Bakanlıktaki birimde kimse Afganistan'da bulunmamış ve ya da ülkede konuşulan dilleri bilmiyordu. İngiltere'de emekli bir dışişleri bakanlığı yetkilisi, Taliban'ın Kabil'e girmesiyle hızlanan tahliyeler sırasında bakanlıkta yaşanan kaosu anlattı. Emekli yetkili Raphael Marshall, daha sonra görevinden istifa eden dönemin Dışişleri Bakanı Dominic Raab'ın da karar alma konusunda çok yavaş olduğunu öne sürdü.
"ÇOK SAYIDA KİŞİ ÖLÜME TERKEDİLDİ"
Dış ilişkiler komitesine yazılı ifade veren Marshall, İngiltere'yle bağlantıları sebebiyle 150 bin Afgan'ın risk altında olduğunu ve tümünün tahliye edilmesi gerektiğini ancak yüzde beşten azının bu konuda destek alabildiğini söyledi. Yani İngiltere ile işbirliği yapan çok sayıda tercüman ve Afgan vatandaşı Taliban'ın elinde ölüme terkedildi.
Eylül ayında istifa edene kadar bakanlıkta üst düzey memur olarak çalışan Marshall, çalıştığı birimin kriz masasında "yetersiz bir kadro" olduğunu belirtti.
Afganlarla telefon konuşmaları sadece İngilizce yapılabildi. Çünkü ekipte Peştuca veya diğer Afgan dillerini konuşabilen kimse yoktu. Afganistan hakkında detaylı bilgisi olan, orayı görmüş kimse de bulunmuyordu.
İŞTE İSMAİL SAYMAZ'IN GERÇEK YÜZÜ