28 Ocak 2010 tarihinde Yüksek Seçim Kurulu Başkanı (YSK) olan Ali Em geçen iki senede hiçbir gazeteye ne özel röportaj, ne de tek bir özel demeç verdi. Hatta, makamında bir gazeteciyle çekilmiş tek kare fotoğrafına bile rastlayamazsınız. Geçmişte bir süre gazetecilik yaptığını da öğrendiğim YSK Başkanı Em, bu kadar ketum ve görevine âşık bir bürokrat olunca gazetecilerin işi de o denli zorlaşıyor. Doğrusunu isterseniz YSK Başkanı Ali Em bana da röportaj ya da demeç vermeye gönüllü olmadı ama biraz emrivaki, biraz karambolle YSK'nın önümüzdeki seçimlere yetiştirmeye çalıştığı devrim niteliğindeki çalışmalarını öğrendim.
Türk medyasına ilk ve tek kez konuşan YSK Başkanı Ali Em'in YSK’da yapmayı düşündüğü devrim niteliğindeki çalışmalarının satırbaşları şöyle;
* YSK, oluşturacağı kurullarla önce özürlü tanımına açıklık getirecek. Örneğin; tek gözü görmeyen bir kişinin oy kullanabileceğini düşünen YSK, tamamen görme özürlü ve hareket etme kabiliyeti olmayan hastaları özürlü kapsamına alacak.
* Önümüzdeki seçimlerde YSK'da 5 siyasi partinin de temsilcileri görev alacak. Bu partiler; AK Parti, CHP, MHP, BDP ve SP.
* Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önümüzdeki seçime "mobil sandık" adını verdikleri çok önemli bir uygulamayla girmeye hazırlanıyor.
* YSK'nın, "Mobil Sandığı" projesinde seçmen sandığı yatalak hastaların ayağına gidecek ve yatalak hastalar oylarını evlerinde kullanacak.
* YSK, başta huzur evleri ve yaşlı merkezleri olmak üzere seçmen sandığına gitmekte zorlanacağını düşündükleri kesimlerin merkezlerine seçmen sandığı kuracak.
* 75 yaş ve üzerindeki seçmenlerin ikamet ettikleri binaların önüne seçmen sandıkları kurulacak.
ÖZEL/TURKTIME
GÜNCEL
Sayfa başına git