Turktime

Yılmaz Özdil'den İnce'ye sert yanıt

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Muharrem İnce'nin Hürriyet'ten Ayşe Arman'a verdiği röportajda kendisine ilişkin kullandığı sert ifadelere yanıt verdi.
ABONE OL
Abone Ol
Yılmaz Özdil'den İnce'ye sert yanıt
Haberler / Medya
3 Temmuz 2018 Salı 09:58
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Özdil, 'Bugüne kadar babama, anneme, aileme dil uzatacak kadar küçülen, buna yeltenecek kadar alçalan olmadı. Muhalefetteyken bile böyleyse, kazandığında neler olacaktı diye düşünüyor insan' ifadelerini kullandı.

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü yazısında, Muharrem İnce'nin Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman'a verdiği röportajda kendisine yönelik söylediği sözlere tepki gösterdi.

"Tayyip Erdoğan'ı ziyarete gittiği gün, 'alarm' veren yazımı yazdım. Susmak yerine, linç edilmeyi göze alarak, kurşun kaleme ihanet etmemeyi tercih ettim. Hiç şaşmadığım sonuçları oldu. Muharrem İnce yazdıklarımı çarpıtarak, yazmadıklarımı yazmışım gibi anlatarak, beni yuhalattı. Antalya ve Denizli mitinglerinde yuhalattı" diyen Özdil, "Oxford Üniversitesi'nin araştırmasına göre, dünyanın en çok yalan haber yayınlayan, dünyanın en çok iftira atan, dünyanın en ahlaksız medyası bizim medyamız. Muharrem İnce bu medyadan sadece beni yuhalattı. Üstelik, Atatürkçü CHP seçmenlerine yuhalattı" ifadelerini kullandı.

Özdil, yazısında İnce'ye yönelik şu ifadeleri kullandı:

"Ekmek için Ekmeleddin'den bile sekiz puan az oy aldı, Tayyip Erdoğan gayet rahat kazandı, Türkiye'nin rejimi değişti. Seçim gecesinde soru işaretleriyle beraber karanlıkta kalan saatler, ortadan buhar olmalar, lüks otelin komple kapatılan kral dairesi katı, en kritik aşamada Fox haber'in canlı yayınına gönderilen “adam kazandı” mesajı… İnanmak istemeyenlere bile, yazdıklarımı teyit etti.

Testi kırılmadan önce uyardığım için, testi kırıldıktan sonra konuşma hakkım vardı, susmak yerine yine yazdım.

Bizzat Tayyip Erdoğan tarafından Muharrem İnce üzerinden Hacivat-Karagöz kavgası yaratıldığını, çok basit bir algı operasyonunun afiyetle yedirildiğini, Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu'na karartma uygulanırken, Muharrem İnce'nin bizzat Akp tarafından köpürtüldüğünü, merkez sağ seçmenin ve Chp seçmeninin bizzat yandaş medya tarafından manipüle edildiğini, Anadolu Ajansı'nın bile Muharrem İnce'ye nasıl destek verdiğini kanıtlarıyla yazdım.

Gene hiç şaşmadığım sonuçları oldu.

Muharrem İnce, yandaş Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman'a röportaj verdi. Benim hakkımda “şerefsiz oğlu şerefsiz” dedi.

“Ahlaksız” olduğumu söyledi.

Daha üç gün önce Aydın Doğan'ın elinden alınarak Ziraat Bankası kredisiyle yandaş işadamına hediye edilen Hürriyet gazetesini kendine dert etmedi, Sözcü gazetesini dert etti.
“Sözcü gazetesiyle derdim olduğunu, kendisi üzerinden Sözcü gazetesiyle hesaplaştığımı” söyledi.

Bahsettiğim Anadolu Ajansı fotoğraflarını Sözcü gazetesinin internet sitesi bile Anadolu Ajansı'ndan kullandığı halde… “Yalan” yazdığımı, “Anadolu Ajansı'nın o gün orada bile olmadığını” söyledi.

“Haddimi bilmemi, kendisinin canını sıkmamamı” söyledi.

Bu yandaş röportaj üzerine yandaş medya pek keyiflendi…
Sabah'tan Akşam'a Star'dan Vakit'e koro halinde manşet yaptı:

“Muharrem İnce, Yılmaz Özdil'e şerefsiz oğlu şerefsiz dedi.”

***

Yazdıklarım bana ait, beni bağlar. Dolayısıyla, kişisel olarak beni hedef almaları normaldi.

Ama, yukarda Allah var… Bugüne kadar babama, anneme, aileme dil uzatacak kadar küçülen, buna yeltenecek kadar alçalan olmadı.

Muhalefetteyken bile böyleyse, kazandığında neler olacaktı diye düşünüyor insan.

Ve tabii şunu da düşünmeden edemiyor… Babam şerefsizse, ben şerefsizin oğlu şerefsizsem, babamın cenaze törenine niye geldi acaba, şerefsizler toplantısına mı?"

İNCE NELER SÖYLEMİŞTİ?

İnce'nin Ayşe Arman'a verdiği röportajın ilgili bölümü şöyle:

“Beni üzen şeyler yazdı, yazısını beğenmedim!” dedim. Gerçekten de yalan yanlış bir sürü şey yazdı. Ben eşimle alışveriş yaparken güya Anadolu Ajansı çekmiş. Anadolu Ajansı kime aitmiş? Erdoğan'a! Yani bunların hepsi ayarlanmış. Bir kere doğru değil, dersini iyi çalışsın. Anadolu Ajansı yoktu orada. Bakın sabahtan beri burada, kapının önünde kameralar vardı, az önce gittiler. Ben Murat Karayalçın'ın ofisine gittim, orada da çıkışta vardı kameralar. Benim evimin önünde günün 15 saati kamera var, onlar bilinen kameralar, bilinmeyenleri ben de bilmiyorum. Yani benim her gittiğim yerde kamera var. Ofisimin önünde var, evimin önünde var. Köydeki evimin gece 1'de önünde insan var. Sabah 5'te var. Dışarıda bekliyorlar. Ama söylüyorum, o gün orada Anadolu Ajansı yoktu. Bilgisi doğru değil. Orada benim gördüğüm Fox ve Demirören Haber Ajansı vardı. Yılmaz Özdil'in benimle ne özel derdi var bilmiyorum. Sözcü Gazetesi'yle bir derdi var da benim üzerimden bir hesaplaşma mı yapıyor onu da bilmiyorum. Ama o anlar buradan ne demek istediğimi. Yazdıkları doğru değil ve çirkin. Erdoğan'la böyle bir pazarlığı yapan şerefsizdir, böyle bir pazarlığı yapmadan bunu yaptı diye yazan da şerefsiz oğlu şerefsizdir! Herkes haddini bilecek, ahlaklı olsun herkes, benim canımı sıkmasınlar. Herkesi ahlaklı olmaya davet ediyorum.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Turktime uygulamasını indirin, günün gelişmeleri cebinize gelsin.
Google Play
App Store
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime