KADER KARMAŞASI

Görüştüğünüz ya da diyaloğa geçtiğiniz kişinin kaderini yaşarsınız!

  Ama diyeceksiniz ki; "Rutin bir hayat yaşıyoruz, biz!"

    Mecburen yaşamakla kendinizi kapsamlı bir şekilde tanımak birbirinden çok başkadır.
   Bu demek değildir ki; çevrenizde kim varsa görüşmeyin! HAYIR!

   Bu olanların bilincinde olmak zorundasınız.
Olayları dikkatli takip etmelisiniz ve stratejik davranmalısınız.
El etek çekmek değildir bu anlattıklarım bizzat olayların içinde korkusuzca ve rasyonel akıl ile bulunabilmektir.

  Bu bilgi; daha çok deneyim, daha çok hayat demektir.Birilerinin ruhsal durumlarında hayat geçirmek sizin ruhsal deneyiminizle alakalıdır.
O ruhunuz onu deneyimleyecek siz ise akıl yürüteceksiniz.

Size anneniz, komşunuz, düşmanınız, arkadaşınız vs. zarar veremez.Onlar sizin fiziksel dünyanızın ziyaretçileridir.Şehadet alemine her an ilk kez gelenlerdir.
Bu ince çizgiyi ayırt etmelisiniz.

Ama sizin aklınızda kurguladığınız anneniz, komşunuz, arkadaşınız vs. size ruhsal zarar verir. Bu zarar ise dünyanızda fiziksel olarak algılanır.Çünkü o kişilerin ve tüm bu olayların davetçisi sizsiniz. Çünkü etrafınızı kuşatan o kişiler hakkında zanda bulunuyor ve hiç olmadık kimlikler giydiriyorsunuz.Yoksa onların zaten varoluş yasaları ve kaderleri vardır.Asla dışına çıkamazlar.

DÜNYANIZDA CANLANANLAR İZLEDİKLERİNİZ DE OLABİLİR!

     Mesela bir adamla bir kadının sevişme sahnesi aklınızda kalmıştır.Ya da  birinin bir hayvanı tutup havaya fırlatması veya Süperman'ın acaip bir kıyafeti aklınızdadır ama siz bunları izlediniz ve unuttunuz.
Hafızanıza depolandı tabi! Ruhsal gücünüzle oluşan manyetik alanınız bu olaylara açık hale geldi.Yaşanır hale getiren bizzat kendinizsiniz. 

DÜŞÜNCELERİNİZDEN SORUMLUSUNUZ!

İLK KİMİNLE İLETİŞİME GEÇER VEYA KARŞILAŞIRSANIZ ORADA CANLANMASI İÇİN BİLİNÇSİZCE EMİRLER VERDİNİZ ARTIK!

     Ofisinizde, evinizde veya etrafınızda bir yerde en sevdiğiniz biri ile karşılaştınız diyelim ya da  konuşmaya başladınız.Gidip sevişme sahnesini karşılaştığınız kişi veya çocuk veya bebek her kim ise o an da canlandıracak değil ya!
Agresif tavırlar sergilemeleri gayet normal.Çünkü sizin her seyrettiğinizi canlandırmaya belki o an güçleri yetmez ve o izlediğiniz ve yorumladığınız olaylar daha da şiddetli bir etki ile bedenlenmek için zamana yayılırlar.Yorumladığınız, empati kurduğunuz o olaylar döngüsü canlanacakları anı yakaladıklarında ise hiç mi hiç kurtuluşunuz yoktur!

      Bir de diyelim ki;  soygunculuk, hokkabazlık veya müstehcen haberler sosyal medya sayfanıza düştü ve siz bu haberleri merak ettiniz, okudunuz, YORUMLADINIZ!  

     Bunların asla yaratıcı kaynağı değilmişsiniz gibi sonra gittiniz tüm duygularınızla yorumladığınız, tecavüzcü, soyguncu, hokkabaz vs. ile bir süre zarfında çatışmaya girdiniz.Ama sizin birkaç yıl önce izlediğiniz "Yeşilçam filmlerindeki gazoz içirerek kandırma yoluyla tecavüz" senaryosu daha yeni sizin karşınızda hayat buldu! Ya da biraz önceki izlediğiniz akıl almaz soygun videosu! 

Ne yaptınız?

      Çocuğunuzdan, sevdiğinizden, komşunuzdan veya kendinizden canlanmak üzere direkt faaliyete geçen enerji dengesini harekete geçirdiniz!!!!

İŞTE TÜM DÜNYANIZI DEĞİŞTİREN KADER SIRLARINDAN BİRİSİ DE BUDUR!

       Karşılaştığınız kişilerin de kafasındaki bu gibi binlerce verinin de sizin üzerinizde canlanmaya çalışması yine aynı şekilde ruhsal bağlantı ile alakalıdır.Siz de o kişinin aklından geçeni canlandıramayacağınız için tuhaf duygu durumları ile taksiden, metrodan, asansörden vs. inersiniz veya da odanızdan mutfağınıza doğru ilerlersiniz.

Amaaaaa o da neee?

      Taksiye vs. bininceye dek aklınızda hiç olmayan bir kaza haberi veren telefonla irkilirsiniz veyahut tüm mal varlığınızı tek kalemde kaybedersiniz.

Niyeee? 

     Yanınızdan geçen adam akşam kaza filmi izledi veyahut tüm mal varlığını  kaybedenlerin haberini okudu.Onu da sizin en yakınınız canlandırabildi!!!!!
Yani o size gelen telefondaki en yakınınızın sesi tüm mal varlığınızı kaybettiğinizi veya kaza haberini size duyurdu ve yaşattı.

 Buyrun tefekkür edin!

         ¿¿¿¿~~????

Günün ESRA SÜNTAR sözü;

     "Aklınıza düşenin sevgisi acımasızca olur. Ya aklınızı kaybedersiniz ya da düşlerine dalarsınız.Canınızı almadan bırakmaz"