Memorial Şişli Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden uzman klinik psikolog Gizem Mine Çölümlü, Türkiye’de sigara kullanım yaşının gelişmiş ülkelere göre çok daha düşük olduğunu ve bunun bir tehlikeye işaret ettiğini söyledi.
Çölümlü, çocuk yaştaki bireyler ve gençlerin ise imaj kaygısı, büyüdüğünü ispat etmeye çalışmak gibi nedenlerle sigara kullandığını belirtti ve ‘9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü’ öncesinde, sigara bağımlılığı ve altında yatan nedenler hakkında bilgi verdi.
Sigaranın içindeki bağımlılık yapıcı madde olan nikotin nedeniyle sigara bağımlılığının aynı zamanda nikotin bağımlılığı olarak da adlandırıldığını belirten Çölümlü “Sigara içmenin nikotinle ilişkili bedensel etkilerinin yanı sıra ruhsal ve davranışsal yönleri de zamanla gelişiyor. Bedensel, ruhsal ve davranışsal faktörler birbiriyle etkileşim halinde ve bu faktörlerin yeterince incelenmediği durumlarda kişi kolaylıkla tekrar sigaraya başlayabiliyor. Toplumsal, ekonomik ve sosyo kültürel etmenler nedeniyle nikotin bağımlılığı sık gelişebiliyor. Bu arada Türkiye’de sigara başlama yaşının 10-11 sınırına indiği tahmin ediliyor” dedi.
Sigara bırakma başarı oranının, birçok madde bağımlılığı tedavisinde de olduğu gibi kişinin kendi isteği ve iradesiyle ilişkili olduğunu kaydeden Çölümlü, şöyle devam etti:
“Davranışsal, fizyolojik ve ruhsal yoksunluk belirtilerinin kişiyi zorladığı bu süreçte, bilgilendirici ve destekleyici yardım almak bırakma eyleminin devamının sağlanması açısından çok önemli. Yapılan araştırmalara göre her yıl sigara içenlerin yüzde 70’i bırakmayı düşünüyor, 3’te 1’i de bırakmayı deniyor. Ancak bu süreci herhangi bir profesyonel yardım talep etmeden kendi başına deneyenlerin yüzde 98’i sonraki bir yıl içinde yeniden sigaraya başlıyor. Sigarayı bırakma döneminde ortaya çıkan öfke, huzursuzluk, madde arama davranışı, gerginlik, yoğunlaşma güçlüğü gibi yoksunluk belirtileri kişinin içme süresi ve miktarıyla da doğrudan ilişkili. Çoğu bağımlı, diğer bağımlılık örüntülerinde olduğu gibi sigarayı bir rahatlama, stresle baş etme, öfke kontrol aracı gibi görmekte ve bu davranışı pekiştiriyor. Psikolojik destekle eşleşen bu davranış şekliyle ilgili farkındalık ve zor durumlarla baş etme becerileri psikoterapi yöntemleriyle kişiye kazandırılabiliyor. Ayrıca bir çeşit kendine zarar verme davranışı olan sigara ve tütün kullanımının altında yatan nedenler incelenmeli ve destekleyici psikoterapi görüşmeleri kişinin ihtiyaçları doğrultusunda planlanmalı.”
(Gerçek Gündem)