64 yaşındaki Yılmaz, gazetecilik ve matbaacılık yapan dedesi İbrahim İhsan Yılmaz ve babası Emin Şefik Yılmaz'ın yolundan gitti.
Çocuk yaşlarda ailesine yardım ederek adım attığı meslek hayatında gazete ve matbaalarda çalışan Yılmaz, 2004'te emekli olarak kendi matbaası ile Kıyı ve Son Haber adlı yayınevlerinin işletmeciliğini yapmaya başladı.
Fethi Yılmaz, aralarında 58 yıllık baskı makinesi, kavalet (matbaa dolabı), hurufat (matbaada kullanılan dökme harfler) ve taş baskı bulunan 105 parça malzemeyi, Ortahisar Belediyesince 10 Ocak 2022'de açılan Trabzon Basın Tarihi Müzesi'ne bağışladı.
Türkiye Haber Kameramanları Derneği, Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü, Ankara Gazeteciler Cemiyeti ve Hürriyet gazetesi gibi çeşitli kurum ve kuruluşların da bağışta bulunduğu 3 katlı müzenin matbaa katına, Yılmaz'ın babası Emin Şefik Yılmaz'ın adı verildi.
"HALA İLK GÜNKÜ AŞKLA YAPIYORUM BUNU"
2 çocuk babası Fethi Yılmaz, AA muhabirine, çocukluğunda okuldan sonra amcasının matbaasında, kuzeninin ise babasının matbaasında çalıştığını anlattı.
Gazetecilik ve matbaacılık sektöründe yarım asrı aşkın süredir çalışmaya devam ettiğini belirten Yılmaz, "Çocukluğumdan beri matbaa kokusunun içindeyim. Sabah 6.00-7.00 gibi işe gelirim, hala o aşk var bende. Çünkü matbaacılık ve gazeteciliğin en büyük özelliği, her gün yeni bir şeyle uğraşıyorsunuz, yeni üretiyorsunuz. Hala ilk günkü aşkla yapıyorum bunu." dedi.
Yılmaz, Trabzon'da basın müzesi kurulmasının 20 yıllık sevdası olduğunu vurgulayarak, müze olarak kullanılan tarihi binanın restorasyonunda kendisinin de çalıştığını söyledi.
Müze kurulurken basımevi katına babasının adının verilmesi halinde, elindeki malzemeleri bağışlama sözünde bulunduğunu ifade eden Yılmaz, "Sağ olsun, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç sözünü yerine getirince elimde ne var ne yok çoğunu buraya getirdim. Çünkü bizler gidiciyiz, bunlar kalıcı." diye konuştu.
"NADİR ESERDİR BUNLAR"
Fethi Yılmaz, bağışladığı 105 ürün arasında en değerli parçanın, 1966 model Frankenthal markalı baskı makinesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Çünkü nadir eserdir bunlar. Venedik yapımı bir ayaklı zımba, 1901 modeldir, çok değerlidir. Senelerce fabrikalar bile bunları bizden geri istedi. Ama biz 'Trabzon'un malıdır, Trabzon'da kalmalıdır' felsefesiyle sakladık. 1865'lerden kalan taş baskı, bunları bağışladık. Frankenthal baskı makinesinden 1966'da 100 adet üretildi. Şu anda dünyada 4 tane kaldı. Rusya, Almanya, Amerika'da ve biri de çok şükür Trabzon'da. Biz bu makineyi Trabzon'a getirirken Kıbrıs Barış Harekatı oluyordu, 8 yıl Almanya'da kullanıldıktan sonra 1974'te bize geldi. Bir yıldır da müzede konaklıyor."
Yılmaz, malzemelere herkesin ulaşabilmesi için müzeye bağışladığına işaret ederek, "Dedemin, babamın bana bıraktıklarını ben buraya emanet ediyorum. Türkiye'de yapılacak en iyi hizmetlerden biriydi." ifadesini kullandı.
Herkesin gelip müzeyi görmesini isteyen Yılmaz, meslektaşlarının da 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı.