Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
13 atv Muhabirini Sürgüne Gönderen Babahan, Hangi Yüzle
Ankara Kulisi
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

13 atv Muhabirini Sürgüne Gönderen Babahan, Hangi Yüzle "Sürgüne Gidiyorum" Dedi?

Sabah Gazetesi’nde bir dönem kapandı. Ergun Babahan, kendi isteği ile gidiyormuş havası verip, istifa etmek zorunda kaldı. Zaten uzun süredir bu koltukta Çankaya'dan aldığını iddia ettiği rüzgarla oturuyordu.
Gazeteci olmadığı için, arkasından üzülen gerçek gazeteci de olmadı.
Gazeteci olmadığı gibi, Ufuk Güldemir'in deyimi ile Eşrefpaşa’lı olduğu için İzmirli bile sayılmazdı.
Hayatında bir gün muhabirlik yapmamış, Dinç Bilgin'in elinden tutması ile tepeden inme yönetici olmuştu.
Ama Turgay Ciner gazeteyi satın aldığında hemen ''En büyük Ciner'' dedi.
TMSF gazeteye el koydu, bu kez Fatih Altaylı'nın ardından, devlet nezdinde kulis yapıp yeniden koltuğa geçti.
Ahmet Çalık iş başına geldiğinde ise o çoktan ''Çalık'' diyordu. Kim güçlüyse onun yanında yer alarak koltuğunda kaldı.
Hıncal Uluç onun için ''Saf entel'' dedi, tınmadı…
Ufuk Güldemir ''Bundan bir cacık olmaz'' dedi yine tınmadı…
Fatih Altaylı ''Tosun'' diye hitap etti. Koltuğunda kalmak için yine ''Allah'a şükür'' dedi.


ZORUNLU SÜRGÜN MÜ ?

Şimdi ''Zorunlu sürgüne gidiyorum'' diyor.
Herhalde, geçmişte 13 ATV ve Sabah muhabirini doğu illerine sürgüne gönderdiği aklına geldi…
Belki de, 22 yaşındaki foto muhabiri gencecik bir kızı hak kaybı getiren sözleşmeyi imzalasın diye kış günü Van'a sürgüne gönderdiğini hatırladı…
Şimdi ''Emeğimle 20 yıl Sabah'ta gece gündüz çalıştım'' diyor.
Evet, o koltuktayken, Astsubay babası için Karpuzkaldıran Askeri kampında General odası ayırtmak için çok çalıştı.
Kayınvalidesine stadyumdaki şeref tribününden yer ayırtmak için de bayağı uğraş verdi.
Şimdi ''O kadar çok çalıştım ki çocuklarımın doğumunda bile eşimin yanında olamadım'' diyor.
Ama çocukları, ABD vatandaşı olsun diye 8 aylık hamile eşini Amerika'ya gönderdiğini bizim de unuttuğumuzu zannediyor.


NASIL ENSEYSE…

Şimdi ''Gönlüm ferah olarak çıkıyorum bu yolculuğa'' diyor. Yeni Şafak'ın dağıtımını alabilmek ve o gruba şirin görünmek için, bir muhabirin işine son veren insanın gönlü nasıl ferah olabilir…
''İnancımı kaybettim'' diyor. Çünkü ''Yanar/döner mizacım Çalık'a sökmedi'' diyemiyor…
''Sabah'ı Hürriyet'in ensesine dayadım'' diyor. Bir yıl önce 512 binde aldığı gazeteyi 390 bine düşürdüğünü söylemiyor.
''Bu gazeteyi yapabilecek en iyi gazetecilerden biriyim'' diyor ama Susurluk kazası olduğu gün, önemini anlamayarak üç sütun kullandığını da unutuyor. Bir rektöre ''Bekçi'' sıfatı yakıştırıp, o rektör Ahmet Çalık'ın öz dayısı çıktığında neler yaptığını da…


SOLCU VE İSYANCI AMA…

''Ben solcu gençliğim ve isyancı ruhumu hiç kaybetmedim'' diyor.
Sanki solculuk emekle oynamak… Çalışanına fazla mesai vermemek için, Anayasa Mahkemesine ''Yasayı iptal edin'' mesajlarıyla dolu köşe yazıları yazmak…
''Ben memur bir yayın yönetmeni olmayı istemezdim'' diyor. Ama yine AKP iktidarında 6 yıl boyunca Akif Beki'den gelen ricaları bile emir telakki ettiğini unutuyor.
Babahan son yazısını ''Sakın anneme işsiz olduğumu söylemeyin, o beni
hala Sabah'ın yayın yönetmeni sanıyor.''
diye bitiriyor.
Biz de diyoruz ki ''Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste…'''

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sacit
 21 Ocak 2009 Çarşamba 01:10
Bu sürgün işinin göbeğinde Muharrem Sarıkaya vardır. Biz 'Al sana hak' diyerek çizdiği o resimleri de unutmadık. Muharrem Sarıkaya da bir gün fatura öder mutlaka. İlahi adalet...
 gözlemci
 17 Ocak 2009 Cumartesi 21:04
O sürgün hareketine ortak olan Muharrem Sarıkaya ve Okan Müderrisoğlu'nun gidişini ve Sabah'ın bu adamlardan birer birer temizlenip gerçek gazetecilere teslim edilişini de görürüz inşallah
 
 10 Ocak 2009 Cumartesi 03:59
eger dogruysa... 8 aylik esini cocugu abd vatandasi olsun diye amerikaya yollamissa bu yeter.. baska soze gerek yok.. yok bu dogru degilse, o zaman haber diye bunu yazan kimse bir o kadar kisiliksizdir.
 sade bir vatandaş
 6 Ocak 2009 Salı 16:24
Hak yerini buldu. Ne ekersen onu biçersin.Sen sen ol kimsenin hakkıyla oynama. İşte ilahi adalet buuu....
 Seyfi
 5 Ocak 2009 Pazartesi 23:53
Durmuş isimli arkadaş. Savunduğun kişinin adını bile bilmiyorsun 'Ergün' diye yazıyorsun. Hiç tanımadığın belli. Tanısan böyle yorum yapmazdın...
 durmuş
 5 Ocak 2009 Pazartesi 22:21
sizin ergün babahan la ilgili haberleriniz kesinlikle objektif değil,bu nasıl bir kindir bu nasıl meslektaşına karşı çekememezliktir.aynı davranışları sergileyen diğer yayın yönetmenleri ile ilgili tek satır yazmayacaksın ama ergün babahan olunca mal bulmuş mağrip gibi saldıracaksın
 adaminbiri
 5 Ocak 2009 Pazartesi 01:45
Sana hitap edecek bir sıfat bulmakta zorlandım. Çünkü adam gibi hiç bir sıfatı hak etmedin. Senin yüzünden binlerce meslektaşım sosyal güvencelerinden mahrum kaldı. Kullanılıp atılan bir paçavrasın
 Arif Atalay
 4 Ocak 2009 Pazar 23:02
BU adamlar hep böyle kardeşim..Aynı tornadan çıkmış gibi. Meclis Tv eski Müdürü Nihat bük te böyle idi. Çalışanların dosyalarına 'adli tabip' raporu gibi raporlar yerleştirdi durdu. Sonunda koltuğu kaptı ama, koltuk altından kalkınca mahkemelerde Bülent Arınç'ı suçladı .. Sonra görevden alıncağını anlayınca Bülent Arınç ın kapısına koştu. İşte size bir etik dersi ..!! Bu adamlar mı etik dersi verecek ? Zalim bunlar zalim.. Koltuk için yapamayacakları şey yok. küçük işlerle uğraşan,küçükler
 NECMİ GÜLER DABAĞ
 4 Ocak 2009 Pazar 19:18
Rahmetli Ufuk Güldemir'den deyişiylede olsa,yanlış bir anekdot ve tarihe not düşmedir.Eşrefpaşa;İzmir tarihinde Türk ve müslüman ailelerin oturduğu bir semt olarak bilinir.Adına filmler yapılan,delikanlılığıyla ünlü insanların yoğunlukta olduğu tek eski semttir.Rahmetli hangi anlamda söylediğini bilemediğimiz için daha fazla Eşrefpaşa yorumuna gerek duymuyorum.GÖNÜL İSTERDİKİ,BİR MESLEK HESAPLAŞMASINDA,İZMİR'LİLİK TARTIŞMASI BİR CÜMLEYLEDE OLSA YAPILMASIN.KIRGINLIĞIMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR.BİLGİNİZE.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime