Ankara’da konuşulan senaryoları buraya taşımak sanırım birkaç saat alır.
Daha önce bu kadar yoğun, bu kadar farklı kanallardan gelen dedikodulara, belki de 20 yıldır denk gelmeyen başkentin karar vericileri ve karar vericilere yakın olanlar şaşkınlık içinde...
Çünkü...
Özellikle 23 Haziran’dan sonrası için demokrasi dışı unsurların devreye girme ihtimalinden tutun...
Sokak gösterilerine...
Kaos girişimlerine kadar onlarca senaryo dolaşıyor...
Bu senaryoların tek bir merkezden çıkıp, zihinleri bulandırma amacı olabileceği gibi...
Gerçekten bir yerlerde bir şeylerin pişirilme ihtimali de olabilir...
Mesele “Komplikasyona açık” olmak...
Yükselen bir siyasi basınç var..
Dağılan bir gazın tek kibritle alev alma ihtimali üzerinde yoğunlaşmanın mantıklı olacağını düşünenler çok.
Basıncı indirmek, gazı dağıtmak mümkün mü?
Mümkün ama kolay değil...
Basıncı indirmemek kimin/kimlerin işine geliyorsa, o noktaya odaklaşmak problemin çözümüne katkı verebilir.
Peki, kim bunlar?
Kim, diğerini ötekileştiriyorsa o...
Kim, basıncı yükselterek elinde çakmakla gezip, üstüne “Sakin olalım!” diyorsa o...
Kim, kutuplaştırıyorsa o...
Saydıkça sayabiliriz...
Tüm olasılıkları toplayınca şu fotoğrafı görmezden gelemiyoruz;
Türkiye için planları olanların, planlarının sondan bir önceki aşamaya geldiğini görebiliyoruz...
Bunu durdurmanın ne kadarı elimizde doğrusu bilemiyoruz ama...
En hızlı şekilde ulusal birliğimizi sağlayamazsak, tarihimizin en büyük kırılması ile yüzleşme ihtimalimiz her zamankinden yüksek görünüyor...