Aynı zamanda Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları birim sorumlu olan Demirdal, sağlık kongresi için geldiği Antalya'da kış mevsimine girilmesiyle viral, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonunda artış olduğunu söyledi.
Soğuk havada kapalı ortamlarda daha fazla kalınmasının enfekte olan kişinin diğerlerine bulaştırma riskini arttığını dile getiren Demirdal, özellikle iş yerlerinde enfekte olan kişinin maske takmasının önemli olduğunu vurguladı.
Viral enfeksiyonlardan korunmak için bağışıklığı güçlü tutmak gerektiğini kaydeden Demirdal, şöyle devam etti:
"Her sebze ve meyvelerden olabildiğince faydalanmak, dengeli ve doğal beslenmek önemli. Düzenli egzersiz yapmak bağışıklığı güçlendirdiği için kışın da viral enfeksiyonlardan korunmak için egzersizi aksatmamak gerekiyor. En azından günde 20-45 dakika tempolu yürüyüş yapın, sıvı tüketimini artırın. Hasta olmamak veya iyileşmek için illaki vitamine sarılmak gerekmiyor, vitaminlerin fazlası da zararlı olabiliyor. Rastgele takviyeler alınmamalı. Grip olduktan sonra hasta kendini kötü hissediyorsa fiziksel aktivitenin azaltılması lazım. Çünkü istirahat daha çabuk iyileşmeyi sağlar."
Demirdal, üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle özellikle antibiyotiklerin çok fazla ve gereksiz kullanıldığına dikkati çekerek, bunun son derece sakıncalı olduğunu dile getirdi.
"NASIL OLSA GEÇER DİYE BEKLEMEYİN"
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının büyük çoğunluğunun viral enfeksiyonlar olduğuna işaret eden Demirdal, "Viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanmayın, ilaç paylaşımı yapmayın, evde kalan ilaçları da kullanmayın. İlaç kullanmak hem gereksiz tüketim hem maliyet hem de dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına neden olur. Bütün bunlar önemli sorunlar. Ağrınız varsa tabii ki ağrı kesici alabilirsiniz ancak antibiyotikleri doktor tavsiyesiyle kullanmak gerekiyor." uyarısında bulundu.
Demirdal, viral enfeksiyonların baş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kırgınlık, halsizlik, iştahsızlık öksürük gibi belirtiler verdiğini ifade etti.
Birkaç günü geçen belirtiler olduğunda hastaneye başvurulmasını öneren Demirdal, "Ayakta duramayacak kadar kötüyseniz 'nasıl olsa geçer' diye beklemeyin, doktora görünün." dedi.
GÜNCEL
Sayfa başına git