşam’ı yeni bir kadraja oturtmak istiyor…

Peki, olur mu?

Mümkün değil…

Akşam, Tuzla tersanesi gibi…

Turgut döneminde Akşam’ın akılda kalan bir duruşu olmadı ki, yenisinin olup/olamayacağını düşünelim…

Duruş ve Turgut!

Pek uymuyor…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TRANSCAN
 26 Ağustos 2008 Salı 
YAZARLARIMIZ ÜKELALIĞI BIRAKTIKLARI ZAMAN ADAM OLACAKLAR.
 laik cumhuriyet!
 24 Ağustos 2008 Pazar 
“Şimdi zaman zaman birileri diyor ki.. Uzlaşma, uzlaşma, uzlaşma.. Uzlaşma milletle olur, uzlaşmaya karşı çıkanlarla değil. Biz milletle uzlaşmışız!” AKP, hukuk devletini ve kuvvetler ayrılığı ilkesini içine sindiremeyen bir iktidardır. (Mengi/Vatan 24.08.2008)
 süleyman karaca
 21 Ağustos 2008 Perşembe 
Yorumcu Gülay hanımefendiye sorduğum “özel”e dönük soruma cevap verdiği için teşekkür ederim. Ben sadece noktaladığım eski mesleki yaşantım dönemine ilişkin bir “ACABA”nın cevabını merak etmiştim. Açıklaması ve açık sözlülüğünü takdir ediyorum. Daha önce başka vesilelerle de yazdım; kullandığım isim, gerçek ismim. Hatta o geçmiş bazı açıklamalarımı üst üste koyduğumuzda(ki, çok dağınıkta değiller), neredeyse, bir ev adresimle T.C. Kimlik numaram eksik, gerisi 32 kısım tekmili bir arada. Özledikleri münzevi hayata çekilinceye kadar tartışmak dileğiyle saygılar.
 Gülay
 21 Ağustos 2008 Perşembe 
Sizi sadece bu platformda tanıdım.Öncesi yok.Süleyman Karaca isminin takma olmadığını tahmin etmiştim.Sadece benimde size dair çözümlemelerimden tabii ki.Takma isim kullanmayacak kadar dürüst biri olduğunuzu düşündüm çünkü.İnatlaştığımı sanmayın ancak:)"kendine tutarlı" ifadenizi okumadım sanmayın.Hepimiz gibi demekle yetineceğim.Başka türlü düşünsek birbirimizin düşüncelerinden etkilenebilirdik değilmi zaten?Ancak farklı olsada düşünen, bu saygı ve sevgi duymayı engellemiyor.Saygılarımla.
 Gülay
 21 Ağustos 2008 Perşembe 
Süleyman bey,sadece köklerim Doğu Karadenizden.O bölgede hiç yaşamadım.Ankarada doğdum ve eğitimimde orda geçti.Eşim sadece düşünce anlamında yakındı MHP ye.O hiç bir zaman fanatik değildi zaten.Yıllar içinde insanların dünyayı algılamasıda değişiyor.Köşeleri yumuşuyor.Bakmayın burada böyle tartıştığıma.Politika cidden en sevmediğim alan.Ancak biliyorumki günlük yaşamımızda dahil hayatımız,politikacılar tarafından şekillendiriliyor.Mecburen kayıtsız kalamıyor insan.
 laik cumhuriyet!
 21 Ağustos 2008 Perşembe 
Türkiye Cumhuriyeti`nin genc ama güclü ve düsünen CINARI, ATILLA TALAT`A: ABD GEMİLERİNİ VE ÜLKEMİZİ PEŞKEŞ ÇEKENLERİ PROTESTO EDELİM! MUSTAFA KEMAL'İN VE ŞEHİTLERİMİZİN EMANETİ OLAN ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKALIM!
 Fahrettin Bozkurt
 21 Ağustos 2008 Perşembe 
Talat Bey,unutmayın tribünlerdeki seyircilerin çoğunluğuda şu andaki yönetimin beleş bilet dağıttığı seyircilerdir.
 süleyman karaca
 21 Ağustos 2008 Perşembe 
Yorum yazmanın ağırlığına mahkumdum bugün saat 16’ya kadar. Yaşadığım “batının doğusu” Anadolu kırsalında ADSL hizmet sunumu bugün mola verdi ve benim gibi tiryakileri, can sıkıntısı testinden geçirdi. Gülay hanımefendinin kendine tutarlı nazik cevap/yorumlarını yeni okudum. Şimdi, bu cevap/yorumu değil; tartışmamızın ana eksenindeki algı/karşı algının kaynağına ilişkin bir tereddüdümü öğrenmek istiyorum: Gülay hanımefendi, siz Doğu Karadeniz’in en doğusundaki uç illerinden birinden iseniz ve eşiniz de siyasi menşeindeki odakta aktif idiyse; sizin Süleyman Karaca(ben) ile öğretmen-öğrenci; eşinizin de öğretmen-öğrenci yanında ocak-bucak ilişkisi var mı? Tartıştığınız/inatlaştığınız(!) ismim, size tamamen yabancı mı, yoksa uzak/zayıf bazı çağrışımlar algılıyor musunuz? Elbette bu özele ilişkin sorlara cevap vermek zorunda değilsiniz. Saygılarımla.
 Gülay4)
 21 Ağustos 2008 Perşembe 
Sistemsizliği kimse savunmuyordur sanırım.En kötü sistem bile sistemsizlikten iyidir.Yapılan deneyler göstermiştir ki ne yaşayacağını bilmemek canlıları delirtiyor.(bahsi geçen maymun)Yanlışlarımı düzelttiğiniz için sağolun.Oğlumun o kelimeleri bilebileceğini hiç sanmıyorum.Bu nesil teyyare dediğinizde oda ne diyen nesil:)Yorumlarınızı okurken bana pes dedirtmeyin lütfen:)Ben umutsuz vakayım ancak eminim siz "tek taraflık" konusunda daha dikkatli olacaksınızdır:)Saygılar...
 Gülay4)
 21 Ağustos 2008 Perşembe 
Algım sizinkinden oldukça farklı.Kimsenin sindirilmesi taraftarı değilim tabii ki.Eğitim bence çok önemli.Bahsettiğim sadece akademik eğitim değil.Ancak bilimsel anlamda insanlar mutlaka eğitim almalı.Eğer bu yapılmış olsaydı bugün ne türban yasağı olurdu gündemimizde nede diğer yasaklar.Eğitimle yapmadıklarını,yasaklarla engellemeye çalışıyorlar ve komik oluyorlar.Halka güvenmiyorlar çünkü cahil bıraktılar.Türban değil kasdettiğim.Cahil ve aç insanlar her şekilde saçmalar.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime