Bir aylık oruç döneminde normal beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçiminde değişiklikler olduğuna dikkat çeken Çekirge Devlet Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Duygu Ceyhan Irmak, “Öğün sayısı azalması ve açlık sürecinin yaklaşık 13 saat sürmesi ile birlikte besin alımı ve sıvı alımı azalmasına bağlı olarak metabolizma hızında yavaşlama görülebilir” dedi.
Irmak, orucun vücudun bir yıl boyunca ihmal ettiği sağlığı geri kazanması için fırsat olabileceğine değinerek, “Kan şekeri düzeyinde ve kan insülin düzeyinde düşmenin yanı sıra insülin direnci azalır. Metabolizma yağ yakımına girer önce kandaki yağlar sonra başta karaciğerde birikmiş yağları enerji olarak kullanmaya başlar. Kan trigliserit ve LDL seviyeleri düşer. Karaciğer yağlanması azalır. Enflamasyon baskılanır. Bağışıklık güçlenir. Sağlıklı kilo verilebilir. Alkol ve sigara alınmaması nedeniyle önemli kazanımlar elde edilir” şeklinde konuştu.
"YEMEK ÖNCESİNDE SU İÇMEK AŞIRI YEMENİN ÖNÜNE GEÇER"
Orucun olumlu kazanımlarının iftarda kaybedilmemesi için dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Irmak, “Bir an önce doyma isteği ile boş mideye bir anda yüklenilirse sindirim zorluklarına ve kan şekeri yükselmesine yol açabilir. Mide ekşimesi ve yanması, bulantı, kabızlık gibi sağlık sorunları yaşamamak için yavaş yavaş azar azar besinler tüketilmelidir. Orucu en çok ihtiyacımız olan su ile açmalıyız. Gün içinde kaybetmiş olduğumuz suyu yerine koyar koyulaşmış kanı sulandırmış oluruz. Yemek öncesinde su içmek aşırı yemenin de önüne geçer” diye konuştu. Sahura da mutlaka kalkılması gerektiğini söyleyen Irmak, süt, yoğurt, peynir, yumurtadan oluşan hafif bir kahvaltı ya da çorba, sebze veya zeytinyağlı yemeklerden oluşan hazmı kolay besinleri tavsiye etti.
.jpg)
GÜNCEL
Sayfa başına git