Aslında bu konuda çok su kaldıracak konular var. Lakin bu konuları kısa kısa geçmek lazım zira bizler ne kadar yazacak olursak olalım muhalefetin öyle bir seçmen kitle yapısı var ki, bildiğin aşağıladıkları; bizim oyumuzla çobanın oyu bir mi aklı geriliğini geçmediğinden çoban kalitesine dahi yaklaşamayacak kadar da akıllı değiller. Şimdi önümüzde 2023’te herkesin son kozlarıyla gideceği bir seçim var. Hem iktidar hem de muhalefet açısından. Peki bu seçimler iki taraf açısından neleri değiştirecek neleri değiştirmeyecek. Aslında bana kalırsa herkesin anlayacağı dilden söyleyeyim. Bu seçim kendini akıllı çağdaş laik ve aydın olduğunu düşünen lakin faşistlikten öteye gidemeyen bir muhalefet ve onun seçmen kitlesi ile o beğenmedikleri, hor görüp ötekileştirip çoban diye yaftalayıp küçümsedikleri milli ve ahlaki değerleri aidiyetleri bu vatan, bu bayrak olan cumhur ittifakı etrafında birleşen seçmen kitlesi arasında olacak. Buraya kadar her şey normal. Fakat ortada muhalefet ve seçmeni açısından (A)normal olan birçok gerçek var. Şimdi biraz inceleyelim bu gerçekleri ve iki taraf açısından avantaj ve dezavantaj olan meseleleri. Muhalefet cephesinde bugüne kadar sürekli yalan ve algılar üzerine inşa edilen bir siyaset çizgisi benimsenmiş ve buna maalesef ki seçmen kitlesi de entegre edilmiştir. Asla söylenen yalanları sorgulamayan doğruları gördüğü halde susan sadece bir tek noktaya sabitlenmiş bir kitleden bahsediyoruz. Bunun son çarpıcı örneği KATAR’lı öğrencilerin sınavsız tıp okuyacak yalanı ve bunu paylaşan ve sahiplenen CHP genel başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU. Haberi yayınlayan site dahi yalan haberini silip özür dilerken onun hala 3 maymunu oynaması derin bir örnek. Kaldı ki hala bu seçmen kitlesi de onun gibi bunu savunmakta. Yani Kemal Bey’in grup kürsüsünden tıpış tıpış sandığa gideceksiniz sözünün bugün ne kadar doğru olduğudur. Zira adam kendi seçmen kitlesini çözmüş. Ne tür yalan olursa olsun yiyen, sorgulamayan bir topluluktan bahsediyoruz. Bunun örneklerini COVİD19 aşılarının tedarik sürecinde, TÜRKSAT 5A uydusunun fırlatılması, SİHA’LAR, İHA’LAR, en son KANAL İSTANBUL ve buna benzer ülkeye yapılan tüm dünya çapında hizmetler sürecinde de yaşayarak gördük. Peki bunlar nelere oy veriyor? Çoban dedikleri kesim nelere oy veriyor? Neden sandığa gidiyorlar? Belli ki muhalefet seçmenini yapılan hizmetlerin ülkeye yük olduğuna ve ülkeyi kalkındırmayacağına en önemlisi de ülkeyi geriye götürdüğüne inandırmaya çalışıyor. Bunu da yaparken özellikle her yapılan hizmeti bir ihanetmiş gibi ve Erdoğan’ın şahsi mal varlığıymış gibi yansıtmaktan da geri durmuyor. O zaman soralım bu yansıttıkları doğru ise 2002’den beri neden hala iktidar olamıyorlar? Ve bu milletin %53 lük kesimi neden buna inanmıyor? Öyle ya dedikleri gibi olsa bugün CHP ve millet ittifakı iktidarın değişmez tek adresi olur hepimizde oy verirdik. Oysa görünen köy öyle değil ve artık çok ta uzak değil. Bugün sandıklara giden ve 2023’te de sandıkları oylarıyla patlatmaya gidecek olan o çoban dedikleri herkes bugün yeni havalimanlarından uçarak, köprü ve oto yollardan, tünellerden, araçlarıyla geçerek, en yeni üniversitelerde okuyarak, metro ve Marmaray gibi ulaşımları kullanarak, kendi yerli gemilerini, silah ve savunma sistemlerini kendi fabrikalarından üretildiğini görerek, terörün bittiğini, dünyada artık sözü dinlenen bir ülke olduğunu ve dünyanın her noktasında doğudan batıya , kuzey den güneye ülkesinin gücünü gördüğünü bilerek sandıklara gidiyor. Yani algılara, yalanlara değil bizzat gördükleri yaşadıkları, dokunup hissettikleri gerçeklere yani hizmetlere oy veriyor. Öyle manasız heykellere, boş yalanlara ve algılara oy vermiyor. İşte bir millet ve onun seçtiği iktidarı düşünün, ülkesini 100 yıl sonra fabrika ayarları olan normale döndürürken, muhalefeti ise (A)normal de kalmak için canhıraş direniyor. Her şeyin aslına rücu ettiği bu dönemlerde ülke gerçeklerinden kopuk tamamen şahsi ve menfi makam hırsları uğruna ülkenin geleceği olan tüm hizmetlere karşı çıkarak seçmenin ve ülke gerçeklerinin hedefi olan MUHASSIR medeniyet çizgi ve vizyonunu yakalamayan siyasiler ve partiler bilsinler ki yeni yüzyılda kendi algı ve yalan olan siyasetleri gereği asla başarılı olamayacaklar ve tarihin tozlu sayfalarında kaybolmaya yüz tutacaklar asla hatırlanmayacaklar…