Vesikalık fotoğraf ve hızlı bir yükseliş...
Urfadan ayrılırken arkadaşlarına, "Göreceksiniz ünlü bir sanatçı olacağım" diyen İbrahim Tatlıses'i taktir ediyorum. Tırnaklarıyla toprakları eşe eşe bu yerlere geldi...
İnsanlara bir takım iyilikler yaparsın ve karşılığını "vefasızlıkla" alırsın.
İşte böyle zamanlarda bu insanlara bir şekilde haddini bildirmek çok önemlidir!.
İbrahim Tatlıses'te "Vefasızlara" sert cümlelerle verdi veriştirdi!
Tatlıses'in bu sözlerine aynen katılıyorum.
Yapılması gerekeni yaptı; vefasız insanlar için bununla ilgili sözleri onlara hitaben kullandı. Kişinin veya kişilerin yaptığı "vefasızlığı" yüzlerine çarptı.
Sevilen sanatçı İbrahim Tatlıses, sert açıklamalarıyla yine magazin gündemine konu oldu.
Geçen günlerde "Nankör insanı hepten sileceksin" paylaşımıyla dikkatleri üzerine çeken sanatçı, bu kez açtı ağzını yumdu gözünü. İbrahim Tatlıses, "Kimin vefasız olduğunu çok iyi anladım" sözleriyle yine kafaları karıştırdı.
İbrahim Tatlıses'i çok iyi tanırım. Aradan uzun yıllar geçti!.
Soyadı "Tatlı" iken haberini yaptım; daha Urfadan yeni gelmişti Ankara'ya!
1998'de yayımlanan "KAPIDAN KOVSALAR DA!" adlı kitabımda da İbrahim Tatlıses'in nasıl sahneye çıktığını yazmıştım...
Vesikalık bir fotoğraf ve hızlı yükseliş!
İşte Tatlıses'in gerçek hikayesi:
?Şanlıurfa'da yaşayan fakir bir ailenin çocuğu idi bir zamanlar...
Okuyamadığı için inşaatlarda kum, çimento taşıdı ve harç kardı. Sesi de gerçekten çok güzeldi. Onu ilk keşfeden ustabaşı oldu pek tabi ki...
Her fırsatta ustasının ve arkadaşlarının, "Sesin çok güzel. Bunu değerlendirmelisin" demesi, inşaat işçisi fakir genci daha da cesaretlendirmişti.
Yanık ve güzel sesli genç, şarkıcı olmayı iyice kafaya taktı. Hemen Ankara veya İstanbul'a gitmesi gerekiyordu. Ama o sırada elde yoktu, avuçta yoktu. Bir de bakmakla zorunlu olduğu ailesi vardı.
Gece gündüz demeden çalıştı ve kendisini Ankara'ya atacak kadar bir para biriktirip yolla koyuldu.
Ankara'da kimi kimsesi yoktu. İlk kez gurbete çıkmıştı; şimdi ne yapacaktı?
Bir kere, Urfadan ayrılırken ailesine, arkadaşlarına söz vermişti:
"Göreceksiniz ben şöhretli bir sanatçı olacağım."
Ankara'nın o dönemde en merkezi yerlerinden biri olan Ulus Çankırı Caddesi üzerinde bulunan eğlence mekanlarında iş aramaya başladı. Fakat her çaldığı kapıdan geri çevrildi.
Günler haftaları kovaladı; ama nafile!
O yılmadı, yorulmadı...Kafasında tek bir düşünce vardı:
"Ölmek var, şöhret olmadan Urfaya dönmek yok."
Çankırı Caddesi üzerinde bulunan tüm eğlence mekânlarının her gün kapısını aşındırıyordu...
Ama hepsi, "Bugün git, yarın gel" diyerek oyalıyorlardı...
Parada suyunu çekiyordu!
Son kez şansını kullanacaktı. Başarısızlıkla karşılaşırsa İstanbul'un yolunu tutacaktı...
O dönemlerde, hemen tüm gazetelerin büroları ve matbaaları Rüzgarlı Sokak 'ta idi...
Pavyon görevlisi, Rüzgârlının başında bulunan gazetelerin yerini göstererek:
"İşte o tabelanın asılı olduğu yere gideceksin."
1,5 milyon satan Günaydın Gazetesinde çalışıyordum. Ankara Matbaa Müdürümüz Yüksel Kangal beni çağırdı. Yanında Cevat Cimilli ve bu genç vardı...
Tanıştırdılar: "İbrahim Tatlı..."
Başından geçenleri anlattı; destek olmamı istedi.
(Belki o günleri unutmuştur. Ama ben ve değerli abim Yüksel Kangal, o günleri bir araya geldikçe hatırlarız!)
Ben, "Fotoğraflı güzel bir röportaj yapalım" deyince, İbrahim Tatlı (Tatlıses) ayağa fırladı;
cüzdanından bir vesikalık fotoğraf çıkartıp bana uzattı...
"Buyur ağam resmim"
Akşam, Yüksel Kangal, rahmetli Cevat Cimilli ve ben İbrahim Tatlıses'i yanımıza alıp, Dışkapı'da bulunan Konak Gazinosuna gittik. Türk Halk Müziğinin sevilen sesi Bedia Akartürk ile tanıştırdık...
Sahneye çıkan Akartürk, İbrahim Tatlıses'i konuk sanatçı olarak sahneye davet etti. İki güzel Türkü söyleyen Tatlıses dakikalarca alkışlandı...
Gazinonun patronu hemen iş teklifinde bulundu.
İki gün sonra GÜNAYDIN Gazetesinde manşet!
VEFA BORCU UNUTULMAMALI!
Urfalı gencin başından geçen sıkıntılı günler artık gerilerde kaldı. Şimdi o, Türkiye'nin hâlâ en popüler ismi...
Değerli sanatçı Tatlıses, katıldığı bazı TV programlarında, pek bu anlattıklarıma, sıkıntılı geçen günlerine ve kendisine gerçekten yardımcı olan kişileri hatırlamıyor!
Hatırlamıyor ama; ben İbrahim Tatlıses'i yine de taktir ediyorum.
TATLISES VEFASIZ MI?
Sevilen sanatçı İbrahim Tatlıses,sert açıklamalarıyla yine magazin gündemine konu oldu.
Geçen günlerde "Nankör insanı hepten sileceksin" paylaşımıyla dikkatleri üzerine çeken sanatçı, bu kez açtı ağzını yumdu gözünü.
Tatlıses, "Kimin vefasız olduğunu çok iyi anladım." diyor!
Sayın Tatlıses haklısın; bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Dostluklar ve vefa borcu çok önemlidir. Bazı şeyler hiç unutulmamalıdır!
İnsanlara bir takım iyilikler yaparsınız ama karşılığını "vefasızlıkla" alırsınız.