Ankara’nın ünlü avukatlarından Özlem Fidoş Yıldız, 12 Eylül döneminde kamulaştırma adı altında istimlak edilen bir çok gayri menkulün, 2007 yılında yapılan değişiklikle yeniden hak sahiplerine iadesinin yolunun açıldığını ama kamuoyunun bundan haberi olmadığını söylüyor. Benim ilgimi çeken, Avukat Yıldız’ın “Kamulaştırılan mallar arasında çok ünlü bir siyasetçinin de malları var. İlginç olan bugünkü değeri 600 milyon dolar civarında olan gayri menkullerin iadesi için o çok ünlü siyasetçi başvuru bile yapmamış.”
Özlem hanım bu çok ünlü siyasetçinin ismini tüm ısrarlarıma rağmen söylemedi.
Ne kadar ilginç değil mi?
Türkiye’de 600 milyon dolara bile tenezzül etmeyecek kadar zengin olan siyasetçilerimiz de varmış!
Kim acaba?
Londra kararları
Yaklaşık bir ay önce Başbakan Erdoğan’ın medya patron ve yöneticilerini davet ettiği toplantının perde arkasını yazarken, Aydın Doğan’ın Başbakan’a hitaben, “Ben medya patronlarını İstanbul’da toplarım” dediğini yazmıştım. Kısa bir süre önce bu toplantı Doğan’ın ev sahipliğinde Hilton Oteli’nde gerçekleşti. Toplantının hemen sonrasında Aydın Doğan’ın kurmaylarıyla birlikte sessizce Londra’ya kendi oteline kamp kurması ilgimi çekti. İstanbul’daki medya patronları toplantısının perde arkasını öğrenemedim ama Aydın Doğan’ın Londra’da kendi otelinde yaptığı özel görüşmelerle ilgili önemli bilgilere ulaştım.
Aydın Doğan olağanüstü bir gelişme olmadıkça medyadan çekilmeme kararı aldı.
Satılacağı yönünde haberler çıkan Kanal D televizyonu kesinlikle Doğan Grubu’nda kalacak.
Kurmaylarıyla birlikte Londra’daki otelinde aldığı en kritik karar, Hürriyet’le ilgili olanıydı.
Doğan, kurmaylarına birkaç kez çeşitli nedenlerle ertelenen bazı önemli köşe yazarı ve yöneticilerin işlerine son verilmesi talimatını verdi. Takvim olarak da yılbaşını gösterdi.
Hangi yazarların işine son verileceği konusuna spekülatif olmasın diye girmeyeceğim ama bazı günler Hürriyet’in tamamen yazarlara ayırdığı malum sayfanın yazar sayısında azalma olacağını söyleyebilirim.
Doğan’ın işine son verme konusunda kararsız kaldığı bazı Hürriyet yazarları da var. Mesela Fatih Çekirge ve Şükrü Küçükşahin…
Doğan, kararsız kaldığı yazarlar konusunda yayın yönetmeni Enis Berberoğlu ve Ankara temsilcisi Metehan Demir’in de görüşlerini almayı düşünebilir.
Aydın Bey, Enis Berberoğlu’nun gazete yönetiminden memnun görünüyor. Berberoğlu’nun özellikle, Özkök’le yarayı derinleştirmek yerine hoş görülü davranması, problem istemeyen Doğan’ın hoşuna gidiyor.
Hürriyet şimdilik sakin bir koyda demir atmış görünüyor.
Messi
Malatyaspor’un eski yöneticilerinden Dr. Bülent Topaloğlu ile dereden tepeden sohbet ederken bana, “Lionel Messi Barcelona’da gösterdiği müthiş performansı Arjantin milli takımında gösteremiyor. Çünkü, Barcelona’da kadro, Arjantin milli takımında bireysel oyun anlayışı var. Messi, yeterince destek alamayınca gol de atamıyor” dedi.
Bu sözleri duyunca nedense aklıma hemen CHP geldi.
Herkesin bireysel oynadığı, liderinin paçasına bu kadar yapışıp, aşağı çekmeye çalışan başka bir parti var mı acaba?
Aaaaaa…
Anadolu Ajansının bağımsız bir şirkete yaptırdığı analiz raporuna göre, internet siteleri, gazete ve televizyonların kaçak haber kullanımı yüzünden ajans yılda 20 milyon TL zarar etmiş. A.A. kurumsal iletişim direktörü Nevzat Demirkol’un değerlendirmelerine göre ajansın logoları çoğunlukla bilinçli olarak kullanılmıyor ve A.A. ile anlaşmaları olan bazı haber ajansları fotoğrafları izinsiz satıyor.
TALAT ATİLLA/GÜNEŞ