ESTÜ'nün lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşan 30 kişilik Anatolia Aero Design ekibi, 30 Ağustos'ta Samsun'da başlayacak TEKNOFEST için 2,4 metre kanat açıklığına, 4,5 kilogram ağırlığa sahip "Gölge" adını verdikleri bir İHA geliştirdi.
Gölge, otonom şekilde havalanarak, kenetlendiği insansız hava aracını takip ediyor. Yüksek ve düşük hızlarda hareket edebilme özelliğine sahip araç, görevi tamamlamasının ardından kendi başına iniş yapıyor.
Anatolia Aero Design ekibinin ikinci danışmanı olan ESTÜ Porsuk Meslek Yüksekokulu İnsansız Hava Aracı Teknolojisi ve Operatörlüğü Programı Öğretim Görevlisi Emre Özbek, 2013'te öğrenci olarak katıldığı ekipte takım kaptanlığı ve tasarımcılık görevlerini üstlendiğini söyledi.
YÜKSEK HIZLARA ÇIKABİLİYOR
30 kişilik ekibin yarışmalara hazırlanmak dışında Ar-Ge projeleri de yaptığını dile getiren Özbek, "Ekibimizde lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri var. Bu yıl ekibin TEKNOFEST'te katılacağı "Gölge", oldukça yüksek hızlara çıkabiliyor, aynı zamanda düşük hızlarda da uçmak için tasarlandı. Çünkü rakibini bulması, kilitlenmesi sürecinde yavaş uçması gerekebiliyor ama onu takip etmeye başladığı zaman da rakibi kaçma hareketine girerse hızlı bir şekilde yüksek açılı manevralar yaparak takip edebilmesi gerekiyor. Yaklaşık 15 dakika havada kalabiliyor, 2,4 metre kanat açıklığına, 4,5 kilogram ağırlığa sahip. Tasarımından yazılımına kadar tamamen öğrencilerin yaptığı bir insansız hava aracı."
Özbek, "Savaşan İHA Yarışması"nın geleceğin teknolojilerini geliştirme açısından önemli olduğunu ifade etti.
"GÖLGE GİBİ TAKİP EDEBİLİYOR"
Anatolia Aero Design ekibi takım kaptanı ESTÜ Sivil Havacılık Ana Bilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Mustafa Azer de tasarladıkları insansız hava araçlarıyla projeler yürütüp, yarışmalara katılan bir proje takımı olduklarını dile getirdi.
Ekibin 2013'ten bu yana yurt içi ve yurt dışında çeşitli yarışmalara katıldığını, bu sene de "Savaşan İHA Yarışması"na "Gölge" ile katılacaklarını aktaran Azer, şunları kaydetti:
"Savaşan İHA Yarışması TEKNOFEST kapsamında düzenlenen gerek en yüksek para ödülüyle, gerek zorluk derecesiyle çok önemli ve prestijli yarışmalardan biri. Yarışma havacılık kültüründe 'it dalaşı' dediğimiz terimi yapmamızı istiyor. Bu da İHA'ların birbirini kovalamasını gerektiriyor. Bunu tamamen otonom bir şekilde yazdığımız uçuş, takip ve kovalama algoritmalarıyla birlikte yapıyoruz. Uçağın bunları iyi yapabilmesi için yüksek bir manevra kabiliyetine sahip olması gerekiyor. Bunu sağlayabilmek için motoru önden arkaya alıyoruz. Kanatları, gövdenin alt tarafına doğru konumlandırarak uçağın kararlılığını düşürüp, yüksek manevra kabiliyetinde olmasını sağlıyoruz."
Pervanenin hava akımından etkilenmemesi için "V kuyruk" tasarımını seçtiklerini, motoru arkada bulunan savaşan İHA'nın önüne kamera entegre ettiklerine değinen Azer, "Kameradan aldığımız görüntü üzerinden rakiplerimizi tanıyıp, onları tespit ederek takip algoritmamızı çalıştırıyoruz. Böylece İHA otonom şekilde rakiplerini bir gölge gibi takip edebiliyor." dedi.
Yarışmada iddialı olduklarını ve yaklaşık 1,5 aylık hazırlık süresi kaldığı için yoğun çalıştıklarına işaret eden Azer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gerekli yazılımları uçağın içerisine yükleyip uçağı piste koyuyoruz. Sonra sadece 'başlat' tuşuna basıyoruz ve ardından otonom bir şekilde kalkış, uçuş, takip algoritmaları, kovalama algoritmaları ve kilitlenme algoritması otonom bir şekilde çalışıyor. Görevi tamamladıktan sonra inişini gerçekleştiriyor. Tabii ki bunları yapmak tamamen üniversite öğrencilerinden oluşan ve maddi desteği kısıtlı ekipler için oldukça zor şeyler. Okulumuzun bize kazandırdığı kültür ve dünyada havaalanına sahip birkaç üniversiteden biri olmamız dolayısıyla havacılık kültürünü yaşıyoruz. Bu kültür gerek yönetimsel gerek operasyonel uçuş yönetimleri alanında diğer ekiplerden daha farklı olmamızı sağlıyor."