Turktime
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
DSP, BBP, DYP ve SP için piyango gibi seçim!
Talat Atilla
YAZARLAR
19 Şubat 2014 Çarşamba

DSP, BBP, DYP ve SP için piyango gibi seçim!

30 Mart yerel seçimlerinin asıl galipleri şimdiden belli.

DSP, BBP, DYP ve SP gibi yerel seçimlerde çok iddialı olmayan siyasi partiler, konjonktürel dinamikler yüzünden beklediklerinin üzerinde oy alacak gibi görünüyor.

Özellikle İstanbul ve İzmir'de CHP'den istifa eden çok sayıda CHP'li belediye başkanının, DSP'ye geçmesi, DSP'liler için Milli Piyango’dan çıkan büyük ikramiye hükmünde.

BBP için, başta Turgut Altınok gibi tabanda oyu olan bazı isimlerin ve cemaatin desteğini almak, lotoda 6'yı bilmek gibi bir şey.

Seçmenleri tabirimi maruz görsün; 2. ligde oynayan partiler içinde tabanı en çok olan Saadet Partisi de, 30 Mart seçimlerine şanslı giriyor.

Cemaat'le yıldızı hiç barışmayan Necmettin Erbakan'ın partisi, bazı şehirlerde, cemaatten ciddi destek alacak gibi görünüyor.

30 Mart seçimlerine ilginç transferler yaparak giren bir başka şanslı parti de DYP oldu.

Özellikle teşkilat başkanı Alaattin Yıldırım'ın sosyal medyayı müthiş kullanması, Mersin, İstanbul ve Ankara'da potansiyel adaylar çıkarması, DYP'ye hayat öpücüğü olabilir.

Seçimin en talihsiz partisi DP görünüyor.

Mansur Yavaş ve Turgut Altınok'u elinden son anda kaçıran DP için bu seçimler final hükmünde.

30 Mart seçimleri; DP Lideri Gültekin Uysal gibi iyi yetişmiş, hatipliği ve siyaset duruşu standartların üstünde olan bir isim için oldukça zor geçecek.

Yani; BBP Lideri Mustafa Destici, DSP Lideri Masum Türker, SP Lideri Mustafa Kamalak ve DYP Lideri Çetin Özaçıkgöz, konjonktürün getirdiği şanstan dolayı tabela partisi olmaktan kurtulacak gibi.

 

 

Yandaş mı oldum!

Değerli bir okurum,  yazılarımdan dolayı, nazik ama etkili bir dille beni eleştirmiş.

Virgülüne dahi dokunmadan önce eleştirisini yazayım;

"Yandaşlığa doğru adım adım ilerliyorsunuz bilmem farkında mısınız?

Çok uzun zamandır sizi okurum…

Son 2-3 aydır…İnceden inceye, ufak ufak AKP'yi ve Tayibi savunan bir üslubunuz oluşuyor…

Benim için yıkılmaz kalelerden biriydiniz…

Her zaman doğru ve dimdik…

Bir kale daha mı düşüyor…

İyi çalışmalar dilerim

Fatih yıldırım

Ankara"

Bu tür eleştirilerde uzun uzun aslında öyle değil diye yazmanın bir anlamı yok ama bir kaç satır yanıt vermeden geçmeyeceğim.

İktidar partisini korumak olarak algılanan, ya da öyle algılanması daha konforlu olan bakış açısına elbette saygılıyım. Ancak; yazılarım, iktidar partisi ya da Erdoğan'ı değil, iktidar partisine oy veren Türkiye seçmenin yarısının hukukuna saygılı olmakla sınırlıdır.

İktidar ve muhalefetin kendi seçmenleri dışında kalan kesimlere layık oldukları hürmeti göstermedikleri doğrudur ama bu satırların yazarı tarafından, hiç bir partinin seçmenini küçülten tek satır kaleme alınmamıştır.

Arşivler ortadadır. Ergenekon operasyonlarında kurunun yanında yaş yanarken, Gezi’de, polisin abartılı müdahalelerinde gözü çıkan, ölenlerin feryatlarına sessiz kalmadığım gibi, bugün de, devlet dışı unsurların kalkışmasına itiraz etme hakkımı kullanıyorum.

Cemaat'ten nefret eden güç unsurlarının, seçilmiş bir hükümeti devirmek için, bir gecede cemaatçi olduğu, hayatını cemaatin içinde geçirenlerin de bir gecede itirafçı olduğu bir Türkiye'de, şayet sağlıklı bir perspektif geliştiremiyorsam bunu da mazur görün.

Elbette her iktidar gibi bugünkü iktidar da masumiyet abidesi değildir ama en kötü iktidar bile sandığın dışında bir güç, ya da kaynağını milletten almayan bir yapı ile yıkılmamalıdır.

 

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 hulya
 20 Şubat 2014 Perşembe 12:54
Kendim yazıp kendim oynamaya devam ediyorum:İktidar herkesi parasıyla satın almış zengin bir koca fütursuzluğu ile hareket ediyor.Halk sesini kimseye duyuramayan, duyursada hor görülen zavallı bir eş gibi her türlü kabalığa göğüs gererek azgın kocasının ne haltlar karıştırdığından bi haber aile birliğini yıkmamaya çalışıyor.
 hulya
 20 Şubat 2014 Perşembe 12:48
Totem küs halinle bana laf yetiştirmişsin "kendi çalıp kendi oynayan" diye.Kendi çalıp kendi oynayan İKTİDAR'a laf yetiştirecek değilsin tabi,anca bize...
 TOTEM
 19 Şubat 2014 Çarşamba 18:14
Okur yerine koyarak empati oluşturun bu hisle yorum yazmak ve en masum düşünce içeren yorumlarınızın bile sansürlenmesini nasıl karşılardınız bir düşünün.Biliyorum ki ne desem boş zira hak hukuk ve adaletin yerini zorbalık,entrika ve keyfiyet almış. 6 yıldır adeta siteyi benimseyip sahiplenmiş bir okurunuzu bile küstürüp kaçırdı iseniz bunda bir gariplik sezmeliydiniz ancak olmadı önyargılar bunu görmenize mani oldu.şimdi eminim herkes rahat edip huzura ermiştir. Sevgilerimle.
 TOTEM
 19 Şubat 2014 Çarşamba 18:10
Kendi sesinden başka sese ve kendi bakış açısından başka bir yaklaşıma tahammül edemeyen insanların yolunu açma konusunda sizde pay sahibisiniz.Herkes yandaşlıktan,keskinlikten şikayet ediyor ama basın yayın organları tüm güçleri ile bunun yolunu açıyorlar.Günden hakkında bir dolu düşüncesi daha doğrusu söyleyecek sözü olanları küstürüp sindirip sonrada tahammülsüz söylemlerden şikayet etmek te enteresan bir ironi olmuş. Ve bu yorumumun akıbetini bile bilmeden yazıyorum ve siz kendinizi bir-
 TOTEM
 19 Şubat 2014 Çarşamba 18:07
Hiç kusura bakmayın ama bu sitede böyle bir okur mektubu yayınlamanız çok komik kaçmış! zira görüldüğü üzere Türktime da tek sesli bir okur ve yorumcu profiline uzun uğraşlar sonucunda ulaşıldı! Radikal yorumcular kullanılarak editörleriniz farklı bakış açısındaki tüm yorumcuları sindirip küstürdüler şimdi kendi çalıp kendi oynayan bir yorumcu profili hüküm sürüyor. defalarca şikayet,uyarı ve feryatlarımıza kayıtsız kalmış biri olarak dahada azgınlaşan istekleri garip bulmamanız gerekir.Zira-
 hulya
 19 Şubat 2014 Çarşamba 15:16
Halk dertli bir kadın gibi:4 Yılda yapılan boşanma hakkına kadar sabret diyorsunuz? Eşim olan İKTİDAR, komşularımı küstürdü, bi komşumuzun yuvası yılkılsın diye herkesi kışkırttı, kimseyi konuşturmuyor "ben mutlusunuz diyorsam mutlusunuzdur" diyor.Ben ondan çok çalışıyorum ama parayı elimden alıp kendi istediği gibi kullanıyor.Çocuklarımın okullarını önemsemiyor,istemedikleri okullarda okutmaya zorluyor."Ben babamdan böyle gördüm "diyor.Her türlü kabalığı kendinde mübah görüyor.Ne yapmalıyım?
 hulya
 19 Şubat 2014 Çarşamba 12:47
Ama en kötü nikahlı eş bile 4 yılda bir yapılan boşanma hakimi dışında bir güç, ya da kaynağını evlilik kurumunu dizayn edenlerden almayan bir yapı ile yıkılmamalıdır!İyide; Eşim beni dövüyor,babamdan ne kaldıysa bana danışmadan bir kılıf uydurup satıyor,özgürlüğüne karışmam demişti, şimdi herşeyimi kısıtlıyor.Helal para kazanıyorum demişti meğer haram yiyormuşuz,ben bununla 4 yıl değil 4 dakika bile durmak istemiyorumsam NE OLCAK?
 Misafir
 19 Şubat 2014 Çarşamba 12:13
ne şiş ne kebap politikası klasik demokrasilerde yadırganmaz, okurlarınız artar, işleriniz iyi gider, kimseleri darıltmazsınız. "ölü evinin yascısı, düğün evinin tefcisi" olmak pek yadırganmaz batılı demokrasilerde. Lakin, "ileri demokrasi"de, insanların kıyasıya zulümle muhatap olduğu zamanda aynı tavır, sağlığını-hayatını-sevdiklerini tehdit altında gören insanlara göre bu, "zalimi parlatmak, zulmü alkışlamak"tan farksızdır. Aradaki "ince" farkı farketmeyenin ensesinden kamçı eksik olmaz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime