Gitmenin dayanılmaz zorluğunu...
"Hiç gitmeyecekmiş gibisin değil mi ?
O gidenler de hep senin gibiydiler!.."
diyerek ne de güzel anlatmış Ömer Hayyam usta.
İktidar, iktidarı bırakabileceğini Yavaş Yavaş hissediyor olmalı...
Olmalı ki üzerine atılan ölü toprağını atmak için disiplinsiz, stratejik zemini yetersiz de olsa bir çaba içinde ama...
Milletin ekonomik olarak içine düştüğü çukurdan çıkmak için 10 metrelik merdiven gerekiyorsa, iktidar şimdilik 2 metrelik merdiven uzatıyor, uzatabiliyor.
Geldiğimiz noktada artık şapkadan tavşan değil, tavşandan şapka çıkarmalı iktidar!
Abra kadabra... Afra tafra dönemini kökünden silecek bir 7 milyonluk adına z kuşağı denen, kendi tuhaf mottoları olan bir nesil ilk kez oy verecek.
Öyle baba/anneleri gibi gelenek/görenek değil, "Hele bir görek! " diye yaşayan bir kuşak bu!
Sahada yine ve her zaman olduğu gibi Süleyman Soylu dışında kimse yok!
Bu bir tercih mi? Yoksa Soylu dışında birisi sahaya inince tepki mi alıyor bunlara net yanıt vermek şu aşamada zor ama milletin kendilerine yüz çevirdiği hızla toparlanma çabaları yok!
İktidar kendi iç çatışmasıyla da uğraşırken en büyük kozları her zaman olduğu gibi ufo gibi bir türlü tanımlanamayan muhalefet cephesi!
Çok şanslılar çoook!
Ne sokağı kuşatan bir replikleri, ne sokağın ızdırabını anlayabilmiş değiller.
Muhalefet cephesi birbirini kollamadan henüz vatandaşa yüzünü dönecek bir siyaset pratigi oluşturamadı.
Sanki seçime 5 sene var gibi!
Sereserpe uzanmışlar.
Hayır, milletin içinde kötü bir niyet de yok ama..
Böyle de yatılmaz ki?