Tıp dergisi Lancet’te yayınlanan rapora göre bu sorunla başa çıkmanın en önemli yolu, kirliliği bir çevre sorunu olmaktan çok bir sağlık sorunu olarak tanımlamak.
Lancet’in raporundan çıkan en önemli sonuç, kirliliğin sadece çevreye değil, insan sağlığına da zarar verdiği gerçeği.
Pure Health'den Andrew McCarator, ”Çevre kirliliği, savaş, açlık, sıtma, AIDS ya da veremden daha çok ölüme neden oluyor,” diyor.
Rapor ayrıca çevre kirliliğinin yardıma en çok muhtaç olan ülkeleri etkilediğini kaydediyor.
Dünya Bankası'ndan Dr. Olusoji Adeyi, ”Çevre kirliliği 2016’da 9 milyon 600 bin kişinin ölümüne yol açtı. Bu ölüm vakalarının yüzde 92’si düşük ve orta gelirli ülkelerde kaydedildi. Bu veriler, çevre kirliliği sorununun küresel çaptaki etkilerini anlamak açısından önemli. Kirlilik herkesi eşit etkilemiyor,” şeklinde konuşuyor.
Uzmanlara göre beynimiz, kirlilikle mücadeleyi zorlaştırıyor.
Doktor Philip Landrigan, ”İnsanoğlu, ani tehditlere tepki verecek şekilde programlanmış. Zika, Dang humması gibi bulaşıcı hastalıklar hızla yayıldığı için hemen dikkat çeker. Ancak hava kirliliğinin yol açtığı, bulaşıcı olmayan kronik hastalıklar, öğrenme bozuklukları, kanser ve kronik akciğer hastalıklarının ortaya çıkması yıllar sürer. Neden-sonuç ilişkisi açık değildir. İnsanlar bu sorunları geri plana iter,” diyor.
Rapor, kirlilik sorununu parçalar halinde ele alıyor.
Lancet Dergisi'nden Richard Fuller, ”Hava, su, toprak kirliliği ve işyerlerinde yaşanan kirlilik sorunu var. Bu kategorilerin her birinde aynı sorunlar tekrar tekrar baş gösteriyor. Kirlilik sorununu bu açıdan ele almalıyız,” diyor.
Örneğin Hindistan ve Çin’de hava kirliliği çok ciddi bir sorun.
New York Times gazetesinden Gardiner Harris, ”Hindistan, son 20 yıldır hava kirliliği nedeniyle çok tehlikeli bir ülke haline geldi. Bu türde bir tehlikeyle daha önce hiç karşılaşmadık,” diyor.
Başka ülkelerdeyse kurşun gibi ağır metaller ve zehirli atıklar uzun yıllar çevreye ve insan sağlığına zarar veriyor.
Fuller, ”Zararlı atıklar çözülmediği için toprağı kirletiyor. Bu atıklar insanları nesiller boyu zehirlemeye devam ediyor,” şeklinde konuşuyor.
Kirlilik sorunu eskiye oranla azalmaya başlasa da şimdiye kadar insanoğluna yeterince zarar verdiği bir gerçek.
Hayes, ”Hiçbir anne baba, çocuğunun zehirlendiğini görmek istemez. Kurşun zehirlenmesi sonucu beyin hasarına uğrayan bir çocuk, hiçbir zaman sağlıklı yaşıtlarının sahip olduğu gibi bir hayat yaşayamaz. Çocukları korumak için kirliliğin önüne geçmek zorundayız,” diyor.
Lancet dergisinin raporu, beşer ve onar yıllık hedefler koyarak tüm ülkelerin kirlilik sorunuyla daha kolay başa çıkmasını sağlamayı amaçlıyor.