Ciner Yayın Holding’in Kurumsal İletişim Direktörlüğüne getirilen Can Çobanoğlu’nu Cüneyt Zapsu’nun tavsiye ettiğini yazmıştım…
Fatih Altaylı aradı…
Can Çobanoğlu’nu Cüneyt Zapsu’nun değil, kendisinin göreve getirdiğini söyledi.
Fatih Altaylı şimdiye kadar beni hiçbir konuda yanıltmadı.
Kendisinin aleyhine bile olsa, “doğruya doğru, yanlışa yanlış” dedi.
Bu yüzden bu konuda Fatih Altaylı’nın söylediklerini doğru kabul ediyorum…
Can Çobanoğlu’na yeni görevinde başarı dilerim…
Kenan Sönmezler…
Kenan Sönmezler’i tanırsınız…
Hürriyet ve Tercüman dâhil birçok gazetede uzun yıllar üst düzey yöneticilik yaptı…
Çok tecrübeli bir kalem olduğu kadar, aynı zamanda da büyük bir sayfa sekreteri ustası…
1 seneye yakın Turktime’da köşe yazdı…
Kısa bir süre önce de yollarımızı ayırdık…
Kendisine şimdiye kadar Turktime’a yaptığı katkılar nedeniyle teşekkür ederiz…
Ancak…
Okuyucularımıza duyduğumuz saygının gereği bu konuda bazı açıklamalarım olacak…
Turktime, yeni bir görsel düzen hazırladı…
Okuyucularımızın büyük bir çoğunluğu da yeni Turktime’ı çok beğendi…
Kenan Sönmezler de aynı beğeniyi mail yoluyla iletti…
Ama Sönmezler’in Turktime’ın yeni görselliğinin yalnızca bir yanından hoşlanmadığı kısa bir süre sonra ortaya çıktı…
Yazar sıralaması!
Yeni görsellikte Kenan Sönmezler bir sıra alta düşmüştü…
Oysa, durum uzaktan görüldüğü gibi değildi…
Turktime’ın yazar bölümündeki sıralama, en son yazıyı gönderen yazarın üste çıkması şeklinde dizayn edildi…
Yani, hiç kimsenin sırasında bir oynama olmadı…
Yazısını en son gönderen üste çıkacak şekilde ayarlandı…
Kenan Sönmezler, bu durumu bilmediği için sessiz bir tavır gösterdi…
Oysa, durum aynen yazdığım gibi…
Ve ayrıca, böyle bir tasarruf yapabiliriz de…
Bunun için hiç kimseye bir hesap verme zorunluluğumuz da yok…
Demek ki; yüzeysel bakış yanıltıcı…
Bu vesileyle Kenan Sönmezler’e bundan sonraki yaşamında sağlık ve başarı dilerim…
Turktime’a yaptığı katkı için tekrar teşekkür ederiz…
Bazı insanlar…
İsteyen inanır, istemeyen inanmaz…
Şerefimle oynanmadığı sürece hayatta hiç kimseye bir kinim olmadı…
Hatta, küs olduğumu bile unutur, arkadaşlarımı ararım…
Dışardan bakıldığında böyle görünmediğimi biliyorum…
Birilerine kızgın, birilerini daha fazla seven bir görüntü ortaya çıkabiliyor…
Bu biraz da benim, kendimi ifade zafiyetimle ilgili…
Neyse…
Konu şu;
Bazı gazeteciler ve bazı internet siteleri aşırı kıskançlık ve dolduruşla sağda solda atıp tutuyorlar…
Ben, namuslu insanların söyleyecekleri sözleri insanların yüzüne söylemeleri gerektiğine inanırım…
Ve son not;
Gönderilen yorumlarda, bilgisayar IP’si çıkıyor…
Her şey şeffaf!
Bizi kendimizi savunma mecburiyetinde bırakmak isteyenler varsa, kendileri bilir!
Onlara, savunma nasıl olur gösteririz…
Mutlu kalın….