Algoloji Uzmanı Dr. Navid Atarod, bu ağrıları birincil baş ağrıları (migren, gerilim tipi) ya da altta yatan ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olan ikincil baş ağrılar şeklinde sınıflandırıldığını vurguladı.
‘UYKUSUZLUK VE STRES DE BAŞ AĞRISI KAYNAĞI OLABİLİR’
Baş ağrılarının genellikle stresten, uykusuzluktan, kas gerginliğinden veya diğer tıbbi durumlardan kaynaklanabileceğini dile getiren Uzm. Dr. Navid Atarod, “Baş ağrısının nedenleri arasında stres, uyku düzensizlikleri, susuzluk, hormonal değişiklikler bulunur. Ayrıca, sigara ve alkol kullanımı, yetersiz beslenme veya çevresel faktörler de tetikleyici olabilir. Kronik baş ağrılarında genetik yatkınlık da önemli bir rol oynar. Fakat ikincil baş ağrılarının sebepleri arasında beyin kanaması, tümörler gibi ciddi nörolojik rahatsızlıklarda olabilir” ifadelerini kullandı.
Uzm. Dr. Navid Atarod, baş ağrısının belirtilerini şöyle anlattı:
“Baş ağrısı türüne göre belirtiler değişir. Gerilim tipi baş ağrısı genellikle başın her iki yanında baskı hissi yaratır. Migren, zonklayıcı ağrıya, bulantıya ve ışığa karşı hassasiyete neden olabilir. Küme baş ağrıları ise genellikle göz çevresinde şiddetli ağrıyla birlikte göz yaşarması ve kızarıklık yapar. İkincil baş ağrılarında ise şiddetli ve dayanılmaz baş ağrıları ortaya çıkar, bazen görme bozukluğu, konuşma bozukluğu, güçsüzlük, bilinç bulanıklığı, ateş ve durmayan bulantı ve kusma bu ağrılara eşlik edebilir.”
‘BİLİNÇ BULANIKLIĞI, ATEŞ VE KONUŞMA ZORLUĞU GİBİ BELİRTİLERLE BİRLİKTE GÖRÜLEBİLİR’
Baş ağrısı birkaç gün boyunca geçmiyorsa veya günlük yaşamı ciddi etkiliyorsa ihmal edilmemesi gerektiğini işaret eden Uzm. Dr. Atarod, ayrıca ani ve çok şiddetli baş ağrıları bilinç bulanıklığı, ateş, görme bozukluğu ya da konuşma zorluğu gibi belirtilerle birlikte görüldüğünde acilen bir hekime danışılması gerektiğinin altını çizdi.
Baş ağrısının zaman zaman farklı hastalıkları da tetikleyebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Atarod, “Baş ağrısı; kronik baş ağrıları uyku bozuklukları, depresyon ve anksiyete gibi hastalıkların gelişimini tetikleyebilir. Ayrıca, tedavi edilmeyen hipertansiyon ya da beyin damar hastalıklarına bağlı baş ağrıları ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Altta yatan sorunun doğru teşhis edilmesi önemlidir” diye konuştu.
‘ŞİDDETİ ANİDEN DAYANILMAZ ŞEKİLDE ARTIYORSA TEHLİKELİ OLABİLİR’
Uzm. Dr. Atarod, hangi durumlarda tehlikeli olduğu hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Baş ağrısı travma sonrası ortaya çıkıyorsa, nörolojik belirtiler eşlik ediyorsa (örneğin, güçsüzlük, konuşma bozukluğu) veya şiddeti aniden ve dayanılmaz derecede artıyorsa tehlikeli olabilir. Ense sertliği ve ateşle birlikte görülen baş ağrıları da menenjit gibi ciddi durumların belirtisi olabilir.”
‘BAŞ AĞRISINI ÖNLEMENİN YOLLARI’
Baş ağrısına nelerin iyi geleceğine değinen Uzm. Dr. Atarod, “Baş ağrısını hafifletmek için serin bir ortamda dinlenmek, bol su içmek ve gevşeme tekniklerini denemek faydalıdır. Ayrıca, migren atakları sırasında karanlık ve sessiz bir odada uzanmak etkili olabilir. Hafif masaj veya sıcak-soğuk uygulamalar da rahatlatıcı olabilir. Stresi azaltmak, düzenli uyku alışkanlığı edinmek ve yeterli su tüketmek baş ağrılarını önlemede etkilidir. Günlük hayatınızdaki tetikleyicileri belirlemek (örneğin belirli yiyecekler, uzun ekran süresi) ve bunlardan kaçınmak da önemlidir. Düzenli fiziksel aktivite ve doğru duruş da baş ağrısını önleyebilir” şeklinde konuştu.
‘SÜT ÜRÜNLERİ BAŞ AĞRISINI HAFİFLETEBİLİR’
Uzm. Dr. Atarod, baş ağrısına iyi gelen beslenme önerileri hakkında ise şunları söyledi:
“Magnezyum açısından zengin besinler (örneğin, ıspanak, badem), Omega-3 yağ asitleri (örneğin somon balığı, ceviz) ve B2 vitamini içeren gıdalar (örneğin, süt ürünleri) baş ağrılarını azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, bol su içmek ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak da baş ağrısını önlemede etkilidir. Kafein tüketimini sınırlamak veya kontrollü tüketmek baş ağrısı riskini azaltabilir.”
‘KRONİKLEŞMİŞSE VE SÜREKLİ AĞRI KESİCİ KULLANILIYORSA ALGOLOJİ UZMANINA BAŞVURUN’
Baş ağrısı kronikleşmişse, sürekli ağrı kesiciler kullanmak zorunda kalınıyorsa ve artık baş ağrısı yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyip baş edilmez hale gelmişse bir algoloji uzmanına başvurulması gerektiğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Atarod, “Algoloji (ağrı) uzmanları kronikleşen baş ağrıları için ilaç tedavilerinin yanı sıra sinir blokajları, radyofrekans tedavileri, kriyoablasyon tedavileri gibi girişimsel minimal invazif ameliyatsız tedavileri baş ağrı yönetiminde kullanırlar. Bu tedaviler görüntüleme altında ameliyatsız, kesisiz ve genellikle ince bir iğne vasıtasıyla uygulanır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.