Tüm dünyayı 3 yıldır etkisi altına alan Kovid-19 pandemisinin yayılma hızı ve etkisi azalmışken, ilk olarak şubat 2023'te tespit edilen Omicron varyantının alt türü olan Eris (EG.5.1) Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletlerinde yaygın olarak görülmeye başladı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, Covid-19’un Omicron varyantının alt türevi olan Eris’e (EG.5.1) ilişkin değerlendirmede bulundu. Şener, Türkiye’de Eylül ayı sonlarında doğru Eris varyantı vakalarının görülmeye başlanabileceğini dikkat çekti.
Omicron varyantının alt türevi olan Eris’in, Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletlerinde yaygın olarak görülmeye başladığını belirten Şener, "Birleşik Devletlerde yüzde 17’ye varan başvuru artışı ve hasta yatış oranlarında artış var. İngiltere’de yüzde 40’larda rakamlar telaffuz ediliyor. İrlanda’da da birkaç gün içerisinde yatış oranlarında bir artış oranı ön plana çıktı. İspanya yine İngiltere kaynaklı vaka sayılarında kısmi bir artışı Sağlık Bakanlığı aracılığıyla duyurdu" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN ETKİLENMEME ŞANSI YOK'
Avrupa Birliği ülkeleriyle çok seyahat olduğu için Türkiye'nin bu varyant havuzundan etkilenmeme şansı olmadığını dile getiren Şener, "Ama bizim bir avantajımız var. Hali hazırda iklim anlamında baktığımızda dışarıda vakit geçiren gruplar içerisindeyiz. Uzmanlar bu ülkelerdeki vaka sayılarındaki artışı daha çok konserlerde kalabalıklaşmaya ve ağırlıklı olarak sinemalara bağladılar. Türkiye’de ise bu süreç biraz daha uzayacak gibi görünüyor" ifadelerini kullandı.
'EYLÜL'ÜN SONLARINDA ARTIŞ OLABİLİR'
Eylül ayından sonraki periyotta pozitif test oranlarında artış olabileceğini belirten Şener, şöyle devam etti: "Eylül ayı içerisinde belki 3’üncü, 4’üncü haftasından sonra karşı karşıya kalacağımız yada göreceğimiz vaka sayılarında artış olabilir. Bu vakalarda ağır hastalık tablosu olup olmadığına göre değerlendirip, hibrit bağışıklamanın Türkiye’de vaka sayısı açısından bir avantaj, koruyuculuk yelpazesi açısından bir avantaj olup, olmayacağını göreceğiz."