YAZARLAR
19 Şubat 2019 Salı
“Başkaldırıyorum! İktidar da, CHP’de değişecek!”
DSP’den Ankara adayı olan Haydar Yılmaz, adaylığı karşısında çıkar sağladığı iddialarına ilk kez yanıt verdi.
Yılmaz, hem iktidara, hem de CHP yönetimine başkaldırdığını söyleyerek “Hakkımdaki iddiaları ispat etmeyen şerefsizdir” dedi.
6 ay önce CHP genel merkezine giriş kartının iptal edildiğini ifade eden Yılmaz, “Deniz Gezmiş ve Atatürk ruhunu canlandıracağımı herkes görecek” dedi.
Yerel seçimlerin en hararetli yaşandığı Ankara’daki yarış CHP adayı Mansur Yavaş ve iktidarın adayı Mehmet Özhaseki arasında geçiyor.
Bu ikili yarışın sol cenahta yeni bir ortağı daha var.
Çankaya eski belediye başkanı Haydar Yılmaz.
Yılmaz’ın birkaç gün önce DSP adayı olacağının ilan edilmesi ile solda bölünme ve çıkar iddiaları gündeme taşındı.
Haydar Yılmaz’ı bu iddiaları sormak için davet ettim.
Sayın Yılmaz iktidar ya da iktidar çevrelerinden adaylığınız karşısında bir çıkar elde ettiniz mi?
Bırakın çıkar elde etmeyi, benim her hangi bir iktidar gücü, iktidara yakın bir iş adamı devlet adamı, siyasetçi aklınıza ne geliyorsa onlarla yan yana gelmişliğim dahi yok. Bu iddiaları dile getirenleri ispat etmeye davet ediyorum. Edemezlerse, onlar benim söyleyeceğim her sözü hak ediyorlar. Ve tamamına dava açacağım.
Sizi anlıyorum ama durup dururken neden çıktı? Neden başka aday için değil de sizin için bu iddialar...
Çirkin bir yakıştırma bu. İftirayı atalım, belki tutar gibi insanlık dışı bir kara propaganda.
Peki, açık sorayım; kazanma şansınızın sıfır olduğu bir yerden adaysınız. Fizik kuralı gibi bu. Sandık bu belli olmaz gibi bir yaklaşım, insan zekasıyla dalga geçmek değil mi? Bir siyasetçi kazanamayacağı yerden, 40 yıllık partisini bırakıp neden aday olur?
Beyefendi, benim yaptığım bir başkaldırıdır.
Kime başkaldırıyorsunuz?
Hem iktidara, hem CHP yönetimine...
Muhalefet açısından iktidarı anladım da, muhalefetin muhalefete başkaldırısı izaha muhtaç değil mi?
Niye olsun? CHP yönetimi kazanma potansiyeli olan her adayı dışlamış. Dar bir klik tarafından yönetiliyor. Hatta, CHP’nin bazı yönetim kademeleri iktidarla beraber stratejik ortaklıklar yaparken... Deniz Gezmiş’lerin, Atatürk’ün ruhunu canlandırmaya çalışan bir adaya nedir bu baskı? Nedir bu iftiralar?
Nasıl bir stratejik ortaklık yapıyor CHP yönetimi?
Bazı belediye başkanlarına dikkatli bakarsanız, görürsünüz!
Gözümden kaçmış, hangi başkanlar bunlar?
Yakın zamanda çıkar hepsi. Bakın, ben solun tek adayıyım. CHP yönetimi ne Ankara’da, ne İstanbul’da yarışın içinde değil. İki adayda CHP’li değil. Bu yerel seçimler de CHP’nin, hatta solun adayı iki büyük şehirde yok. Teşkilatların istemedikleri adaylarla seçim kazanılmaz. Kazansan da senin olmaz! Solcu olmayan adayları alkışlayıp, Ankara’da tek solcu aday Haydar Yılmaz’a yüklenerek mi büyüteceksiniz solu?
CHP’nin daha kuşatıcı olması için solcu adayları çıkarması neden yanlış olsun?
Bu benim Ankara ya da İstanbul’da kuşatıcı tek bir solcu adayım yok demektir. Bu Türk soluna yapılmış büyük bir hakarettir.
Amacınız ne?
Bu seçimler milletin; hem iktidara, hem de solcuymuş gibi yapan CHP’li yöneticilere atılacak çifte şamarın seçimi olacak. Neden kılık değiştiriyorsun diye soracak seçmen? Neden kendi evlatlarına güvenmiyorsun diye kükreyecek seçmen...
CHP’nin belediye başkanlığını yaptınız. Hem de Çankaya’da.. Güzel anlatıyorsunuz ama ben tam anlamıyla anlamak için soruyorum. Finalde kaybedeceksiniz. Neyi amaçlıyorsunuz?
Bakalım, seçmen ne diyecek? Neden kazanmayayım? Anlatıyorum ama sanırım anlatamadım. Bakın, 6 ay önce CHP yönetimi benim gibi doğuştan CHP’li bir emektarını... Türkiye’nin kalbinde belediye başkanlığı yapmış bir belediye başkanının genel merkeze giriş kartını iptal edecek kadar kendinden geçti?
Neden iptal ettiler?
Bunu sormak için partinin genel müdürü Özgür beyi aradım. Sekreterine, “Ne diyecekse sana desin!” diyecek kadar bir kibirle dolular.
Kart iptali bardağı taşıran damla mı oldu?
CHP’li olmayanların doldurulduğu CHP’de kart iptali anormal değil. Mesele şu; CHP yönetimi, büyük CHP kimliğini görünmez yapmak için elinden geleni yaptı. Atatürk kelimesi, ihtiyaç halinde dil ucuyla söylenilen bir kelime haline geldi. Dipten gelenlerin önü kapandı. Başkaldırıyorum, çünkü bu düzen böyle gitmez... Başkaldırıyorum, çünkü CHP böyle yönetilemez...
Başkaldırıyorum çünkü... Deniz Gezmiş’e, Atatürk’e dudak bükerek CHP’li olunmaz... Beni büyük Ecevit’in partisine geldiğim için eleştirenler...
Atatürk’e hakaret edenlere de keşke birkaç kelime söyleyebilselerdi...
Diyelim ki sizin alacağınız 10 bin oyla CHP kaybetti. Ne olacak o zaman? Size tepkiler artar mı?
Demokrasiyi sadece oy üzerinden tarif etmek, demokrasinin ruhunu incitir. Neden demokratik bir hakkımı kullanmak istediğimde kendisini demokrat olarak tarif edenler en çok bana hücum ediyor?
Solun oylarını böldüğünüz söyleniyor...
Ecevit bölücü mü? Ben Ecevit’in partisindeyim. Siyaset nasıl yapılır. Sol nasıl toparlanır herkese göstereceğim. İktidarın Türkiye’yi getirdiği nokta uçurum kenarı. Ve bu uçurumun kenarına gelinmesinde CHP’li bazı yöneticilerin payı sanıldığından çok fazla. Hem iktidara, hem de CHP yönetimine başkaldırıyorum... İktidar da, CHP yönetimi de değişecek... Sonuçlarını beraber göreceğiz. Asla böyle gitmez...
Yorumlar
Misafir 21 Şubat 2019 Perşembe 06:22
Sayın Yazar, bir gün de Mansur Yavaş ile bir söyleşinizi okumak kısmet olacak mı? Şu fani dünyadan göçmeden böyle bir mucizeye de tanık olmak kısmet olacak mı? Allah razı olsun derim bunu biz okuyucularına yaşatabilirsen. Saygılar bizden.
|
|
Misafir 20 Şubat 2019 Çarşamba 18:30
Adam haklı. Kılıçtaroğlu'nun CHP'sinde adaylar; Kesin kaybedecek yerlerde, AKP'den birazcık çalabilecek sağ adaylardan ve Kılıçtaroğlu'nun potansiyel rakiplerinden seçiliyor. Kazanacak yerlerde ise malum partiye yakın isimler seçiliyor. Bunlara bir ders vermek şart oldu.
|
|
Sayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Copyright © 2024 Turktime