Bir ilahiyatçı ve İyi Parti genel başkanı Meral Akşener arasında geçen ilginç konuşma ve bu konuşmadan sonra yaşanan gelişmelerin siyasi tarihimize geçeceğini tahmin ediyorum.
Çünkü kuvvetli bir kaynaktan aldığım bilgileri, muhatabına da doğrulattım.
Daha da ötesi…
Birazdan ismini yazacağım,
İyi Parti aday adayının, Akşener'i büyüleyen bu konuşmasından sonra adaylık süreci o kadar hızlı ilerledi ki, İyi Parti listelerinde Akşener'in kontenjanından Antalya 5. sıradan aday olan o ilahiyatçının soyadı, hem YSK'da, hem de İyi Parti listelerinde yanlış yazıldı!
Bu yazıyı kaleme almamın birden fazla nedeni var.
Diğer nedenleri yazımı okuyunca anlayacaksınız ama Serkan Tekin'i listede gören medya, haklı olarak bir çok komplo teorisi üretmiş. Sadece bir alıntı ile yetineceğim
Şöyle yazmışlar.
"Serkan Tetik ile ilgili İyi Parti tabanını bırakın ilçe başkanları, yönetimleri, partide geçmişte önemli görevler yüklenmiş kişiler dahi kim olduğunu bilmiyor.
Kimileri, Süleymancı Cemaati’nin lideri Alihan Kuriş’e İYİ Parti’de seçilebilecek bir yerde kontenjan verildiğini, ama Kuriş’in siyasette ön safta olmayı kabul etmeyerek Serkan Tetik ismini önerdiğini tahmin ettiklerini, yani sözkonusu kişinin Süleymancı Cemaati’nin ileri gelenlerinden biri olduğunu düşündüklerini söylerken, geçmişte partinin yönetiminde görev almış bazı kişiler ise, “Muhtemelen Ankara’da ekonomik açıdan güçlü bir işadamı” tahmininde bulunuyorlar. Sonuç olarak İYİ Parti Antalya’da şu anda 14 Mayıs seçimleri değil, 5 nci sıra adayı Serkan Tetik’in kim olabileceği konuşuluyor..."
(Kaynak: Antalya Toros Gazetesi...)
Gelelim Serkan Tetik'in, pardon gerçek ismi Serkan Tekin'in kim olduğu ve nasıl İyi Parti listesine girdiği konusuna...
Filmlere konu olacak gerçek bir siyaset belgeseline başlıyoruz.
Buyurun...
Her seçim döneminde ortalığın toz - duman olduğunu bilirsiniz.
Aday adayları, özenle çekilmiş fotoğraflarını, abartılmış özgeçmişlerle, oklava yutmuş gibi dimdik bir özgüvenle parti genel merkezlerine teslim ederler.
Karar anı yaklaşınca, liderler nükleer savaş yaşanmış gibi bilinmeyen sığınaklarda kaybolurken,
öncesinde "Adaylığın çok iyi olur, çok iyi düşünmüşsün!" diyen siyasetin kabile şefleri, seçim yaklaştıkça telefonlara çıkmaz olur, hatta bir süre sonra bu kabile şeflerinin, hiç dünyaya gelmemiş, hiç doğmamış olduğunu bile düşünürsünüz!
Çünkü size yardım edeceğini söyleyen siyasetçiler gerçekten tamamen yok olurlar ve siz
"Acaba bunlar öldü mü ?" diye Google'a ismini bile yazarsınız!
O kadar güzel kaybolurlar ki, siluetleri bile hafızanızdan silinir! Hayal gördüğünüze bayağı bayağı ikna olursunuz!
Ta ki... Defterlerin dürüldüğü, vekil listelerinin yayınlandığı,
mahşeri kalabalığın kaybolduğundan emin olunca, siyaset muktedirleri üzerlerindeki aday adayı toprağını silkeleyerek ölü numarası yaptıkları kabirlerinden, kötülere özel müstehzi tebessümleriyle yavaş yavaş kalkmaya başladığı güne kadar...
VİP'den geçe geçe mühim adam olduklarına bırakın çevrelerini, kendilerini bile inandırırlar!
Ve finalde aday adaylarının acemi bölük kısmı, teşbihte hata olmaz, 1974 yapımı, Tamer Yiğit ve Fatma Girik'in oynadığı "Kalleş" filmindeki tecavüz sahnesine benzer duygularla, indirilmiş donlarını yukarı çekerken.
Teneke donla gezen profesyonel adayları da bir sonraki seçime yatırım yaparken görürüz...
Merak etmeyin!
Vizyondaki film, 28 Haziran 1923'ten bu yana hiç değişmedi! Bazen 2, bazen 4 yılda bir, biraz montaj, yeni seslendirme ve aktörlerle her yere asılan afişlerle yine vizyona girer. Lordlar Kamarası'nda olmayan aday adayları mı? Onlar da çekirdek çitleyerek ilk kez seyreder gibi, kare kare ezberledikleri eski filmi izlerler!
Lakin adaylık işini zekâsıyla garantiye alanlar, nadiren de olsa, çekirdek çitlemek yerine, beyaz perdeyi yırtarak filmin içine giriverler!
Onlardan birisi de Doktor ve ilahiyatçı Serkan Tekin oldu.
Uzattım biraz farkındayım ama 100 yıllık bir siyaset belgeselini iki satırla anlatabilecek kadar iyi bir yazar değilim!
Arzın merkezine hızlıca gidiyoruz.
Serkan Tekin'i tanıyanlarınız vardır. Biyografisinde hafız yazıyor. Birçok yayımlanmış kitabı, ikna edici, sevimli lehçeli konuşmalarıyla, TV'de kendisini izleyenlerde iyi bir izlenim bırakmıştır. Yine biyografisinde, Risale-i Nur hakkında çalışmalar ve araştırmalar yaptığı, ebcet ve cifir (gelecek hakkında haber verdiğine inanılan bilgi, fal) ilimlerini öğrendiği notları da var.
İşte o Serkan Tekin, milletvekili olmaya karar verir.
Genç yaşına rağmen vekillik işinin liderlerden bittiğini bilecek tecrübeye sahip olduğu için bir şekilde İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e ulaşır.
Akşener'in "Nasıl görüyorsunuz siyasi havayı " sorusu üzerine, bu pası göğsünde dahi yumuşatmadan ağlara gönderir.
SERKAN TEKİN; Sayın Genel Başkanım; ben bu 6'lı masayı, Allah'ın 6 günde dünyayı yaratmasına benzetiyorum.
AKŞENER; Nasıl yani?
SERKAN TEKİN; Allah, dünyayı 6 günde yarattı. Masada da 6 lider var. Demek ki bu bir değişiklik, yeni bir sürecin işareti.
AKŞENER; Çok ilginç. Vay canına!
SERKAN TEKİN; Evet efendim. Kuranda da 6666 ayet var.
AKŞENER; Peki, bu neyin işareti?
SERKAN TEKİN; 6666'da 4 tane 6 var. Masada da 6 lider var ya.
AKŞENER; Tabi ki, çok doğru. Senin dini yazılarını da gazeteden okurdum. Kuran'ın şifreleri kitabını da okudum. Bu tür şifreleri iyi çözüyorsunuz.
SERKAN TEKİN; Sağ olun efendim. Ayrıca Hz. Ömer vefat etmeden önce kendisine "halife kim olmalı" diye sorulmuş. Hz. Ömer de "6 isim seçtim. Bunlar kendi aralarında halifeyi seçsin." diye vasiyet etti. Burada da 6 kişi söz konusu. Şu anda da masada 6 lider var.
AKŞENER; 6 sayısı burada da uyuyor ama başka bir anlamı da var mı?
SERKAN TEKİN; Olmaz olur mu? Hz. Ömer efendimiz; Hz. Ali, Hz. Osman, Hz. Talha, Hz. Zübeyir, Hz. Abdurrahman Bin Af ve Ebu Ubeyde'nin kendi aralarında halife seçmesini istedi ve Hz. Osman'da karar kılındı.
Bu bir Hz. Ömer adaletidir.
AKŞENER; Müthis. Gerçekten müthiş. Bak hocam seni listeye alıyorum. Üstelik Ankara, İstanbul ve Antalya olmak üzere 3 il önereceğim sana. Ve yazmadan önce de sana sıranı da söyleyeceğim. Kendi kontenjanımı sana kullanacağım.
SERKAN TEKİN; Sağ olun efendim. Canla başla çalışırım.
Ve gerçekten öyle oldu.
Hafız Serkan Tekin'e Ankara, İstanbul ve Antalya önerildi.
Tekin, Antalya'da karar kıldı.
Antalya 5. sıraya Akşener'in kontenjanından yerleştirildi.
Gelişmeler jet hızıyla yaşandığı için Serkan Tekin'in ismi İyi Parti ve YSK'da Tetik olarak yer aldı!
Serkan Tekin'i telefonla aradım.
Konuşmamız şöyle gerçekleşti.
+ Serkan Hocam hayırlı olsun. Ben Talat Atilla. Size sayın vekilim mi desem!
- Nasip Talat Bey.
+ Elbette nasip. Gökte yazılmadan yerde yazılmaz da nasıl oldu adaylığınız?
- Sizin de dediğiniz gibi gökte yazıldı, yerde de oldu.
+ Doğru tabii de hafızsınız iyi bilirsiniz. Kader karar vermektir. Karar verince kaderimiz başlar. Her karar bir kaderdir. Allah, zamana mahkûm olmadığı için ne yapacağımızı bilir ve yazar. Siz ne yaptınız?
- Ne yapayım Allah'a sığındım. Verdim dilekçeyi!
+ ( Gülerek) Hocam diğer adaylar da şeytana sığınmıyor. Onlar da Allah'a sığınıyor. O arada ne oldu? Onu soruyorum.
- Münker ve Nekir gibi soruyorsunuz. ( *insan vefat ettikten sonra kabre konulunca mevtaya soru soran iki meleğin isimleri.)
+ Haşa. Günahkâr bir Talat Atilla, koskoca bir hafıza sadece "Hocam Allah aşkına doğruları söyle" diye ricada bulunuyor. Aslında ne oldu?
- Tövbe tövbe. Estağfurullah. Bir şey olmadı. Ne olmuş ki?
+ Hafızlar yalan söylemez hocam. Sayın Akşener'i nasıl ikna ettiğinizi çok sağlam kaynaktan duydum.
- Nasıl etmişim?
+ Sayın Akşener'e, "Kuran 6666 ayettir. İçinde de de 4 tane altı 6 var. Altılı masada da 6 lider var.
Allah kâinatı 6 günde yarattı. 6'lı masada da 6 lider var" dediniz ve Akşener'in bu benzetme çok hoşuna gidince, size vekillik önerdi.
(Yukarıda yazdığım şekilde özetledim...)
- Hatırlamıyorum. Ben şimdi toplantıya giriyorum. Hayırlı günler diliyorum.
+ Değerli Hocam; 6666 ayeti ezberinde tutan bir hafız, yakın zamanda konuştuklarını hatırlamaz olur mu hiç? Ayrıca ayıp bir şey de yok.
- Yav, hafızız diye.
+ Hocam, Hafız Allah'ın isimlerinden birisidir. Ben sizi TV'de de izliyorum ve gayet iyi ikna edici konuşmalarınız var.
- Allah razı olsun.
+ Sizden de. Haber kaynağımdan şüphem yok hocam. Doğru mu bu konuşmalar. Ayrıca aceleden soyadınız da yanlış yazılmış. Tekin olacağına Tetik olmuş!
- Yalan diyemem.
+ Hocam, siyasete çabuk ısınmışsınız. Diplomatik bir yanıt bu. Söylediklerim doğru mu, değil mi?
- Tamam, doğru da Sayın Akşener'e görüşlerimi aktardım. Bu konuşmalarımın neresi tuhaf?
+ Ben tuhaf demedim. Sadece fotoğraf çekiyorum.
- Dünya 6 günde yaratılmadı mı peki?
+ Elbette öyle. Allah ne dediyse o doğrudur. Ben bunu sorgulamıyorum. Ayrıca siz daha iyi bilirsiniz ki, dünya 6 günde değil, 6 evrede yaratıldı. Her evredeki zaman dilimini belki Albert Einstein'ın zamanın göreceliği kavramıyla anlamaya çalışabiliriz.
- Maşallah asıl hoca sizsiniz. Haklısınız. Ben kısaca öyle izah ettim ama doğru söylüyorsunuz.
+ Estağfurullah. Haddimi bilirim ama araştırmayı da severim. Hayırlı olsun.
- Allah razı olsun. Dua edin.
+ Allah hayırlısını versin.
- Amin.
Akşener, 6'lı masanın dağıldığı günlerde de Ersan Şen'i TV'deki konuşmasından dolayı "Cumhurbaşkanı adayı" olarak düşünmüştü.
Hiç kimsenin beyninin ikna tuşunu eleştirmek için yazmadım bu satırları.
Akşener'in ikna tuşunu bulamayan İyi Parti aday adayları, bir daha ki seçimlerde pin kodunu bilsin diye aktardım!
Başta Beyaz TV'de 3. Göz programı olmak üzere birçok televizyonda program yapan Serkan Tekin'e de seçimlerde başarı diliyorum.
Kur’an’da Gizlenen Tarihler ve Nostradamus’un Deşifresi kitaplarının da yazarı Tekin'e, "Siyasetin Şifresi " isimli bir kitap çıkarmasını da önerebilirim!
Satış rekorları kırar!
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!