Johnson'dan Putin açıklaması!

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Muhafazakar Parti Bahar Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Ukrayna’daki savaşa yönelik açıklamalarda bulundu.

İngiltere’nin Ukrayna ile dayanışma içinde olduğunu belirten Johnson, “Ukrayna halkının yanındayız ve kalbimiz onlarla birlikte. Bu ülkede on binlerce insan evlerini Ukrayna halkına açıyor. Ukrayna’nın kahramanca direnişinin sürdüğü her gün, Putin’in feci bir hata yaptığı açıkça ortada” şeklinde konuştu.

Johnson, Rusya lideri Putin’in Ukrayna’nın özgür ve demokratik yönetim tarzının kendisi için bir tehdit oluşturduğu fikriyle Ukrayna’ya saldırı başlatma kararı verdiğini söyledi.

Johnson, “Neden Putin tamamen masum bu ülkeyi işgal etmeye karar verdi? Çünkü, Ukrayna’nın yakın zamanda NATO’ya katılacağına inanmıyordu. Ukrayna topraklarına füze yerleştirme planı olmadığını gayet iyi biliyordu. Rus halkının kökeni hakkında yazdığı yarı mistik saçmalığa gerçekten inanmıyordu. Bence tamamen farklı bir nedenden dolayı Ukrayna’dan korkuyordu. Bunu yaptı, çünkü Ukrayna’da özgür basın ve özgür seçimler vardı” dedi.

Johnson, “Putin, Ukrayna’nın özgürlük, demokrasi ve açık pazarlara doğru ilerlediği her yıl, Ukrayna örneğinden ve kendisinin itiraza yer olmayan sisteminin kınanmasından korkuyordu. Çünkü Putin’in Rusya’sında sadece işgale işgal dediğin için 15 yıl hapis cezası alıyorsun ve bir seçimde Putin’e karşı çıkarsan ya zehirleniyorsun ya da vuruluyorsun. Putin, tam olarak Ukrayna ve Rusya’nın tarihsel olarak çok yakın oldukları için bu Ukrayna modelinin kendisi ve Rusya üzerindeki etkisinden korktu” ifadelerini kullandı.

“GEREKLİ CESUR ADIMLARI ATMALIYIZ”

Boris Johnson, hükümetin Rus oligarklarını yatlarını ve varlıklarını hedef alan yaptırımlardan gurur duyduğunu söyleyerek, “Bunun bir maliyeti olduğunu kabul ediyorum, ama hiçbir şey yapmamanın maliyeti çok, çok daha yüksek olurdu” dedi. Johnson ayrıca, “Putin’in petrol ve doğal gazına olan bağımlılığımızı sona erdirmek için gerekli cesur adımları atmalıyız. Enerji kaynaklarımızın kontrolünü geri almanın zamanı geldi” dedi.

“DİNLENMEYECEĞİZ VE DURMAYACAĞIZ”

İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss ise konferansta Ukrayna ve dünya için tehdit oluşturan bu tehlikeli dönemde Johnson ve hükümetinin hızlı davrandığını ifade etti.

Truss, “Bu tehlike anında Başbakan Johnson ve hükümetinin önlemler konusunda hızlanmasından gurur duyuyorum. Ukrayna’ya insani ve savunma yardımı sağlayarak hızlandık. Ayrıca yaptırımlarımız Rus ekonomisini felç ediyor. Bankaları ve tüm oligarkların malikanelerini, yatlarını ve uçaklarını hedef alan küresel çabalara öncülük ederek hızlı hareket ettik” dedi. Truss, “İngiliz dış politikası budur. Özgürlük için savaşıyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki müttefiklerimizi harekete geçiriyoruz. Ukrayna egemenliğini geri alana kadar dinlenmeyeceğiz ve durmayacağız” şeklinde konuştu.

Truss, İngiltere’nin, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin liderliğinden ve Ukrayna halkının cesaretinden ilham aldığını söyledi. Truss, Ukrayna’nın İngiltere büyükelçisine hitap ederek, “Büyükelçi, ülkeniz ve başkanınız burada, İngiltere’deki herkesin hayranlığını ve saygısını kazandı. Özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu ve onun için savaşmanın ne demek olduğunu anlıyoruz” dedi.

WALLACE: PUTİN YANILDI

Savunma Bakanı Ben Wallace ise konuşmasında İngiltere’nin Ukrayna krizine karşı attığı adımlara değinerek şu anda daha fazla ekipmanın sağlandığını söyledi.

Wallace, “İngiltere’nin, Boris Johnson’ın bu krizdeki yaptırımlar ve askeri yardımlar konusundaki liderliği aracılığıyla bu mücadeleye desteği için yaptıklarından gurur duyuyorum. İngiltere 2015’te öncülük etti. Başka hiç kimsenin yapmadığını yaparak, Ukrayna güçlerine ekipman sağladı ve savunma eğitiminde yardımcı oldu. Avrupa’da Ukrayna’ya savunma silahları gönderen ilk biz olduk. Bugüne kadar 4 binden fazla yeni füze ve binlerce ekipman gönderdik” dedi.

Wallace, “Kremlin, Ukrayna’nın savaşmayacağını varsayıyordu ama yanıldı. Ordusunun yenilmez olduğunu varsayıyordu ama yanıldılar. Uluslararası toplumun parçalanacağını varsaydılar ve yine yanıldılar. NATO da yaptırımlar veya askeri yardım konusunda hiç bu kadar birlik olmamıştı” şeklinde konuştu.