CHP ve İYİ Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş, Haber Global'de Erdoğan Aktaş'ın sunduğu "Adaylar Konuşuyor" programında soruları yanıtladı.
Yavaş'ın adaylık süreci öncesi yaptığı "Rozetsiz Ankara" açıklamasıyla ilgili bir sıkıntı olup olmadığına ilişkin soru üzerine "Genellikle rakip partiler tarafından, 'Acaba arayı açabilir miyiz' gibi düşüncelerle bu konu abartıldı. Rozetsiz Başkanlık, zaten seçildikten sonra her belediye başkanının yapması gereken şey. Çünkü; benim anlayışıma göre bir belediye başkanı herkese eşit mesafede ve tarafsız olmalı" dedi.
Yavaş, "Şehrin hizmetkarı olacağım diye gelip, şehrin efendisi olduğunu zannedenler var. Halbuki, Osmanlı'da belediye başkanı için kullanılan 'Şehremini', şehrin en güvenilen, insanların malını, canını her şeyini teslim ettikleri kişilerdir" diye konuştu. Kendisini şehrin efendisi sananların, kamunun parasını ve belediyeyi de kendi malı gördüklerini belirten Yavaş, "Ne anlama geldiği anlaşılamayan bir sürü yatırım yapıldı. Biz, göreve geldiğimizde hatalı yatırımları ekonomiye kazandırmak için bir planlama yapacağız" dedi.
Yavaş, "Daha önce iki kere kaybetmiş biri olarak seçime girmek dezavantaj mı" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Bugün Türkiye'de bütün partilerden oy alabilecek aday sayısı maalesef çok fazla değil. Ben 2009'da MHP'den aday olduğumda hem CHP'den hem de AK Parti'den önemli ölçüde oy almıştım. 2014 seçiminde her seçmenden yine oy aldık ve oylar artarak geldi. 2014 seçiminin sonucu halkın içine sindiği şekilde açıklanmadı. Ben müdahaleler olduğuna inanıyorum. Birçok hata ve hile olduğuna da inanıyorum. Bunlar yaşandı bitti ama Ankaralı'nın aklında birçok soru kaldı. Daha sonra YSK ve Anayasa Mahkemesi'nde yaşananlar hep hatırlanıyor. İnsanlarda geçen seçimden kalma emaneti asıl sahibine geri verme duygusu var. Bunun da beni aday yaptığını düşünüyorum."
Yavaş, Ankara için bir araya geldiklerini belirterek, "Ankara için iş birliği yapıyoruz. Ankara'yı sevenler olarak bir araya geldik. Ankara'nın 25 yılda çok yıprandığını ve Başkent kimliğini kaybettiğini düşünüyoruz" dedi.
Şehre artık bir başka bakmanın zamanının geldiğini dile getiren Yavaş, belediyenin olmazsa olmaz şeyleri olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Belediyenin reklamlarını yolda geçerken görüyorsunuz. O reklamlara harcanan paralarla Ankara'nın bir ilçesi ihya olur. Belediye katılımcı olmalı. Mesela bizim yaptığımız bir mobil uygulama, ileride bize yön verecek hale gelecek. Belediyecilikte kural, parayı veren hesabını sorar. Önceliği halk belirler. Günümüzdeki iletişim araçları düşününce halkın katılımı gittikçe artıyor. Halk katılıyor ama yaygınlaşmalı. İhaleler ve icraatlar konusunda şeffaf olunacak. En önemlisi hesap verebilir olmak gerekiyor. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adına yapılan uygulamalar bütçeyi artırdı ama denetimi güçlendirdi. Denetimler çeşitli yollarla yapılacak ve halka açıklanacak. Kent konseyleri, sivil toplum örgütleri mutlaka dinlenecek. Üniversitelerin ve meslek odalarının mutlaka görüşleri alınacak."