Pankreas kanserinin genellikle geç teşhis edilen ve hızlı ilerleyen bir kanser türü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, “Aniden ortaya çıkan şeker hastalığı, pankreas kanserinin erken belirtisi ve uyarıcısı olabilir. Özellikle ailesinde şeker hastalığı öyküsü olmayan kişilerde böyle bir durum fark edildiğinde dikkat edilmelidir" dedi. Hastalığın Avrupa geneli ele alındığında en yaygın 10’uncu kanser türü olduğunu dile getiren Gökakın, “Bu hastalık nedeniyle dünya genelinde yılda 250 bin ölüm yaşanmaktadır. Her iki cins arasında yüzde 3 oranında görünür. Hastalığın gidişatı genel olarak yapılan cerrahiye bağlıdır. Yapılan cerrahide eğer geride tümör bırakılmazsa ve tümörün biyolojik davranışı çok saldırgan değilse en iyi sonuçlar elde edilir.” açıklamasında bulundu.
"ÇEVRESEL ETKENLER, PANKREAS KANSERİ RİSKİNİ ARTIRABİLİR"
Gökakın, “Genetik faktörlerin yanı sıra yanlış alışkanlıklar ve çevresel etkenler, pankreas kanseri riskini artırabilir. Bu kanser, ilk evrelerinde genellikle belirti vermez. Ancak, mide şişkinliği, karın-sırt ağrısı veya ani kilo kaybı gibi belirtiler ortaya çıktığında, genellikle başka hastalıklarla karıştırıldığı için önemsenmez. Bu durumda kanser hızla yayılır ve genellikle geç evrede tespit edilir. Sigara kullanımı pankreas kanseri için bir risk faktörü olarak bilinir. Ayrıca, aile öyküsü, genetik faktörler ve bazı mutasyonlar da hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştıran etkenler olarak tespit edilmiştir. Hastalık genellikle belirsiz belirtilerle başlar. Karın üst bölgesinde mide dolgunluğu, rahatsızlık hissi ve iştahsızlık erken dönemde hastaların çoğunda ortak olarak görülen belirtilerdir. Ancak, bu belirtiler basit bir mide sorunu gibi algılanabilir, bu nedenle hastalığın erken teşhis edilme olasılığı düşmektedir.” şeklinde konuştu.