Teknoloji dünyasının yükselen trendi yapay zekaya yönelik küresel ilgi dalgası, İran'da din otoritelerinin radarına girdi.
Yapay zekanın, uzun İslami metinleri ayrıştırmaktan dini meselelerde öğütler vermeye kadar her konuda nasıl yardımcı olabileceğinin keşfedilmesi, söz konusu ülkede gündem oldu.
İran'ın Kum eyaleti, son teknolojiye sahip bir merkez olmaktan çok, İslami öğrenim ve ibadet merkezi olarak biliniyor.
YAPAY ZEKA TARTIŞMASI
Eyaletteki dini liderler, yapay zekanın ülkenin İslami karakterini güçlendirebileceğine inanıyor.
Bu kapsamda ülkedeki din adamları, yapay zekadan yararlanmanın yollarını arıyor. Öyle ki, robotların fetva verilmesine yardım olabileceği düşünülüyor.
Kum'da İslam'ın büyümesini teşvik eden devlet bağlantılı bir organizasyonun başında bulunan Mohammad Ghotbi, şöyle konuştu:
Robotlar, üst düzey din adamlarının yerine geçemez ama 50 gün yerine 5 saat içinde fetva vermelerine yardımcı olabilecek güvenilir bir yardımcı olabilir.
HIZLANMA VE İLERLEME MESAJI
Ghotbi, "Günümüz toplumu hızlanma ve ilerlemeden yana." ifadesini kullandı.
Dini yapay zeka hamlesinin henüz başlangıç aşamasında olduğu aktarılarak, bir dizi projenin sürdürüldüğü belirtildi.
Gelenek ve modernizm yanlılarının mücadelesi
Financial Times'ın haberine göre, İran'ın yakın tarihi, gelenek ve modernizm yanlıları arasındaki mücadeleyle geçmiş durumda.
Kum'daki 200 bin Şii din adamının, geleneksel ve dini değerlerin korunmasında öncü güç olduğu belirtiliyor.
Ancak geçen yılki kitlesel protesto hareketinin ardından İran liderliğinin artan modernleşme çağrılarıyla karşı karşıya kalması nedeniyle, ülkenin din adamlarının teknolojiyi ülkenin İslami karakterini güçlendirirken aynı zamanda kalkınmayı da sağlayan bir yol olarak gördüğü konuşuluyor.
İran lideri Ali Hamaney'in, din adamlarına en son teknolojiyi takip etme talimatı verdiği ve bu konuda onları desteklediği kaydedildi.
Çoğu İranlı din adamının, dini araştırmalarda halen daha geleneksel bir yaklaşım izlediği; İslami hükümleri çıkarmak ve bunları çağdaş hayata uyarlamak için uzun belgeler üzerinde ter dökmeyi tercih ettiğine dikkat çekildi.
Ancak genç din adamlarının teknolojik gelişmelere daha açık olması ihtimaline işaret edildi.