Türkiye’de bir yılda ortalama 15 bin bebeğin kalp hastalığı ile dünyaya geldiğini belirten Prof. Dr. Zübeyir Kılıç “Her canlı doğan 1000 bebekten yaklaşık olarak 10’unda doğuştan kalp hastalığı görülüyor. Anne, baba veya kardeşlerinde doğuştan kalp hastalığı varsa, doğacak bebeklerde risk artıyor. Kalpteki delikler, kalp kapakçılarındaki ve damarlarındaki darlıklar bu hastalıkların önemli kısmını oluşturuyor. Bazı durumlarda ise kalpteki bir odacığın, kapağın, damarın hiç gelişmemiş olması gibi daha ağır ve karmaşık anormallikler de söz konusu olabiliyor” dedi.
Ağır kalp hastalıklarının doğumdan itibaren ilk birkaç ay hatta birkaç gün içinde belirti verebileceğine işaret eden Prof. Dr. Kılıç “Bebeklerde morarma, beslenme güçlüğü, emerken yorulma, hızlı soluk alıp verme, nefes darlığı, kilo alamama veya sık akciğer enfeksiyonu geçirme gibi problemler bu hastalığın belirtileri olabilir. Daha büyük çocuklarda belirtiler çabuk yorulma, çarpıntı, göğüs ağrısı ve bayılma ile kendini gösterir. Bazı hastalarda ise hiçbir belirti yoktur, diğer sebeplerden dolayı doktora başvurulduğunda üfürüm duyularak teşhis konur” dedi.