İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden teröristlere EYLEMCİ diyen Cumhuriyet, aynı teröristlerle röportaj yapan
Ahmet Şık üzerinden terörle büyük mücadele veren
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya karşı saldırıya geçti.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/240343/Oldurulmeden_yarim_saat_once_eylemcilerden_Ahmet_Sik_a_carpici_aciklamalar.html#
Neredeyse tüm terör örgütlerinin hedefi haline gelen, çocukları ve soyadı dahi tutmayan tüm tanıdıkları terör örgütlerinin hedefinde olan
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yine pespaye bir saldırıya maruz kaldı.
Bir gözaltı işlemini engellediği söyleniyor.
Peki, ne olmuş?
Haberin tamamen doğru olduğunu kabul edelim bir an…
Ölmek üzere olan annesi ambulansla hastaneye götürülürken ona refakat eden bir kişiyi serbest bıraktırmakla suçlanıyor Soylu.
Suça bak!
Peki bu kişi hangi suçu işlemiş?
Orman kanuna muhalefet etmiş!
Yani muhtemelen izinsiz bir ağaç kesme gibi suç…
Savcıyı, hakimi vurmamış!
Vursa, serbest bırakılmasında mahzur yoktu sanırım!
Annesinin son anlarında yanında olmak isteyen bir kişiye, “
Git, annenin son kez kokusunu al” demiş Soylu.
Ve o anne vefat etmiş.
Bir polis şefi bu insani duruma çok içerlemiş ve intihar etmiş!
Roman yazılsa bu kadarı sırıtır.
Ne Türk polisi böyle bir insani olay karşısında bu kadar aciz duruma düşerek canına kıyar.
Ne de insani hasletleri olan bir Bakan söz konusu anne olan bir konuya duyarsız kalabilir.
Siz, asıl meseleniz ne, onu söyleyin?
Meseleniz, tepki alacağınız için açıkça SOYLU’ya, “
Terörle mücadele etme” diyemeyenlerin,
TERÖRLE MÜCADELE EDEN, hem de şimdiye kadar emsali görülmemiş bir kararlılık ve cesaretle, terörün üzerine inen bir balyoz olan Süleyman Soylu’ya karşı yaptığınız açık bir psikolojik savaştır.
Gerisi hikaye.
15 Temmuz hain kalkışmasında başarılı olduğu düşünülen bir emniyet müdürünün ise bu habere verdiği sözlü ve lojistik destek ayrıca incelenmeye değer…
Ve o emniyet müdürü bir devlet memuru. O gazeteye demeç vererek ita amiri olan bir siyasetçiye karşı saldırıya geçilmesine bilerek/bilmeyerek katkı veriyor.
Vay canına!
Emniyet Müdürüne soruyorum;
Sizin sözlü ve lojistik destek verdiğiniz o gazete…
Mesai arkadaşınız Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit edenlere, “EYLEMCİ” diyen bir gazete…
Sizin sözlü ve lojistik destek verdiğiniz o gazetenin muhabiri…
Beyni delik deşik edilen Cumhuriyetin Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit edenlerle röportaj yapan, onlara eylemci diyen ve onları kamuoyunda cici çocuk olarak gösteren bir muhabir.
Vay canına sayın müdür vay canına!
Sizi 15 Temmuz’da alkışladığımız ellerimizi yıkamaya gidiyoruz!