Gazete kupürlerinden alınıp uygulanan diyetler artık tarihe karıştı. Zaman geçtikçe artan teknoloji, metabolizma ve hormonlar üzerinde daha fazla araştırma yapılmasına olanak sağlıyor. İnsan vücudunun bilinmeyen kodları çözülüyor ve sağlık güzellik alanında da yansımalarını gösteriyor. Genç kalmak, daha genç ve fit görünmek, biraz daha ince olmak, yüklerden kurtulmak ortak hayallerimiz arasında. Kimse bedeninden memnun değil ve biraz daha, biraz daha iyi görünmek için her yolu denemekteyiz. En yeniye olan zaafımız ise gün geçtikçe artıyor. Her gün değişen beslenme kurallarına yenileri eklenmeye devam ediyor.
Arpa, buğday ve çavdarın içinde bulunan bir protein olan glüten son yıllarda hayatımızdan çıkarmamız gerekenler listesine alındı. Birçok beslenme uzmanı çölyak hastalığına kadar uzanan ve zararlı olduğunu düşündüğü bu proteine karşı. Aslında buradaki sorun buğdayın son 10 yıldaki yetiştirilme biçimi. Tam ya da yarı buğdaylı ürünlerin çoğu, modern bir tarım ürünü olan bodur buğdaydan yapılıyor. Aslında yüksek talebi karşılamak için üretilen bu buğday tohumunun daha fazla işlenmiş olması besin değerini düşürüyor. Beslenme uzmanı Anju Venkat buğdayın aslında soğuk coğrafi koşullarda yaşayanlar için mevsimlik bir kış gıdası olması gerekirken bizim günde 3-4 defa tüketmemiz sonucunda zararlı hale geldiğini savunuyor. Belli bir grupta (çölyak hastalarında) zararlı olması aslında glüteni herkes için zararlı yapmaz. Kaliteli tohumlardan üretilmiş ve daha az işlenmiş iyi tarım buğday ürünlerini dozunda tüketmenin kimseye zararı olmadığı, araştırmalarım sonucunda edindiğim fikrim haline geldi. Elbette danıştığım beslenme uzmanlarının da genel fikri. Glüten alerjiniz yoksa, yine de bir süre glütensiz beslenmeyi deneyerek kendi bedeniniz üzerinde gözlem yapabilirsiniz. Şişkinlik, halsizlik, sindirim sistemindeki etkilere göre size uygun/faydalı olup olmadığına karar vermek zararsızdır.
Ruh, zihin ve beden dengesinin bütün olduğunda ancak yaşamda huzur ve mutluluğu yakalayacağımız inancında olan ayurvedaya göre beslenmek çok önemli. Çünkü beden; bu deneyi sağlayabilecek 3 temel öğeden biri. Ayurvedik beslenmeye göre 3 çeşit bünye tipi var. Vatta, Pitta ve Kapha. Kolay bir test sonucu bünye tipinizi buluyor ve ona göre besleniyorsunuz. Böylece zihin, beden ve ruh dengesi üçlemesindeki bedene duyulan saygının en önemli adımı olan beslenme için katkı sağlıyorsunuz. Size uygun besinlerle, kötü gıdalara veda ederek, stres yada depresyonla başa çıkmanıza yardımcı olacak gıdaları beslenme alışkanlıklarınıza ekliyorsunuz. Önemli kriteri taze, yerel mevsiminde gıdaları tüketmek. Ve bu gıdaları; kişniş, zerdaçal gibi önerilen baharatlar ile pişirmek/tüketmek.
Sözcü